Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu'na (MKEK) bağlı Ağır Silah ve Çelik Fabrikası'na 100 milyon liralık yenileme çalışması yapılacağını, yatırımın 120 bin ton çelik üretim kapasitesine sahip olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, MKEK bünyesinde bulunan Ağır Silah ve Çelik Fabrikası'ndaki incelemelerin ardından, teşhir salonunda basın toplantısı düzenledi. Kırıkkale'nin kentsel dönüşüm anlamında bir kabuk değiştirdiğini söyleyen Yılmaz, MKEK gibi çok köklü bir tarihe sahip kurumun, yeni bir atılımda bulunması için Çelikhane projesini hayata geçireceklerini belirterek, "İhale sürecine başladık. Yeni tesis 120 bin ton çelik üretim kapasitesine sahip olacak. Yaklaşık 100 milyon liraya mal olacak, savunma sanayi açısından kritik ve önemli bir yatırım." dedi. MKEK'ye yapılacak olan yatırımlarla Kırıkkale'nin daha da gelişeceğini ifade eden Yılmaz, bir şehrin kamu yatırımlarıyla gelişmeyeceğini, mutlaka özel yatırımların da artırılması gerektiğini vurguladı. Kırıkkale'nin, alacağı yatırımlarla daha da gelişeceğini belirten Yılmaz, imkânlar dâhilinde daha fazla bütçe ayırmaya çalıştıklarını ifade ederek, "Bizim, nitelikli çelikte açığımız var. Dışarıdan ithalat yapıyoruz, değişik sınıflandırmalarla yapıyoruz. Bunun önemli bir kısmını yurt içinden karşılamak için bu tesisi gerçekleştirmeyi öngörüyoruz. Sadece Kırıkkale için değil, çevre illerimiz için de büyük katkılarda bulunacak bir proje olacak." diye konuştu.
DEMOKRATİKLEŞME PAKETİNDE BEKLENTİLER BÜYÜK
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da demokratikleşme paketinde her kesime hitap edildiğini, önümüzdeki günlere paketin açıklanacağını söyledi. Demokratikleşme paketi ile ilgili geçen hafta belirli bir çalışma yaptıklarını belirten Atalay, "Henüz tamamlanmadı. Yarın yapılacak olan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından salı günü saat 13.00'de tekrar bir araya geleceğiz. Başbakanımızın başkanlığında çalışmamızı devam ettireceğiz.
Daha önce de ifade ettiğim gibi bu çok kapsamlı bir demokratikleşme paketi, bizim 11 yıldır sürdürdüğümüz, Türkiye'yi normalleştirme çalışmalarımızın bir devamı. Sadece çözüm sürecine odaklanmış bir paket de değil. Türkiye'deki demokratikleşme ile ilgili her kesimden vatandaşımızın, özellikle her inanç grubundan vatandaşlarımızın korkusuzca, özgürce, kendi inancını, düşüncesini yaşamasını sağlamayı hedefleyen bir çalışmadır. Pek çok unsur var.
Daha önce ifade ettiğim gibi çok kapsamlı bir paket ama bunun unsurları üzerinde tabi bir açıklama yapmadık, basında değişik değerlendirmeler oluyor, bu çalışma bitmediği için açıklama yapmamız da uygun değil. Şu anda bizim hazırladığımız çok geniş kapsamlı bir taslağımız var. Bunu yeniden Başbakanımızın başkanlığında değerlendiriyoruz ve bu karar verildikten sonra da doğrusu bizim arzumuz kendisinin açıklaması, bunu doğrusu şu süreçte, şu dönemde çok önemli bir çalışma olarak görüyoruz." şeklinde konuştu.
"SABIRLI OLMAK GEREK"
Atalay, bu konularla ilgili değişik yerlerde değişik açıklamalar olduğunu ifade ederek, "Yürüttüğümüz bu süreç çok zor ve ciddi bir iştir. Bu konularda çok sabırlı olmak gerek, temkinli olmak gerek. Telaşlı, aceleci açıklamalardan kaçınmak lazım. Özellikle herkes için diyorum, bu konuda rol alan, bu konuda sorumluluğu olan insanların daha dikkatli açıklamalar yapması lazım." diye ifade etti.
Atalay, 28 Şubat sürecinde o dönemde Kırıkkale Üniversitesi rektörü olduğunu ifade ederek, şöyle dedi: "Görevden alındım. Ben, kendim müdahil olarak dahil olmadım, çünkü bugünkü kabinenin içinde bir görevim var. Eğer hayatın başka bir yerinde olsaydım müdahil olurdum ama hükümette olduğum için biraz da istişare sonrası müdahil olmamaya karar verdim. Yerinde izliyorum."
