Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, Antalya Hali'nden çıkan bir sera ürününün süpermarket rafına konulduğunda yüzde 300-600 arasında fiyat farkıyla satıldığını belirterek, çözüm önerisinde bulundu.
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, Antalya Hali'nden çıkan bir sera ürününün süpermarket rafına konulduğunda yüzde 300-600 arasında fiyat farkıyla satıldığını belirterek, "Türkiye'nin meyve-sebze üretiminde bir sorun yok. Bu kadar bolluk olan bir ülkede fiyatlar gerçekçi değil.
Bunun çaresi kent merkezlerinde üretici birlikleri aracılığıyla kurulacak üretici pazarlarıdır" dedi.Yetkin, TZD Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de gıda sektörünün bir çok alanında üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki büyük fark nedeniyle hem üreticinin hem de tüketicinin zarara uğradığının altını çizdi.
Bu fiyat farklarının özellikle meyve-sebzede bir uçuruma dönüştüğünü ifade eden Yetkin, bu durumun en başta gelen nedenlerinden birinin, Türkiye'de sayıları her geçen gün artan alışveriş merkezlerininin (AVM) doğrudan üreticilerden aldıkları ürünü tezgahlarına koyana kadar kendi denetimlerine almaları olduğunu kaydetti. Yetkin, "Bu durum, üreticiler ve tüketicileri adeta bir avm karteli karşısında bırakmaktadır" dedi.
"Fiyat farkı tüccar ve süpermarketten kaynaklanıyor"
Seralarda üretilen sebzelerin Antalya Hali'nden çıkış fiyatları ile AVM'lerdeki satış fiyatları arasıdaki farka bakıldığında bu durumun açık bir şekile görüldüğünü belirten Yetkin, Antalya Hali'nde domatesin kilogramının 40-60 kuruştan satılırken, AVM'lerde 1 lira 80 kuruş ile 3 lira arasında, biberin fiyatı 50 kuruş iken ise AVM'lerde 4 liradan satıldığını söyledi. Bu örnekleri artırmanını mümkün olduğuna işaret eden Yetkin, halden çıkan bir sera ürününün süpermarket rafına konulduğunda yüzde 300-600 arasında fiyat farkıyla satıldığını ifade etti.
TZD Başkanı Yetkin, bu fiyat farklarının üreticiden ya da hal esnafından kaynaklanmadığını, tüccar ve süpermarketlerin uygulamasından kaynaklandığını savunan Yetkin, şunları kaydetti:
"Semt pazarları bu iki kesim arasında bir yer işgal etmekte ve fiyatları bir ölçüde dizginlemektedir. Pazarcı esnafının AVM'lerden alışveriş yapma gücü olmayan tüketici kesime hitap edebilmesi ve daha ucuza satış yapabilmesi, kira ödememesi sayesinde mümkün olmaktadır. Ne yazık ki, son dönemde pazar yerleri ile ilgili düzenlemeler yapılarak bu kesim de ortadan kaldırılmak istenmektedir.
Üretici ve tüketici lehine yasal önlemler almak artık zorunlu hale gelmiştir. Mevsimlik meyve ve sebzelerde bile fiyatlar çok yüksektir. Üreticinin ve tüketicinin açıkça kazık yediği bir sistem işliyor. Sebze ve meyvede mevsimsel ucuzlamalarda söz konusu olmuyor. Türkiye'nin meyve-sebze üretiminde bir sorun yok. Bu kadar bolluk olan bir ülkede fiyatlar gerçekçi değil. Bunun çaresi kent merkezlerinde üretici birlikleri aracılığıyla kurulacak üretici pazarlarıdır. Kent merkezlerinde üretici pazarları yerlerini alır o zaman meyve-sebze ucuzlar.
Yasada üretici pazarları vardır ama şeklen vardır, uygulaması yoktur. Üretici birlikleri ekonomik zorluklar nedeniyle bunu hayata geçirememektedir. Bu nedenle üretici birliklerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Fiyat artışları normal değildir, gayri ciddidir."