Uluslararası Rabia Platformu tarafından Mısır, Suriye, Myanmar, Irak ve Doğu Türkistan'da yaşamını yitirenler için "Sessiz Sandalye" etkinliği gerçekleştirildi.
Akköprü Metro İstasyonun Otoparkında 4 bin 100 sandalyeye Mısır, Suriye, Myanmar, Irak ve Doğu Türkistan'da yaşamını yitirenleri temsilen 4 bin 100 kişinin isminin yazıldığı kağıtlar yapıştırıldı.
Platform adına basın açıklamasını okuyan İlkay Zengin Göngör, Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla insanın insana yaptığı haksızların dünyanın dört bir yanında bir kez daha kınandığını ve protesto edildiğini belirterek, haksızlığa uğramış her bireyin ve zulme uğrayan her mazlumun hakkını savunmaktan yana olduklarını söyledi.
Ne zalimin ne de mazlumun kimliğini sorduklarını, Allah'ın yarattığı insanoğluna haksızlık edenin karşısında olduklarını ifade eden Göngör, "Dünyanın en adaletsiz savaşının yaşandığı Suriye'de, seçilmiş hükümete karşı yapılan Mısır'da, ambargo altında inleyen Gazze'de, mezhep savaşlarına sürüklenen Irak'ta ölen mazlum kardeşlerimizin adını anmak için buradayız. Yurtlarından sürülen Myanmar, toprakları gasp edilmiş Doğu Türkistanlılar'ın sesini duyurmak için buradayız" dedi.
Bosna savaşının başlamasının 20. yıl dönümünde Saraybosna'da hayatını kaybedenlerin anısına geçen yıl Saraybosna'nın Titova Caddesi boyunca 11 bin 541 boş sandalyenin dizildiğini anımsatan Göngör, şöyle konuştu:
"Biz de bugün aynı şekilde Mısır'ın Rabia Meydanı başta olmak üzere, Suriye'de, Filistin'de, Irak'ta, Myanmar'da, Doğu Türkistan'da haysiyetli bir hayat için canını veren 4 bin 100 kişinin anısını yaşatmak amacıyla boş sandalyeleri dizdik. 4 bin 100 sembolik bir rakamdır. Zira bu coğrafyalarda iki yılda ölen sivillerin sayısı 150 bini geçti. Onların bazılarının isimlerini sandalyelere yazdık. Yaşasalardı bu sandalyelerde oturacaklardı."
"Yaşam hakkı ayaklar altında"
Memur-Sen Genel Başkanvekili ve Toç Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya da batılı tarihçilerin insan haklarının başlangıcı olarak 1215 yılındaki Magna Carta'yı gösterdiğini ama 622 yılında Medine Sözleşmesi'yle farklı dinlere mensup olanların hak ve hukukunun güvence altına alındığını söyledi.
Gözetlemelerin ve dinlemelerin olduğu yerde insan haklarından bahsedilemeyeceğini ifade eden Günay, "Böyle toplumlarda da demokrasiden bahsedilemez. Bırakalım sıradan insanları, dünyanın süper güçlerinin liderlerinin bile dinlendiğine, gözetlendiğine de bugünün dünyasında şahitlik yapıyoruz. En temel insan hakkı yaşam hakkı ama daha dün Bosna'da, bugün Arakan'da, Mısır'da, Suriye'de ayaklar altında olduğunu görüyoruz. 'Sessiz Sandalye' eyleminin en temel yaşam hakkının korunması açısından ne kadar ehemmiyetli bir etkinlik olduğunu da her bir vicdan sahibi teslim edecektir" diye konuştu.
"Şehitleri rahmetle ve minnetle anıyoruz"
Rabia Platform Koordinatörü Cihangir İşbilir ise dünyanın adeta günah çıkartırcasına Nelson Mandela ile ilgilendiğini ifade ederek, bugün Mursi ile ilgilenen bir ülkenin olmadığını dile getirdi.
Küresel güçlerin ve uluslararası öğütlerin insanlığı jeopolitiğe, jeoekonomiye, jeostratejiye kurban ettiğini belirten İşbilir, şöyle konuştu:
"Bunların sonucu olarak ortaya tek bir şey çıkıyor, 'jeotrajedi'. İşte Uluslararası Rabia Platformu, insanlığın öldüğü, insanlığın katledildiği, demokrasinin, adaletin, barışın hiçe sayıldığı bu günde, Mısır'ın, Suriye'nin, Irak'ın, Doğu Türkistan'ın, Myanmar'ın, Arakan'ın, Keşmir'in şehitlerini temsilen, onları unutmadığımızı göstermek amacıyla bu eylemi gerçekleştiriyor. Buradan tüm şehitleri rahmetle, şükranla ve minnetle anıyoruz."
Konuşmaların ardından "Ankara'dan Mısır'a direnişe bin selam" sloganı atıldı. Etkinliğe katılanlar "Rabia işareti" yaptıktan sonra alandan ayrıldı.