Tüketiciyi Destekleme Derneği (TÜKDES) Genel Başkanı Süleyman Bakal, Türkiye’nin gündeminde olan fahiş fiyatlarına karşı tüketicinin ne yapması gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu.
TÜKDES Başkanı Bakal, vatandaşların alışveriş sırasında fahiş fiyat uygulandığını düşündüklerinde, konu ile ilgili belli kurumlara şikâyette bulabileceklerini ifade etti.
Vatandaşın şikâyetlerinin bir ihbar niteliğinde olduğunu aktaran Bakal, ihbarların ispat yükümlülüğü olmadığını söyledi. Bakal, zaman zaman bize de fahiş fiyat uygulanması ilgili şikâyetler geliyor.
Bize gelen ve tüm tüketicilere fahiş fiyatlarla ilgili şu tavsiyelerde bulunuyoruz.
- İlki, sözü edilen fahiş fiyatlarla ilgili şikâyetler ALO 175 aranarak bildirilebilir.
- İkinci olarak Ticaret Bakanlığı tarafından sunulan Haksız Fiyat Artışı Şikâyet Bildirimi (HFA-BİLDİRİMİ) uygulaması var. Vatandaş haksız bir fiyatla karşı karşıya geliyorsa, bu uygulama üzerinden Ticaret Bakanlığı'na iletebilir ve bu uygulamadan gelen şikâyetler doğrultusunda yetkililer hemen harekete geçer.
- Üçüncü olarak; bilinçli tüketicinin, haksız fiyat uygulandığı inandığı marketten bir daha alışveriş yapmamalı ve çevredekileri bu konuda uyarmalı.
Bu şeklide tüketimden gelen gücünü kullanılmalı. Daha sonra reklamda kullanım kılavuzunda belirtilen özellikleri karşılamayan veya yanıltıcı reklam olan ürünler hakkında yine ALO 175 veya Ticaret Bakanlığı'nın reklamlarla ilgili birime şikâyet edilmeli" şeklinde anlattı.
"VATANDAŞ ŞİKAYET ETMEK İÇİN ALICI OLMAK ZORUNDA DEĞİL"
Tüketici tarafından yapılan şikâyetlerin bir ihbar olduğunu dile getiren Bakal, bu konuda şunları kaydetti:
“Vatandaşlar tarafından yapılan şikâyet bir ihbar olarak değerlendirilir. Dolaysıyla ihbar geldikten sonra ilgili yetkililer gelip onu kontrol edecekler. Bu ihbar etmek için doğrudan alıcı olmak şart değil. Çevrede gördüğü fahiş fiyatlar hakkında ihbar edilebilir.
Başka bir alıcı adına ihbar edilebilir. Reklamlarda gösterdiklerinde bile fazla fiyat olabileceğini düşündüğünde vatandaş ihbar edebilir. Yani vatandaşın şikâyet etmek için doğrudan o ürünün alıcısı olma zorunluluğu yoktur. Ayrıca kanunda tüketicinin ettiği ihbarın ispat etme zorunluluğu da yok.
Dolaysıyla tüketici şüpheli her konuda rahatlıkla ihbar edebilir. Ama alıcı olurken mesela 'bana fahiş fiyatı uygulandı' diye düşündüğünde faturalar ellerinde olursa sonuç almak daha kolay olur.
Bir diğer konu ise bir ihbar edildiğinde satıcıya önceden bildirilmemeli. Çünkü satıcı bilmesi halinde fiyat düşürebilir veya astığı reklamı kaldırabilir. Örneğin; Türkiye’nin gündeminde şu an ayçiçeği yağı var. Vatandaş kendi mahallesinde de bu yağın fahiş fiyatta satıldığını düşünüyorsa; satıcıya söylemeden belirttiğim kurumlara başvurabilir.”
