TÜSİAD Başkanı Yılmaz, çözüm sürecinin iktisadi ayağının güçlendirilmesi ve sahiplenilmesi amacıyla Cizre’de bir iş dünyası zirvesi yapacaklarını söyledi
Hükümetin çözüm süreci adımına patronlar kulübü TÜSİAD’dan da destek geldi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, çözüm sürecinin iktisadi ayağının güçlendirilmesi ve sahiplenilmesi amacıyla işadamlarıyla birlikte Cizre’de bir iş dünyası zirvesi gerçekleştirmeyi planladıklarını açıkladı.
Yılmaz, TÜSİAD’ın yılın ilk Yüksek İstişare Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, çözüm sürecini demokratikleşme evresinin önemli bir aşaması ve Kürt meselesinin çözümüyle birlikte adil ve kapsayıcı bir kalkınma hamlesinin başlangıç unsuru olarak gördüklerini kaydetti.
YATIRIM HAMLESİ PROJELERİ
Yılmaz şunları söyledi: “Bu bilinçle ve bu sorumluluktan hareketle TÜSİAD olarak, çözüm sürecinin iktisadi ayağının güçlendirilmesi ve sahiplenilmesi amacıyla terör ortamından her bakımdan ağır zarar görmüş bölgeyi temsilen Cizre’de bir iş dünyası zirvesi gerçekleştirmeyi planlamaktayız. Zirvede, çözüm sürecinin ekonomi üzerinde beklenen etkileri ele alınacak, bölgenin iktisadi olarak süratle kalkınması yönünde atılabilecek adımlar bölgenin iş dünyası temsilcileriyle birlikte değerlendirilecek ve bölgede bir yatırım hamlesine başlangıç olabilecek projeler açıklanacaktır.”
“Çözüm sürecine bağlı olarak, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları ülkemizin notunu ‘yatırım yapılabilir’ seviyeye yükseltmişlerdir” diyen Yılmaz şöyle devam etti:
EKONOMİYE DESTEK
“Çözüm sürecinin bölgede yaratacağı normalleşme, öncelikle hizmetler sektörü olmak üzere, süratle tüm sektörlerde bir hareketlilik yaratacak, kamu kaynaklarının çok daha verimli kullanımı mümkün olacak ve belki de bu süreç, bölgesel kalkınmışlık farklarının giderilmesi yanında, küresel kriz ile mücadelede Türkiye ekonomisine önemli bir destek sağlayacaktır.
Bölge ekonomisinin yeniden sağlıklı bir büyüme dönemine girmesiyle orta-uzun dönemde ekonominin potansiyel büyümesi yaklaşık 1 puan artacaktır.”
‘Yüzde 4 büyüme beklentisi sürüyor’
Son yıllarda, fiyat istikrarını, finansal istikrarı ve mali disiplini titizlikle gözeten ihtiyatlı, koordinasyonu güçlü bir makro politika yönetimine şahit olunduğunun altını çizen Yılmaz, bu başarının, Türkiye’nin orta vadede ihtiyaç duyduğu yapısal dönüşüm için fırsat alanı yarattığını kaydetti. Yılmaz şöyle konuştu:
“Büyümenin finansmanı problemini hallettik ancak yavaş geliştiğini gözlemlediğimiz dış ekonomik koşullar yeni dönemde bize yardımcı olamayacak. Bu durumda sınırlı iç talep ile bir defa daha potansiyel büyümenin altında kalabilme riskimiz var ya da yüksek büyüme amacıyla talep koşullarını gevşetip yeniden dış tasarruf engeline takılabiliriz. Oysa ki bu kısır döngünün kırılabilmesi ve Türkiye’nin bu sene yüzde 4 civarında bir büyümeyi yakalaması yönündeki beklentimiz devam etmektedir.”