Başbakan Erdoğan'ın Azerbaycan ziyareti öncesi gazetecilere faizlerle ilgili yaptığı açıklama iş adamları, akademisyen ve ekonomistler tarafından büyük destek gördü. Gözler şimdi Merkez Bankası'na çevrildi.
Paralel yapı ve bir takım odakların 17 Aralık operasyonu ile başlayan hükümeti yıpratma ve devirme süreci 30 Mart yerel seçimleri sonrasında AK Parti'nin elde ettiği başarı oranıyla tamamen suya düşmüş oldu. Seçim sonrası ortaya çıkan tablo ile halkın desteğini arkasına bir kez daha alan hükümet, bir çok alanda reformlar yapmayı planlıyor. Bu reformların en başında ise ekonomi cephesi geliyor.
Hükümet ülkeyi ekonomik anlamda tüm belirsizlikleri ortadan kaldırarak 17 Aralık öncesindeki istikrarlı günlerine kavuşturmayı planlıyor. Bu doğrultuda Başbakan Erdoğan'ın Azerbaycan seyahati öncesinde yaptığı çağrı ise ilk adım olarak nitelendiriliyor. Başbakan Erdoğan havalimanında yaptığı açıklamada Merkez Bankası'na faizlerin artık düşürülmesi gerektiğini söyledi.
İş adamları ve ekonomistler ise seçimler sonrasında gelinen noktada Erdoğan tarafından yapılan bu çağrıyı çok anlamlı buluyor. Farklı kesimler tarafından yapılan yorumlardan faizlerin düşmesi ve istikrarın tekrardan ülke geneline egemen olmasıyla birlikte Türkiye'nin yeniden uçuşa geçeceği ortaya çıkıyor.
TEK ENGEL FAİZLER
Gazeteci yazar Cemil Ertem Türkiye'de ne kadar oy o kadar büyüme, ne kadar büyüme o kadar oy hesaplaması yapılmaya başlandığnı belirterek "Türkiye 2014'de yüzde 6-7 büyüyebilir. Böyle bir potansiyeli var. Ancak bunun önündeki en büyük engel şu anki faiz oranlarıdır. Bu faiz oranları ile büyüyebileceğini hiç sanmıyorum." dedi.
Merkez Bankası'nın faiz artışı ile ilgili kararını eleştirdiklerini anlatan Erten Merkez Bankası'nın panikle aldığı böyle bir kararı hükümetin de üçüncü bir cephe açmak istemediği için kabullendini söyledi.
İSTİKARAR SÜRECEK
SETA Ankara Ekonomi Araştırmacısı Erdal Karagöz ise Merkez Bankası'nın faiz artışına gittiği Türkiye şartların bununu gerekli kıldığını belirterek şunları söyledi "Bugün ise seçim sona erdi ve ekonomik istikrarın devam edeceği beklentisi oluştu. Hükümetin beklentileri doğrultusunda Merkez Bankasının faizi realize edebileceğini görüyoruz. Merkez Bankası bağımsız ancak dünyanın her tarafında merkez bankaları karar vericiler ve hükümetle faiz, büyüme ve işsizlik konusunda beraber hareket etmesi beklenir."
HEM ÜRETİCİ HEM TÜKETİCİ OLUMSUZ ETKİLENİYOR
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihat Vardan Başbakan'ın faiz indirme ile ilgili tavrını desteklediklerini belirterek "Faizlerin yükselmesi işadamlarını sanayiciyi etkilediği gibi bunun bir diğer yansıması da tüketiciye oluyor. Seçimden sonra borsanın yükselmesi, dövizin aşağı yönlü hareket etmesi dolayısı ile faiz cephesinde de böyle bir hareketi beklediğimi söyleyebilirim. Faiz indirimi konusunda da isterlerse olur. Faiz artışı, dövizin yükselmesi ve o günkü şartlar dolayısıyla alınan bir tedbirdi, faizi 2.5- 3 katına yükseltmişlerdi. Şu anda dövizde hareketler aşağı yönlü hareket ettiğniden dolayı alınan o tedbirleri tekrar gözden geçirmek gerekir." dedi.
SEÇİM SONUÇLARI KAOS ORTAMINI DAĞITTI
Prof. Dr. Seyfettin Erdoğan ise Türkiye'de faizleri artışa götüren nedenin siyasi belirsizlik ve sosyal kaos ortamı olduğunu vurguladı. Erdoğan seçimde AK Parti'nin ortaya koyduğu büyük başarı ve performanstan sonra siyasi belirsizliklerin elimine olduğunu dile getirerek "Dolayısıyla hem kurlar üzerinde hem de faiz üzerinde siyaset üzerindeki belirsizlik etkisi ortadan kalkmış oldu. Bundan dolayı da kurlarda bir istikrar ve faizlerde aşağı yönlü bir hareket bekliyorum. Merkez Bankası çok geniş olmasa bile kısmi olarak bir faiz indirimine gidebilir. Ancak çok yeni bir durum olduğu için Merkez Bankası'nın bugünden yarına faiz indirmesini beklemek çok doğru değildir. Ancak ben Başbakanın görüşüne de katılıyorum. Mutlaka faizlerde aşağı yönlü bir eğilimin başlatılması lazım. Merkez Bankası'nı ekonomi yönetiminden de bağımsız düşünmemek gerekir. Çünkü yüksek faizin faturasını başbakan ve hükümet çeker." dedi.
FAİZ ARTTIRIMI ZATEN YANLIŞTI
ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca ise Merkez Bankası'nın faiz artışı piyasa yapıcılarının beklentilerinin çok üzerinde gerçekleştiğini belirterek " Şu anda birinci çeyreği gördük. Bundan sonra Merkez Bankası'nın adım adım faizleri düşürmesini bekliyoruz. Faizlerin düşmesiyle birlikte de imalatçılar ve piyasa önünü daha güvenli bir şekilde görme imkanı ülke ekonomisine bulur. Bana göre faizlerin hiç artırılmaması gerekirdi. O günlerde piyasa yapıcılar çok ciddi manüplasyon yapmak suretiyle Merkez Bankası'na üreticilerin aleyhine bir karar aldı. Dolayısıyla piyasa şartlarına göre bu kararı yeniden gözden geçirerek üreticiler lehine düzetme yapmasını bekliyorum" dedi.
TÜRKİYE NORMALLEŞİYOR FAİZLER DE NORMALLEŞMELİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli 17 Aralık sürecinden önce normalleşen yeni bir Türkiye'den bahsedildiğini ancak birilerinin konjoktürden de yararlanarak Türkiye'de kaos çıkarmaya kalktıklarını ve olumsuz bir ilizyon oluşturmak istediklerini söyledi. Gedikli, seçimler milletin buna en iyi cevabı olduğunu belirterek "Millet verdiği oyla Türkiye'nin normalleşen bir Türkiye olduğunu ve yeni Türkiye'yi istediğini 2023 hedeflerini tasdik ettiğini ve istikrar istediğini ortaya koydu. Dolayısıyla böyle olduğunu gördüğümüze göre faizlerin de ona göre düzenlenmesi gerekir. Türkiye'nin kamu borcu diye bir sorun yok ve Türkiye'yi diğer ülkelerden ayrıştıran en önemli nokta da bu. Buna bakarak değerlendirme yapılacaksa faizlerin aşağı doğru gelmesi gerekir." dedi.
