Teknik direktör Ertuğrul Sağlam, Kayseri’de Melikşah Üniversitesi’nde söyleşiye katıldı. Sağlam, sporda saygının önemli olduğunu belirterek, “Bir insan ölürken siz kupayı kaldırsanız ne olur kaldırmasanız ne olur” dedi.
Melikşah Üniversitesi’nde yaptığı konuşmasında, sporun yanında eğitimin de çok önemli olduğunu söyleyen Ertuğrul Sağlam, kendisinin antrenörlük hayatına katkı sağlaması için üniversiteyi bitirdiğini anlattı.
“Bu gün benim avantajım hem alaylı hem de mektepli olmamdır” diyen Sağlam, kendini şanslı hissettiğini belirterek, “Sporda bir yere gelmek istiyorsanız eğitim hayatınızla bunu destekleyebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Futbolun sadece sahanın içinde oynanan bir oyun olmadığını vurgulayan Sağlam, “Toplumdaki 100 kişiden 90’ının futbol ile alakalı olduğunu düşünürseniz bu gerçekten doğru bir söylemdir. İşimizi iyi yapmaya çalışırken bizi izleyen insanlara mesajlar vermenin farkında olmaya çalıştık. Hepimize önemli görevler düşüyor. Sizlere de taraftar olarak işin bu tarafına dikkat etme görevi düşüyor. Futbolda terörün şiddetli olduğu bir dönemi yaşıyoruz. İnsanlar ölmeye başladı. Futbola bakış açımızı değiştirmezsek bu üzücü olaylar artarak devam edecektir. Bir insan hayatını kaybederken siz kupayı kaldırsanız ne olur, milyonlarca insan sevinse ne olur. Futbolun bir spor olduğunu, kardeşlik ve dostluk olduğunu beyinlerimize kazımamız lazım” diye konuştu.
Futbolun bir eğlence, kardeşlik ve dostluk aracı olduğu konusunda hassas olunması gerektiğinin altını çizen Sağlam, “Bu oyunda kazanmak da var, kaybetmek de var. Baskı oluyor, bu baskı da şiddete dönüşüyor. Benim 16 yaşında oğlum var. İnsanlar aldığı galibiyetle toplumda statü belirlemeye başlıyor. Kazandığı zaman sokakta kral gibi dolaşıyor. Kaybedince de işine bile gitmek istemiyor. Benim oğlum da kaybettiğimiz zaman okula gitmek istemezdi. Yöneticilerin hali ortada, Biz de bu baskıdan nasibimizi alıyoruz. Bazen öyle oluyor ki maçtan sonra kendimizi bile tanıyamıyoruz. İnsanların bu hali çok değişik oluyor” dedi.
Sağlam, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Futbolcular dahi maçta değişik kimliklere bürünüyorlar. Sonuçta insanlar da sokakta birbirlerini bıçaklıyor. Bunlar takımların Avrupa başarısı veya milli takımın performansının daha üzerinde bir sorundur. Saygı konusunda kendimizi geliştirmemiz lazım. Başkanından, yöneticisine ve futbolcusundan taraftarına kadar herkes bu sorumluluğu almalı. Kazananı tebrik etmeyi becerebilmek, kazananın da kaybedeni rencide etmeyecek şekilde davranmasını becerebilmesi lazım.”
Bir öğrencinin “Beşiktaş’tan teklif aldınız mı?” sorusuna ise Ertuğrul Sağlam, “Teklif almadım. Alırsak düşünürüz. Hayatımda önemli takımlar vardı. Samsunspor’da 10 yılım geçti. Kayserispor’da antrenörlük kariyerimin yükselişi oldu. Beşiktaş’ta oynadım ve antrenörlük yaptım. Bursaspor’da teknik direktörlük kariyerimin zirvesine ulaştım. Bu 4 takımdan da çok iyi bir şekilde ayrıldım. Bu 4 takımdan da teklif gelirse rahatlıkla kabul edebilirim” diye cevapladı.
Sağlam, bir öğrencinin ‘Türkiye’deki teknik adamların ömürleri neden uzun olmuyor?’ sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Başarısızlık ve istikrarsızlık bu konuda bir etken oluyor. Son dönemde bir çok antrenör değişikliği oldu. Taraftar, medya ve camianın baskısı sonrasında başkan bu kararı almak zorunda kalıyor. Bu tür konularda sabırlı olmamız lazım. Samet Aybaba başarılı bir sezon geçirdi. Bursaspor Hikmet hoca ile devam etmeli ve ona şans vermeli. Getirdiğimiz antrenöre kendi felsefesini takıma aktarması için zaman verilmeli. Milli Takımda da Abdullah hoca konusunda sabırlı davranılmalı.”