Merkez'in faiz kararı ekonomistleri de görüş ayrılığına düşürdü. Alınan kararı geç kalınmış olarak yorumlayan da var gerek olmadığını söyleyen de... Bunların yanı sıra karar sonrası dövizde yaşanan talep patlaması ile ilgili de bir uyarı var!
Kenan Biter'in haberi
Merkez Bankası'nın Para Politikası Kurulu olağanüstü toplantısından piyasaların beklentilerinin çok üzerinde faiz artırımı kararı çıktı.
Dolar'ın Türk Lirası karşısında rekor üstüne rekor kırmasının ardından yaşanan gelişmelere döviz silahını kullanarak dur demeye çalışan Merkez Bankası piyasaya sürdüğü dövizden beklenen etkiyi alamayınca dün akşam olağanüstü toplanma kararı aldı. Yapılan Para Politikası Kurulu toplantısında tahminlerin üzerinde faiz artırımı kararı alındı.
Alınan kararlar doğrultusunda faizlerde piyasa beklentisi olan yüzde 2-3 aralığının çok üzerinde yüzde 4 ila 6 arası artış yoluna gidildi. Marjinal fonlama oranı 7,75'ten yüzde 12'ye, borçlanma imkânı faiz oranı yüzde 6,75'ten yüzde 11,5'e, borçlanma faiz oranı yüzde 3,5'ten yüzde 8'e, borç verme faiz oranını ise yüzde 10.25'ten yüzde 15'e yükseltildi.
Olağanüstü toplanan Kurul'un aldığı karar, döviz fiyatlarına hemen yansıdı ve dolar, 2,17'ye kadar geriledi. Avro ise, 2,97'ye düştü.
Merkez'in aldığı yüksek faiz kararı ekonomistler arasında şaşkınlık yarattı. Alınan kararlar doğrultusunda faizlerin bu kadar yüksek olmasını beklemedikleri yönünde ortak görüş belirten uzmanlar, kararın uzun vadede yansımaları noktasında ise görüş ayrılığına düştü.
GEÇ ALINMIŞ KARAR O YÜZDEN SERT OLDU
Merkez'in beklentilerin aksine keskin bir faiz artırımı kararı aldığının bunun ise kararın geç alınmış olunmasından ötürü kaynaklandığını söyleyen Kıdemli Ekonomist Burcu Ünüvar, ''Burada olumlu olan şey tek bir faizden fonlamaya geçilmiş olması. Ancak şunu hatırlatmakta fayda var, Merkez faiz arttırdı kurda iyileştirme oldu diye seviniyoruz ama Merkez Bankası bu adımları daha önce atsaydı kurda bozulma bu seviyelerde olmayacaktı. Alınan karar önümüzdeki dönemde tansiyonu bir miktar düşürecektir ancak Merkez'in tek başına ülke ekonomisine yapabilecekleri sınırlı. Dolayısıyla hem Maliye politikası cephesinden hem de genel olarak politik ortamdan destek görmesi gerekiyor. Öte taraftan faizlerin artmasının negatif etkisi büyümeye yönelik olacaktır.'' diye konuştu.
DÖVİZ ALMAYIN UYARISI!
Karar sonrası Hazine'den aldıkları duyuma göre Türk yatırımcılar tarafından 1 milyar dolara yakın döviz talebi olduğunu söyleyen Global Menkul Değerler Strateji Müdürü Gökhan Uskuay, bu dövizleri yabancı yatırımcıların sattığını ifade ederek döviz almayın uyarısında bulundu.
Merkez Bankası'nın aldığı sert karar sonrasında kur 2,35'lerden 2,15'lere kadar gerilediğini ve istediği takdirde doları 2 TL'nin altına çekebileceğini dile getiren Uskuay, Merkez'in elinin çok güçlendiğini bu yüzden doları 2 veya 2,05 bandına oturtmak isteyebileceğini de belirtti.
MERKEZ TÜRKİYE'Yİ ÇOK CAZİP HALE GETİRDİ
Merkez Bankası'nın aldığı yüksek faiz artırımı kararının kısa vadeli faizleri gelişmekte olan piyasalar içinde en cazip hale getirdiğini ifade eden Uskuay sözlerini şöyle sürdürdü; ''Sıcak para gelişmekte olan ülkelerden birini tercih edecekse Türkiye'yi tercih edecektir. Çünkü 10 ve 2 yıllık faizler yabancılar için çok cazip. Cari açığın finansmanı ile ilgili artırım sonrası bir endişe kalmadı. Herhangi bir derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin notunu cari açık endişesi ile düzeltmesine gerek kalmayacak. Enflasyon kontrol altına alındı. Bu faiz artırımı ile TL en kırılgan para biriminden en güçlü para birimi haline geldi.
BUNDAN SONRA GERİ DÖNÜŞ ÇOK ZOR!
Merkez'in aldığı faiz kararını yorumlayan Ekonomist Dr. Cemil Ertem ise Uskuay ve Ünüvar'ın aksine Merkez'in bu karar ile yeni bir dönemi başlattığını ve bundan sonraki dönemlerin Türkiye için iyi olmayabileceğini öne sürdü...
Bazı çevrelerin 17 Aralık'ta başlayan operasyonlar sonrası Türkiye'de siyasi istikrarsızlık sorunu olduğu algısı oluşturmaya ve bu algı ile piyasaları etkilediğini söyleyen Ertem, ''Merkez Bankası adeta bu faiz artırımını yapması konusunda köşeye sıkıştırıldı. Seçimler geliyordu, kur çok yükseliyordu, enerji maliyetleri artıyordu. Bu baskılar sonrası Merkez bir tercih yapmak zorunda kaldı ve kısa dönemde faizleri artırarak kur artışını dizginlemeyi seçti. Ancak bu karar sonraki dönemlerde Türkiye için iyi olmayabilir. Bundan sonra ne olur? Faiz silahına sarıldıysanız eğer bundan sonra geri dönüş çok zordur. Bütün yatırımlar Merkez'in belirlediği faiz hadleri üzerinden yapılır, faizler düşüşe geçtiği zaman bu yatırımlar çöp olur. Onun için faizlerin yükseldiği dönemde kimse yatırım yapmaz. O yüzden hükümet bir an önce ekonomik reformları hayata geçirmeli.'' şeklinde konuştu.
kenan.biter@haber7.com