Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, Günlük 6 milyon, yıllık ise 2 milyar adetten fazla ekmek israf edildiğini belirterek, "Ekmek israfının ülkemize ekonomik yükü yıllık 1,5 milyar liraya tekabül ediyor" dedi.
Balcı, Kurban Bayramı'nda ekmek tüketimi, ekmek israfı ve ekmeğin besin değerlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yapılan araştırmalarda ekmek israfının, fırınlar, toplu yemek yenen kurumlar ve haneler bazında farklılıklar gösterdiğini vurgulayan Balcı, her gün 3 milyon ekmeğin, daha tüketiciye ulaşmadan fırınlarda veya hayvan yemi olarak kullanılmak suretiyle israf edildiğine işaret etti.
Balcı, "Kişi başına ekmek tüketimi azalırken, israf artmıştır. Kişi başı günlük israf miktarı ilk bakışta az gibi gözükse de basit bir hesaplama ile ülkemizde günde bin 486 ton, yılda 542 bin ton ekmeğin israf edildiği bulunabilir. 250 gramlık ekmeği baz alarak adet cinsinden ifade edecek olursak günlük neredeyse 6 milyon, yıllık ise 2 milyar adetten fazla ekmek israf ediliyor. İsrafın ülkemize ekonomik yükü ise ekmeğin kilogram fiyatından (2,80) hareketle yıllık 1,546 milyar liraya tekabül ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
Toplu yemek yenen kurumlarda, kurumsal israf ile bireysel parça ekmek israfı arasında bir ayrıma gidildiğini aktaran Balcı, kurumsal israf oranının lokanta ve otellerde yüzde 1,8, personel yemekhanelerinde yüzde 0,7, öğrenci yemekhanelerinde ise yüzde 1,4 olarak tespit edildiğini söyledi.
Balcı, "Bireysel parça israfı personel yemekhanelerinde yüzde 8,7, öğrenci yemekhanelerinde ise yüzde 14,1 olarak bulunmuştur. Parça ekmeğin yeniden değerlendirilmeyen kısmıyla kurumsal israf oranları toplandığında kurumlardaki toplam israf rakamlarına ulaşılmaktadır. Buna göre fırınlarda israf oranı yüzde 3,1, lokanta ve otellerde yüzde 3,1, personel yemekhanelerinde yüzde 2,7, öğrenci yemekhanelerinde yüzde 7,1 ve hanelerde yüzde 2,9'dur" şeklinde konuştu.
"Başbakanımızın bu yıl ekmek israfına yönelik yayımladığı genelgenin önümüzdeki yıl da sürdürülmesi gerekli"
İsraf nedenleri arasında bayat ekmeğin değerlendirilme yöntemleri hakkında bilgi sahibi olunmamasının yer aldığını belirten Balcı, toplu yemek yenen kurumların ve hane bireylerinin ekmeğin doğru yöntemlerle muhafaza edilmesi ve her şeye rağmen bayatlamış ekmeklerin en uygun şekilde değerlendirilmesi konusunda bilgilendirilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
Balcı, bayatlayan ekmekleri uygun değerlendirme yöntemleri olarak lokanta ve otellerde ihtiyacı olanlara ücretsiz vermek, personel ve öğrenci yemekhanelerinde köfte harcı olarak kullanmak, hamura katmak veya benzeri şekilde başka yemeklerin içinde değerlendirme gibi önerilerinde bulunarak, "Fırınların, nüfus oranları dikkate alınarak açılacak şekilde dizayn edilmesi inanıyorum ki 'fırın enflasyonu'nu durduracak ve israfın önemli ölçüde azalmasına zemin hazırlayacaktır. Biz, Başbakanımızın bu yıl ekmek israfına yönelik yayımladığı genelgenin önümüzdeki yıl da sürdürülmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
"Ekmekte Avrupa'daki ürün çeşitliliğini henüz yakalayamadık"
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Üyesi ve Öğütülmüş Tahıl Ürünleri ve Unlu Mamuller Komitesi Başkanı Mehmet Umur da ekmek tüketiminde kaliteye ve hijyene önem verilmesi gerektiğini belirterek, "Temel besin maddemiz ekmek ancak nihai tüketiciye ulaştığında tüketiliyor. O yüzden ekmek tüketiminde en önemli tercih sebebi aslında hijyen" diye konuştu.
Umur, Kurban Bayramı'nda ekmek tüketiminin azalacağını düşünmediğini belirterek, özellkile sulu et yemeklerinde ekmek tüketiminin daha da arttığına işaret etti.
Ekmek israfını önlemek için arz fazlalığını önlemek gerektiğinin altını çizen Umur, "Her noktada ekmeğin satılması israfın temel sebebi. Her köşede bir ekmek fırını gördüğümüz zaman, her yerde ekmek kaldığı zaman ne kadar çok noktada ekmek satılırsa o kadar çok israf oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
Umur, Türkiye'de son yıllarda ekmek çeşitliliğinin arttığını hatırlatarak, "Alternatif ürün sunmak, bilinçli tüketici açısından iyi. Müşteri her türlü ürünü tadabiliyor. Beyaz ekmekleri ve siyah ekmekleri hangisi hoşuna gidiyorsa onu alma şansına sahip. Ancak yine de ekmekte Avrupa'daki ürün çeşitliliğini henüz yakalayamadık. Avrupa'nın çok gerisindeyiz" ifadelerini kullandı.
