Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Yiğit Bulut, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'a yönelik söylediği "Diktatör bozuntusu" sözlerinden sonra "İş Bankası'na el konulması" gerektiğini belirtti.

 TRT Haber'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında konuşan Yiğit Bulut, İş Bankası'nın "devletin ve milletin" bankası olduğunu söyleyerek "bu konuşmadan sonra, Cumhurbaşkanı'na hakaret, millete hakaret, devlete hakaret, ümmete hakaretten sonra o bankanın acilen millete iade edilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

BU KONUŞMADAN SONRA O BANKA ACİLEN İADE EDİLMELİDİR

Yiğit Bulut şunları söyledi:

"O banka, Hintli Müslümanların gönderdiği parayla kuruldu. Ve o banka bu devletin, bu milletin bankası. Partinin banka içinde organik bir bağı olamaz. Ve bu konuşmadan sonra, Cumhurbaşkanı'na hakaret, millete hakaret, devlete hakaret, ümmete hakaretten sonra o bankanın acilen millete iade edilmesi gerekiyor."

"SENİN DEĞİL, BANA KALDI O..."

Elinde İş Bankası ile ilgili "belgeler" olduğunu iddia eden Yiğit Bulut şöyle devam etti:

"Acilen gerekli düzenlemenin yapılarak bu bankanın bir kamu bankası haline getirilmesi gerekiyor. Hepimizin bankası o, hepimizin. Gazi Mustafa Kemal'in mirası benim mirasım. Senin mirasın değil. Bana kaldı o, vatandaşa kaldı.

Ve işin en acı tarafı, devlete ve millete dil uzatan medya baronlarının hepsi bu banka tarafından fonlanarak bu hale getirildi. Hepsinin belgesi benim elimde var."

******************

Yiğit Bulut, FED-MB denklemini sorguluyor...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı Yiğit Bulut sıkça Merkez Bankası'na 'faizi indir' baskısında bulunanlardan. Bulut, bugünkü köşesinde de Merkez Bankası'nın faiz kararını yorumladı. Star gazetesinde kaleme aldığı yazıda Yiğit Bulut, istenilince Fed'den bağımsız olunabilindiğinin altını çizdi. İşte o yazı;

Geçtiğimiz ay gerçekleşen toplantı sonrası BAĞIMSIZLIK kavramı üzerinden FED-MB denklemini sorgulamaya başlamış ve şu notu düşmüştüm; MB pozisyonunu koruyarak, bağımsızlığın FED’den de BAĞIMSIZLIK olabileceğini gösterdi...

Bu toplantı sonrası kaldığımız yerden devam edelim...

Sevgili dostlar, BAĞIMSIZLIK SADECE SİYASİ DİNAMİKLERDEN OLMAZ... FED’DEN BAĞIMSIZ OLABİLMEK DE ÖNEMLİ BİR DİNAMİKTİR...VE BUGÜNLER İÇİN EN ÖNEMLİ REFERANS OLABİLİR...

Son günlerde gerçekleşen, başta İngiliz Merkez Bankası olmak üzere, kamuoyuna yansıyan toplantı sonuçları ve mesajlar da bu duruşu destekliyor. Bazı Başkanlar “FED ile birlikte faizi arttıramayız” dedikleri gibi “şimdi duruşu koruma zamanı” diyenler de öne çıkıyor...

Bu tespitler sonrası soralım; bu duruş Türkiye’yi nasıl etkiler?

Sevgili dostlar, evet, FED’in dünya geneline dağılmış dolarlara “bana gel” demesinin teknik yolu “faiz artışı” ve dünya ekonomik denklemi açısından önemli bir gelişme, değişme...

Yalnız burada gözden kaçan ve kaçırılan bir detay var; bu genel değişim veya denge halinin zorlanması “genele tabi olan ve kendine ait hiçbir hikayesi olmayan” ekonomiler için “ciddi bir sorun” teşkil eder. Türkiye gibi “ekonomik performansın” kesintisiz büyüme ve siyasi-ekonomik-sosyolojik-jeopolitik gibi dinamiklerle desteklendiği ülkelerde “yatırıma gelenler” ve/veya gelmek isteyenler ana sinyalden etkilenir ama küçük artışlar ile bozulmazlar. Burada önemli olan yapılan olumsuz pazarlamaya karşı dikkatli olmak ve FAİZ EŞKİYALARININ ekmeğine yağ sürmemektir...

Sonuç 1: Türkiye, yeni dünya ekonomik denklemi ve dengesi içinde “merkezlerden biri olacak” kendine özgü “dinamikleri olan” bir ülkedir ve köksüzler ile birlikte rüzgarda sürüklenmesini bekleyenler ve bunun propagandasını yapanlar kötü niyetlidir...

TÜRKİYE, KURUMLARININ MİLLİLEŞTİĞİ ORANDA YOLUNA DEVAM EDECEK VE HEDEFLERİNE ULAŞACAKTIR...

Sonuç 2: Türkiye “ekonomik potansiyel gerçeklerinin” yanı sıra halen politika ve piyasa faizi açısından birçok ülkenin üstünde ve bu seviyeler “FED’in artışını” önceden fiyatlamış durumda. Böyle bir gelişme olursa “faizi artırırız” baskısı yapanların, “eskinin devamından yana olanlar” olduğunu düşündüğümü de belirtmek zorundayım... Bu saçma döngü kırılmalı ve ekonomimiz kendi gerçekleri ile yüzleşerek yola devam etmeli...

KIRILIYOR VE KIRILACAK! KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN!