FB'nin dikkat çektiği UEFA raporunun 5. sayfası

UEFA'nın tarihi Tahkim Kurulu duruşmasına sayılı günler kala F.Bahçe yönetiminin hukuktan sorumlu üyesi Deniz Tolga Aytöre'nin gündeme bomba gibi düşen açıklamalarının ardından gözler müfettiş Palacios'un raporunun 5/66.sayfasında ne yazdığına çevrilirken İspanyol müfettişin raporu ortaya çıktı.

FB'nin dikkat çektiği UEFA raporunun 5. sayfasıTürkiye'nin yaklaşık bir aydır gündemine oturan UEFA Disiplin Müfettişi Palacios'un sevkiyle gerçekleşen raporla ilgili F.Bahçe yöneticisi Aytöre'nin Arıboğan ve G.Saray'a yönelik imaları kafaları karıştırdı.

Aytöre'nin FBTV'ye yaptığı, "Şu anda yargılandığımız disiplin kurulu kararına konu disiplin müfettişi Palacios'un bir raporu var. Bu raporun 5/66. sayfasında 16 Ağustos 2011 tarihli bir mektuptan bahsediliyor. Ekte mektup yollanmış ve mektubun da ekleri olduğu söyleniyor. Bunu söyleyen biz değiliz, bizim savunmamızda bu geçmiyor, müfettişin raporunda bu geçiyor" açıklamasının ardından gözler bir kez daha rapora çevrildi.

Peki Aytöre'nin sadece iki satırla geçtiği 66 sayfalık raporun 5.sayfasında ne yazıyor. İşte Türkiye'nin yaklaşık bir aydır gündemini meşgul eden ve bugüne kadar tek bir sayfası ortaya çıkmayan İspanyol müfettiş Palacios'un raporunda yer alan Aktöre'nin işaret ettiği 5. ve 6.sayfa şu şekilde;

PALACIOS RAPORUNUN 5/66 VE 6/66.SAYFALARI TERCÜMESİ...

16 Ağustos 2011'de sunulan (Ek 4), TFF Başkan Yardımcısı Bay Lütfi Arıboğan'dan UEFA Genel Sekreteri Bay Gianni Infantino'ya gönderilen yazıda aşağıdaki şartlar belirtilmiştir;

"Daha önce bildiğiniz üzere, 3 Temmuz 2011'den itibaren İstanbul Cumhuriyet Savcısı tarafından, çeşitli polis operasyolarıyla birlikte şike soruşturması yürütülmektedir. 11 Temmuz 2011'de TFF acilen karar vermek üzere Cumhuriyet Savcısı'ndan bazı kanıtlar ve belgeler talep etmiştir. TFF Yönetim Kurulu, TFF Etik Kurulu'nun incelemesi için belgeleri getirmeye karar verdi. 20 Temmuz 2011'de belgeler TFF'ye geldi ve 21 Temmuz 2011'de TFF Etik Kurulu belgeleri incelemeye başladı.

Etik Kurulu, dosyaları ve kanıtları inceledikten sonra bir rapor hazırladı. Türkiye Futbol Federasyonu'nun görüşleri ve kararları bu yazılan rapora göre, aşağıda belirtildiği üzere olmuştur;

1) Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı, TCK 157. madde gereği gizli bir soruşturma yürütmüştür. 2) TCK 153/2'ye göre alınmış, 2010/2468 numaralı alınan gizli karar göre Beşiktaş 10. Ceza Mahkemesi'nden 15.12.2010 tarihinde soruşturma izni verilmiştir.

3) Belgeler bize ulaştırıldığı zaman, dosyalardaki gizlilik kararı bizlere bildirilmiştir.

4) Bu noktada, bizle paylaşılan dosya ve kanıtları, şüpheli kulüplerle paylaşmak, TCK 285'e göre soruşturmanın gizliliği açısından bir suç teşkil edecekti. Bu tarz suçlarda, 1 ila 3 yıl arasında hapis ve bunu basın yoluyla yapma halinde ceza oranının yarısı kadar daha artması öngörülmüştür. Aslına bakıldığında, bu belgeleri ilgili kulüplerle paylaşmak bir ihlal olacağından, TFF Yönetim Kurulu'nu hapsetmek anlamına gelecekti.

5-) Çok açık ki, bu belge ve kanıtları paylaşmak, Savcı'nın devam etmekte olan gizli araştırmasına zarar verecekti.

6-) Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı, bizim federasyonumuzun Disiplin Komitesi'ndeki şahıslar ve de şüpheli kulüpler ile şahıslar ile ilgili belge ve kanıtları paylaşmak, TFF Futbol Disiplin Komitesi'nin 72. bölümü, Türkiye Anayasası'nın 36. bölümü ve Avrupa İnsan Hakları'nı Korunma Bildirgesi'nin 6. maddesi tarafından garanti altına alınan hakların ihlaline yol açacaktır. Kuşkusuz, savunmanın haklarını sağlamadan disiplin prosedürü yürütmek, adalet arama ve adil duruşma hakkına büyük bir ihlal olacaktır.

7-) Bunun yanında, TFF'ye ibraz edildiği tarih itibariyle, incelemenin yapıldığı belgeler, dosyanın gerektirdiği tüm dosyaları kapsamamaktadır. Diğer yandan, Federasyon'a belgelerin ibrazından sonra, araştırmanın boyutu büyüdü ve futbol ailesinden birçok kulüp ve üyeleri tarafından hala idrak edilemedi. Zamanlama nedeniyle, TFF'ye yeni bir bilgi veya belge gönderilmedi. Çok açıktır ki, TFF için disiplin sürecini dengeli bir şekilde yürütmek için belirtilen dökümanlar gönderilmelidir.

8-) Belirtilen nedenlerden dolayı, bütün kanıtlara ulaşmadan ve savunma kanun tarafından korunan haklarını kullanamadan yürütme kurulu tarafından şu anda bir fikre ulaşılması olası değildir. Kamuoyunun sağduyusunun da kabul ettiği gibi, bu doğru, eşit ve adil değildir.

9-) TFF'nin Disiplin Prosedürleri'ni adil ve eşit olarak sürdürmesi için gizlilik kararının kaldırılması elzemdir. Bu yüzden, Ceza Kanunu'nun 175. bölümünün ışığında, iddianamenin kabul edilmesi gerekmektedir. Sadece bu yolla şüpheli kulüpler ve insanlar onlara karşı tüm suçlamaları görebilir ve savunma hakkını kullanabilir."