Başbakan Erdoğan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Meclisi toplantısında katılanlara seslendi.
Çalışma Meclisi toplantısına katılan Başbakan Erdoğan, yurt dışı ideolojiler transfer etmeye ihtiyaç olmadığını söyledi. İşçi işveren kavramını bir kenara bırakıp çalışmadan yana olduklarını anlatan Erdoğan, çalışan ve çalıştıranı iki ayrı gruba ayırmamak gerektiğini, emek sermaye gibi başlıkların yanlış tanımlandığını söyledi.
Erdoğan satır başları ile şunları söyledi:
Emek de sermaye de yatırım da tüketim de insanın birer türevidir. İnsan varsa sermaye, üretim, tüketim vardır. İnsan yoksa bunların hiçbiri yoktur.
-İşçi memur ayrımını ne zaman ortadan kaldıracağız. Batı bunu büyük ölçüde halletti. İşçi memurun ne aldığına bakıyor, memur işçinin ne aldığına bakıyor. Gelin oturalım bunu çalışanlar başlığı altında toparlayalım. Bunu bu başlık altında toparlarsak iki yanlı bakış ortadan kalkar.
-Ben İstanbul belediyesinde işçi çalıştım. İşçi olmanın ne olduğunu iyi biliyorum. Daha sonra özel sektörde çalıştım. Sonra işveren oldum. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum dönemde işveren sıfatı ile görev yaptım. Şu anda başbakan olarak 76 milyona karşı eşit mesafedeyim.
-Biz hep beraber aynı geminin içindeyiz. Aynı yolun yolcularıyız. İşçisinin memurunun hakkı teslim edilmeyen ülke gelecek hedeflerine ulaşamaz. Kendisini güvende hissetmeyen sanayici işverenle memur ve işçi ile gelecek hedefine ulaşılamaz.
DIŞARDAN GELEN ANCAK SORUN GETİRİR
-Dışardan gelenlerden umut beklenmez. Onlar sadece karıştırmak için gelir. Sıkılı yumrukla çözüm bulunmaz. Silah taş sopa, hiçbir sorunda çözüm yöntemi olamaz. Şiddetin olduğu yerde çözüm değil sorun olur. Şiddet bir sorun çözme yöntemi olmadığı için sendika vardır. toplantı gösteri hakkı grev hakkı, lokavt vardır.
-Şiddeti yedeğine alan sendika baro parti önce kendini reddeder sonra da çözümün önünde engel olurdu. Eğer imkan olsaydı 2003'te tüm yasakları kaldırır tüm hakları sahiplerine verirdim. Çok engelle karşılaştık. Sadece engeli değil yığınlarca kanlı senaryolarla karşılaştık. Bir yandan bunlarla mücadele verdik bir yandan da kademe kademe ilerleme kaydettik.
ŞİDDETİ YEDEĞİNE ALAN ÇÖZÜMÜN TARAFI OLMAZ
27 Mayıs, 12 Eylül düzeninin devam etmesi için bu ülkede direnenler oldu. Türkiye'de darbelerin çatışmaların bedelini çok ağır ödediği halde ön safta yer alanlar oldu. Sendikadan partilerden , direnç gösterenler oldu.
- Şiddeti yedeğine alanların ne noktada olduğunu hepimiz biliyoruz. Geçmişte teröre kol kanat gerenler olmuş olabilir ama bugün bunu asla kimsenin yapmasına müsade etmeyeceğiz.
-Pazartesi günü açıklayacağımız paket 11 yıllık sürecin devamı olacak. Paketle ilgili Bazı konuları yakalayanlar oldu ama çok şaşırılacak konular da olacak.
HEP ÖNÜMÜZE ENGEL KOYDULAR
-Demokratik haklar kadar çalışma hayatının sorunlarının çözümünü de sağlamak en büyük arzumuzdu. 11 yıl boyunca bunu çözmek isteğimize karşı önümüze engeller kondu. Çalışan kesimlerin hak kayıplarını telafi etmek için verdiğimiz çabaya karşı engellemeler yaşadık.
-Artan nüfusa rağmen işsizliği aynı seviyede tuttuk. Ücretleri belli bir seviyede koruduğumuz gibi geçmişten gelen kayıpları telafi etmeye çalıştık. 11 yıl öncesiyle mukayese edilemeyecek kadar satın alma gücü fazladır.
11 yıl önce en düşük memur maaşını 392 liradan aldık, 1725 liraya yükselttik.
En önemli konu 1 m ayıs olayı idi. Bizden önceki hükümetler bunu çözmeye cesaret edemedi. Biz şartları hazırladık ve 1 mayısı tatil ilan ettik. Bu hükümetin attığı bu adım belli bir kesim için iltifat görmedi. Ama şunu söylemek zorundayım. Marifet iltifata tabidir. İlitfat görmeyen marifet zayiidir.
-Müzakere bir tarafın diğer tarafa dayatma yapmasıyla olmaz. İki tarafın da adım atmasıyla mümkün olur. İki taraf da adım atarsa ortak bir nokta bulunur. Müzakere ve diyaloğu çok çalıştırdık ve önemli mesafeler aldık.
DEVLETİN ÇALIŞANINA BORCU OLMAZ DEDİK TALİMAT VERDİK
-Zorunlu tasarruf konusunu gündemimize aldık. haftalarca müzakereler yaptık. Kimi zaman işçi, kimi zaman işveren tarafı, kimi zaman da hükümet itirazda bulundu. ama kesin talimat verdim. Bu işi çözeceksiniz
-Devlet işçisine borçlu olurmu dedik ve bunu çözdük. Bunun takipçisi olduk sorun bitti. Vatandaş devletten umudunu kesmiş, alacağından haberi yok. Biz arayıp bulup ödeme yapıyoruz.
KIDEM TAZMİNATI İÇİN TARAFLARA SON ÇAĞRI
-Ekonomik Sosyal Konseyi kurduk ve bunu işler hale getirdik. Bununla ilgili yasal düzenleme de geliyor.
-Çalışma Meclisi'nde tartışılan konuları bana getirecekler değerlendirmelerini yapacağız. Kıdem tazminatı konusunda son sözüm aranızda anlaşın. Bizim açımızdan hiçbir sorun yoktur. Siz aranızda anlaşın üzerime düşeni anında yerine getirmeye hazırım. 11 Ay, 10 ay mevsimlik işçi, bunlara artık taraf değiliz. Biz hakka tarafız.