Siz de yüksek gelen elektrik faturalarından bunaldıysanız, bir de bu çözüme kulak verin
Güneş enerjisini elektriğe çeviren sistemle her ev küçük bir santral oluyor. Bir sayaç ile şehir şebekesine bağlanarak takas yapılan sistem sayesinde yüksek elektrik faturaları gelmiyor. Hatta santralin büyüklüğüne göre para da kazanılabiliyor.
Ekonomideki cari açığa kalıcı şifa olarak görülen enerji açığını gidermek için rüzgâr ve sudan sonra güneş enerjisi üretecek şirketlere de lisans verilmeye başlanması, bu alanda çalışan şirketleri yatırıma yöneltti.
Fotovoltaik adı verilen, güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren sistemle her ev, küçük bir santral olabiliyor. Evlerin çatısına kurulan paneller vasıtasıyla güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren ekipman, gündüz evde kullanıldığı gibi fazlasını da sisteme veriyor. Bir elektrik sayacı vasıtasıyla gece gündüz barter yapılan sistemle ay sonunda büyük elektrik faturaları gelmediği gibi santralin büyüklüğüne göre para da kazanılabiliyor. Şebekeden bağımsız dağ, bağ ve çiftlik evlerinde kurulan sistemlerde ise elektrik enerjisi lityum bataryalarda biriktirilerek, gece de kullanma imkânına kavuşuluyor.
Zaman'ın haberine göre; Denizli’de 2006 yılında kurulan, 17 ülkeye demir, çelik ve kablo ihraç eden Proton Otomasyon şirketi de bunlardan birisi. Şirketin yönetim kurulu başkanlığını da yapan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Denizli Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Sündüz Apalı, eşi Ali Apalı’yla beraber kurdukları Pronen Güneş Enerji Sistemleri aracılığıyla evlere veya işyerlerine elektrik santralleri kuruyor.
Sündüz Apalı, başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere İran, Irak, Cezayir, Azerbaycan, Rusya ve Kazakistan’a otomasyon ürünleri ihraç ederlerken enerji işine de hobi olarak başladıklarını ancak devlet teşvik edince bu alanda yatırım yaptıklarını söylüyor. Apalı, “Avrupa’da, ABD’de yenilenebilir enerji üzerine yatırımlar var. Çin’de bile buna yönelik yatırımlar başladı. İlk santralimizi, müşterilerimize göstermek için kendi çatımıza kurduk. Bizde yatırımcıya kâğıt üzerinde bir şeyler satmak çok zor. İşyerimizin üstünü tamamen panellerle kapladık. Yaklaşık 90 bin kilovatsaat elektrik üretiyor. İçeride bizim ihtiyacımızdan fazlasını üretiyoruz, fazlasını sisteme veriyoruz. Beş aydır çalışıyoruz.” diyor.
Genel Müdür Ali Apalı ise devletin evde üretilen fazla elektriği sisteme verebilme imkânı sağlamasının büyük bir hak olduğunu belirterek, “Böylece şebeke sistemi, bir çeşit depo olarak kullanılabiliyor. Çiftliklerde, elektriğin ulaşmadığı dağ ve bağ evlerinde ise batarya sistemi kullanılıyor ancak bazı kimseler, bunları araba aküleriyle yapmaya çalışıyor. Bu akülerin boşalma sistemi verimli değil, şarj edilen elektriğin hepsi kullanılamıyor.” diye konuştu. Almanya ve Japonya gibi Türkiye’den daha az güneş gören ülkelerde bile bu sistemin oldukça ilerlediğini anlatan Apalı, cari açığı azaltmada büyük katkısı olacağını vurguluyor.