Borç krizinin etkilerini üzerinden atmaya çalışan euro yeniden güvenli liman olmaya hazırlanıyor.
Risk barometreleri yükseldikçe yatırımcının güvenli liman arayışı hız kazandı. Gelişen piyasalardaki dalgalanmaya, düzeldi denilen ABD’den gelen kötü verilerde eklenince satış dalgasının güç kazandığı görülüyor.
Kendisini güvene almak isteyen yatırımcı Japon Yen’i, İsviçre Frank’ı ve tahvil piyasasına gitmeyi daha uygun bulmaya başladı. ABD 10 yıllıklarında yeniden yüzde 2.5 seviyeleri test edilirken diğer taraftan Euro Bölgesi’nde periferi ülke tahvil piyasalarında yatırımcı girişleri takip ediliyor.
ABD ekonomisinin iyileşmesine dair kaygılar arttıkça, son birkaç yıldır sorunlu olarak görülen euronun da yıldızı parlamaya başladı. Bölgeden gelen verilerde düzelme ve cazip hale gelen borçlanma maliyetleri ile euronun yeniden güvenli liman olabileceği konuşulmaya başladı. Geçtiğimiz hafta gelen enflasyon verisi sonrasından dolar karşısında sınırlı düşüş yaşayan euro ECB’nin toplantısı öncesinde yeniden toparlanıyor.
Piyasa uzmanları uzun vadede ise euroya olan güvenlerini koruyorlar. Gelişen piyasalardaki sıkıntılara karşın son birkaç haftalık dönemde hisse senetlerinde yaşanan düşüşe karşın euronun dayandığı görüldü. Yaşanan stresin, kuru aşağı çekmesi beklentisi ağırlık kazansa da sinir nöbetleri ile yükselen bir euro olduğu kaydediliyor. Haftanın ilk işlem gününde Avrupa endekslerinde ortalama yüzde 1’lik düşüş takip edilirken euro hem dolar hem de pound karşısında değer kazandı.
Kuru destekleyen önemli noktalardan biri bölgede artan ihracat rakamları olurken, hala kırılgan bir düzelme olduğu yönünde de uyarılar gelmeye devam ediyor. ECB’nin euro bloğunun dağılmasına izin vermeyeceği inancının oturması ile zor koşullarda da euronun sağlam durduğu gözlendi.
ECB’nin düşük faizinin de euroyu daha çekici hale getirmesi ile yatırımcının bu yöne çekilmesi sağlandı. Bölgenin en riskli tahvillerinde son bir yıllık dönemde yaşanan iyileşme güvenli liman algısının güçlenmesine neden oldu.