Bankaya opsiyon davası

Hesabında yüklü para bulunan yaşlılardan döviz kuru tahmini isteyerek hesabı 'opsiyonlu işlem'e çeviren bankalara dava yağmuru geliyor. Avukat İsmail Altay, "2 milyon dolar kaybeden müvekkilim var" dedi

Bankaya opsiyon davası

Sabah'tan İbrahim Acar'ın haberine göre tüketicilerden 61 kalemde ücret ve komisyon alan, kredili mevduat hesaplarına habersiz sigorta yapan, erken kredi kapamaya ek komisyon isteyen bankaların yeni gelir kapısı 'opsiyonlu işlem'ler oldu. Bankalar, düşük mevduat faizi ortamında tüketicilere daha yüksek getiri vaadiyle opsiyonlu döviz mevduatı işlemi öneriyor. Özellikle hesabında yüksek miktarda para bulunan yaşlı ve emekliler seçiliyor. "Hiç riskiniz yok" diyerek yaşlı müşterilere geleceğe ilişkin döviz kuru tahmini soruluyor. Döviz kuru tahminini veren vatandaşa o tahminden hesap açılıyor. Kur tahmini tutarsa kişi para kazanıyor, tutmazsa zarar ediyor. "Size özel bankacılık hizmeti veriyoruz" denilerek kandırılan yüzlerce tüketici dava açmaya hazırlanıyor.

2 MİLYON DOLAR KAYBEDEN VAR
Şu ana kadar bu konuyla ilgili 3 ayrı dava açan avukat İsmail Altay, "Binlerce mağdur var. Davaların artacağını düşünüyorum. Bankalar bu tür pazarlamaları telefonla yapıyor. Yıllardır çalıştıkları müşterilerinin güvenini kötüye kullanıyorlar" dedi. Avukat Altay, bu işlemler nedeniyle 2 milyon dolara yakın para kaybeden müvekkilinin bile olduğunu söyledi.

KUR TAHMİNİYLE VURUYORLAR

Avukat Altay, opsiyonlu döviz mevduatı hizmeti alabilmeniz için bankada vadeli bir hesabınızın olması gerektiğini söylüyor. "Bankacılar, hem faiz hem de prim vaat ederek müşteriyi kandırıyor" diyen Altay sistemi şöyle anlatıyor: "Sisteme girerseniz, hemen priminizi hesabınıza dolar cinsinden yatıracaklarını söylüyorlar. Bu tutar 2 bin dolara kadar ulaşıyor. İşlemler sırasında müşteriden döviz kuru tahmini yapmaları isteniyor. Bunun için finans cambazı olmak gerektiğinden, tahmini de bankacı söylüyor. Merkez Bankası'ndan emekli bir kadın müvekkillim, kur için bankacının söylediği 1.84'ü tahmin olarak bildiriyor. Müvekkilime ucu açık bir opsiyon hesabı açılıyor. Dolar kuru onun belirlediği seviyenin üzerine çıkınca ana para eriyor. Çünkü 1.84 liradan bankaya dolar satılıyor. Ama dolar 2 liraya çıktığında sattığı doların değeri aynı kaldığı için müvekkilimin net olarak zarar ediyor."

TEYZELERİ BÖYLE OPSİYONLUYORLAR

1 Özel bankacılık görevlisi, samimiyet kurduğu mevduat müşterisini arayarak, "Hesabınızdaki paradan faizin yanı sıra ek kazanç ister misiniz" diye soruyor.
2 Bankacıya güvenen emekli teyzeler, peşin yatırılacak olan bin 500-2 bin dolarlık primin sıcaklığına kanıyor.
3 Bu aşamadan sonra bankacı 'opsiyon işlem' adı verilen yöntem için müşterisinden dolar kuru tahmini istiyor.
4 Müşteri, opsiyon yazıcısı, banka ise alıcı konumunda bulunuyor. Müşteri, vade sonunda mevduat hesabında birikecek tutarı, belli bir prim karşılığında ve daha önce kararlaştırılan bir kur üzerinden alma hakkını bankaya satıyor.
5 Banka, vade sonunda, sözleşme ve piyasa kuru karşılaştırması yaparak ödemeyi iki para biriminden biriyle yapma hakkına sahip oluyor.
6 Kendini garantiye almak isteyen müşterinin yüksek kur tahminini banka kabul etmiyor.
7 Kur tahmini yapmayanları ise bankacı rakam söylerek ikna ediyor.
8 Müşteri doların 2.02 TL olacağını öngöremeyip, 1.92 TL olacağı tahmini yapmışsa, 10 kuruşluk kaybı 100 bin dolarda 10 bin dolara çıkıyor.
9 Bankacı, teminat olarak alınan mevduat hesabın eksildiğini belirterek, müşteriden kaybettiği kadar miktarı hesabına yatırmasını istiyor.
Müşteri, kaybının geri almak için tekrar para yatırıyor.
10 Bu döngü içinde 80 bin liradan 2 milyon dolara kadar zarar eden birçok insan var.
11 Dual Currency Deposit (DCD) adı verilen sisteme bankacılar da büyük eleştiriler getiriyor. Bir bankacı sistemi şöyle tanımlıyor: "İlk bakışta birçok müşteriye çok kârlı gibi görünebilir. Aslında müşteri için ciddi ölçüde risk barındıran mevduat tipi, daha doğrusu 'yatırım aracı' diye biliriz. En doğru tabirle 'yatırım oyunu'. Kaba tabiriyle ise 'bir kumar çeşidi' diyebiliriz."

YÜKSEK KUR KABUL EDİLMİYOR

Altay'ın verdiği bilgiye göre sistemin doğası gereği banka tüketicinin yaptığı yüksek kur tahminini kabul etmiyor. Yüksek bir tahmin yapıldığında 'sistem bunu kabul etmiyor' uyarısıyla müşteriden daha düşük bir tahmin yapması isteniyor. Altay, şu anda bu tür işlemler iki banka için en az 15 kişinin de dava açmaya hazırlandığı bilgisini verdi. İsmail Altay, bankaların dava açmak isteyen birçok kişiyi de engellemeye çalıştığını belirterek şunları anlattı: "Bu tür davaları açmak masraflı. Çünkü kaybedilen paralar çok büyük. Bu nedenle, bankalar müşterilerini 'Hem kazanamazsınız hem de bizim de avukatlık masraflarımızı siz ödersiniz' diye korkutuyorlar. Bir kısmı da anlaşma yoluna gitmeyi tercih ediyor."

DOĞRU TAHMİNİ YAPMAK İMKÂNSIZ
Banka cılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Sermaye Piyasası Kurumu'nun (SPK) konuyla ilgili uyarıda bulunduğunu söyleyen Altay, işleyişle ilgili şunları anlattı: "Bu sistemde müşteri opsiyon yazıcısı, banka ise alıcı konumunda. Müşteri vade sonunda mevduat hesabında birikecek tutarı, belli bir prim karşılığında ve daha önce kararlaştırılan bir kur üzerinden alma hakkını bankaya satıyor. Banka, aldığı opsiyon hakkı karşılığı vade sonunda, sözleşme ve piyasa kuru karşılaştırması yaparak ödemeyi iki para biriminden biriyle yapma hakkına sahip. Örneğin 1 Eylül'de doların 2.02 TL olacağını öngöremeyip, 1.92 tahminini yapanların bu 10 kuruşluk kaybı, 100 bin dolarlık tutarda 10 bin dolara çıkıyor. Eğer müşteri opsiyon sözleşmesini doların 1.77 seviyesinde olduğu dönemde yapmışsa, kayıp daha da artıyor."