Son dönemde yaşanan ekonomik gelişmelerin, sanayici ve ihracatçıya olan etkilerini, "İş Dünyası" programında masaya yatırdık
Yeni yılla birlikte Özel Tüketim Vergisi'ndeki artış, ardından döviz kurlarında yükselme takibinde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından kredilere getirilen düzenleme ve en son Merkez Bankası'nın kurda istikrarı sağlama adına faiz artırım kararının, Türkiye ekonomisine yön veren sanayici ve ihracatçıya olan etkilerini, "İş Dünyası" programında masaya yatırdık.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçılar Birliği Başkanı İsmail Gülle, İstanbul Kimyevi Madde ve Mamul İhracatçılar Birliği Başkanı Murat Akyüz ve İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar İhracatçılar Birliği Başkanı Zekeriya Mete'nin konuk olduğu İş Dünyası'nda ortak görüş, 2014'de ekonomide gelişmelerin sonucunda gerek sanayicinin gerekse ihracatçının hedeflerinde küçülmeye gideceği yönünde. ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Orta Vadeli Plan (OVP) çerçevesinde koyulan yüzde 4'lük Türkiye ekonomisinde büyüme hedefinin gerisinde kalınılacağını söyledi.
-Özdebir: 2013'te sanayicimiz hedeflerine ulaştı
Ankara Sanayi Odası Başkanı Özdebir, ''Ülke olarak ilk önce 2012’den başlayalım. Performansımızın çok altında, cari açığımızı fazla büyütmeden yapabileceğimiz büyümenin altında bir büyüme gerçekleştirdik. Burada üretimden daha çok tüketime ve ithalata dayalı bir büyüme yapıldı. 2013’te kısmen bunu telafi etmeye çalışmış olmamıza karşın, OVP çerçevesinde bir büyümeyi gerçekleştirdiğimizi tahmin ediyorum. Önümüzdeki yıldan beklentilerimiz çok daha yüksekti, yalnız yine içine girdiğimiz durum ve dünya konjonktürü gereği OVP'yi gerçekleştirmenin de oldukça zor olacağı kanaatindeyim'' dedi.
-"2014 sanayici ve yatırımcı açısından zor geçecek"
Bu yılın gerek sanayici gerekse ihracatçı açısından zor bir yıl olacağını söyleyen İsmail Gülle ‘’Türkiye’nin bundan sonraki süreç içerisinde sıcak paraya ihtiyacı olacak. O parayı buraya davet etmek için, yani aslında 2014’e nereden bakarsanız bakın biraz sıkıntılı bir dönem olarak geçireceğiz. Ayrıca faiz baskısı ve maliyetlerde artış; ikili bir sıkıştırma altındayız. Haliyle bütün bunların pozitif şeyi ihracatçılarmış gibi gözüküyor ama bu maliyetlerimizi etkileyecek çok ciddi bir finansman yükü getirecektir. Bu sene zaten çok ciddi bir borç ödemesi var, bu borçla ilgili haberlerin hepsinde kur zararı yazacaktır. Yani bu sene sanayici açısından yatırımcı açısından zor geçecektir" yorumunda bulundu.
Yatırımcının ilgisini değerlendiren Zekeriya Mete ‘’Türk halkı istikrarı sever, istikrarlı ülkeleri ve istikrarlı parayı sever. Bu kadar ciddi şekilde tsunami etkisi yaratabilecek artı ya da eksi, düşeni de yükseleni de ihracatçı sevmez. Biraz daha uzun vadeli fiyatlar vermek ister çünkü uzun vadede anlaşmaların peşinde koşar ve inanın şu anda 6 aylık fiyatları mümkün değil ihracatçı veremiyor. Sadece gelecek ayın ihracatını yapıyor ondan sonraki aya tekrar bakarız diyor. Çok ciddi şekilde ticaretimizi de etkiliyor, sanayimizi de etkiliyor. Bu seviyede bu yılı bir atlatalım, ondan sonrasına bakarız mantığı var. Bizim büyümemize en fazla negatif etki eden de psikolojik etki, zaten sanayi yatırımlarımızın tümü psikoloji üzerine kurulu değil midir? Sanayicilerimiz bu konuda o psikolojik ortamı olumlu yönde hissettikleri zaman yatırım yapmaya karar verirler’’ dedi.
-"Büyümede yüzde 4'ün gerisinde kalınır"
Türkiye büyümesi ile ilgili beklentilerini anlatan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, "OVP'deki hedefimizin zor olacağı kanaatindeyim, yani yüzde 4’ün altındaki büyümeyle 2014’ü tamamlarız. Biraz derlenip toparlanmamız lazım. Bunun için mikro reformlar dediğimiz reformları yapmamız lazım. Bunun içerisinde Avrupa Birliği uyum yasaları var. Bu kriterleri bir an evvel hayata geçirmemiz lazım’’ şeklinde ifade etti.
-Teknolojiye dayalı üretim şart
Katma değeri yüksek ürünlerin üretimi için sanayide dönüşümün olması gerektiğini söyleyen Özdebir, "Ülkemizin çok uzun zamandır, yıllardır cari açıkla ilgili bir sorunu var. Bununla ilgili yapılması gereken şeyler de herkes tarafından bilinen olaylar. Ekonomi Bakanlığımız 7 tedarik sistemi çalışması yaptı, bu çalışma içerisinde Türkiye’nin ihracatındaki cari açığı veren kırılganlığını yaratan bugünkü sıkıntılarımızın ana sebebi olan mallarla ilgili, neleri ülkemizde yapabiliriz, neleri ithal ediyoruz bunlarla ilgili çalışmalar yapıldı. Tabii bununla ilgili tedbirler zamanında alınamadığı için Türkiye’nin en büyük ithalatının yüzde 73’ünü ara mallar olarak yapıyoruz. Ara mallarının küresel rekabette şansı olanları, özkaynakta yapabileceğimiz, doğal kaynakta yapabileceğimiz ve ülkemiz için de stratejik olarak önem taşıyan yatırımlarımızı yapamadık. Bizim sanayimizi dönüştürebilmemiz, bilgi ve teknoloji yoğun bir sanayi usulü içerisinde olmamız lazım. Buradaki reformları yapmalıyız’’ dedi.