Sapanca Gölü'nde 41 yıl sonra enkazına ulaşılan TSK'ya ait keşif uçağının düştüğü 1972 yılında gazetelerde çeşitli haberlere yer verildi.
Sapanca Gölü'nde önceki gün 8 metre derinlikte enkazına ulaşılan, TSK kayıtlarında kazayla ilgili herhangi bir bilgi bulunmadığı belirtilen, Türk Hava Kuvvetlerine ait "RF-84F Thunderflash" tipi keşif uçağının düşmesine ilişkin 1972 yılının ağustos ayındaki gazete arşivlerinden haberlere ulaşılabiliyor.
Milliyet gazetesinin o günlerde kazayla ilgili yayımladığı iki haber dikkati çekiyor.
Gazetenin internet sitesindeki arşivinde yer alan, Türk Haberler Ajansı (THA) mahreçli, 2 Ağustos 1972 tarihli, "Bir jet uçağı Sapanca Gölü'ne düştü" başlığıyla verilen haberde, Türk Hava Kuvvetlerine ait jet uçağının 12.30 civarında göle çakıldığı belirtiliyor.
"R-P 284" numaralı jet uçağının motorundaki arıza nedeniyle göle saplandığı ve pilotunun kaybolduğu bilgisi verilen haberde, şu ifadeler yer alıyor:
"Uçağı çıkarmak için askeri birlikler göle sevk edilmiş, dalgıçlar da pilotu aramaya başlamışlardır. Uçağın kanat uçları su yüzünden görülmektedir."
3 Ağustos 1972 tarihli, AA mahreçli, "Şehit pilotun kimliği belli oldu" başlıklı haberde ise şehidin Birinci Taktik Hava Kuvveti 114. Filo harekat subaylarından Pilot Binbaşı Akil Erdem olduğu kaydedilerek, şunlar belirtiliyor :
"1937 ylı mezunlarından Binbaşı Akil Erdem, Tokat ilinin Niksar kazasında doğmuştur. Binbaşı Erdem'in cenazesi Merzifon'da kaldırılacaktır."
DESSAT Başkanı Kulakaç
Değirmendere Sualtı Topluluğu (DESSAT) Başkanı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) emekli dalgıç Murat Kulakaç,uçakla ilgili internetten araştırma yaptıklarını, Türkiye'deki tüm askeri-sivil uçak kazalarını içeren bilgilere ulaştıklarını söyledi.
Yaptıkları araştırmalarda, gölde 1954'ten sonra herhangi bir uçak kazasına ilişkinin bilgi bulunmadığına dikkati çeken Kulakaç, uçağın ABD tarafından üretilen "foto keşif uçağı" olduğu bilgisine ulaştıklarını bildiridi.
Kulakaç, uçağın o dönemde 6 adet üretildiğini kaydederek, şunları anlattı:
"1963'te Türkiye gibi NATO ülkesi olan 6 ülkeye bu uçaklar verilmiş. 1972'ye kadar uçağın görev yaptığı gözüküyor ve herhangi bir şekilde kazadan bahsetmiyordu. TSK arşivinde 1954'ten itibaren gölde herhangi bir kaza gözükmüyor, TSK'nın arşivinde her türlü kaza gözüküyor. Ben de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emeklisiyim. Bu tip uçak, helikopter kazalarına ve çıkartmalara gittim. Gittiğim görevleri tarattım, bütün bu kazalar internette var."
Uçağın kanat numarasından ilgili bilgiye ulaştıklarını aktaran Kulakaç, daha sonraki araştırmalarında, uçak kazasıyla ilgili Milliyet gazetesinin 2 Ağustos 1972'deki haberine ulaştıklarını söyledi.
TSK'nın kazayla ilgili araştırmayı yaptığını tahmin ettiğini belirten Dalkılıç, "Yaşanan olay gibi kazaların olmaması için TSK, ders niteliğinde bu tür olayları araştırır ve mutlaka bunlar arşive konulur. Tahmin ediyorum 1972, Türkiye için kritik bir yıldı çünkü 1974 Kıbrıs Barış Harekatı öncesi ambargolar, çalışmalar vekeşif amacıyla bu dönemde kullanabileceğimiz tek uçağımızdı herhalde elimizde olan" diye konuştu.
Kulakaç, uçağın bulunmasının önemli bir gelişme olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin birçok noktasında bu tip uçakların dalış turizmi için batırılmaya çalışıldığını söyledi.
Uçağın ana gövdesini de bulmaya çalışacaklarını belirten Kulakaç, "İnşallah çıkarılmaz, orada kalır. Hikayesi olan bir uçak. Dalış turizmi için de çok faydalı olacağına inanıyorum" dedi.
Sapanca Gölü'nde dalgıç ekibi tarafından 8 metre derinliğe yapılan dalışta 1972 yılında düştüğü belirtilen keşif uçağının enkazına ulaşılmış, sualtı görüntüleme yönetmeni Tahsin Ceylan tarafından fotoğraflanan uçağın kanadındaki "52-7280-81-P" yazısı dikkati çekmişti.
