Halkbank'ın Rıza Sarraf'a usulsüz kredi kullandırdığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. İddiaya konu kredi işleminin ayrıntılarında tüm prosedürlerin fazlasıyla uygulandığı görülüyor.

'17 Aralık Operasyonu'nda gözaltına alınan ve çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine konulan ünlü işadamı Rıza Sarraf'a yönelik ortaya birçok iddia atıldı. Söz konusu iddialar arasında özellikle son birkaç yıl içerisinde gösterdiği performansla adeta uçuşa geçen Halkbank'ın kurumsal yapısına zarar verecek ve yakaladığı başarıyı da gölgeleyecek ifadeler yer aldı.

Ancak operasyonlar kapsamında tutuklanan Halkbank'ın Eski genel müdürü ile ilgili dava sürecinin devam etmesine ve kurum tarafından yapılan onca açıklamaya rağmen yaşanan gelişmeler üzerinden Halkbank'ın tüzel kişiliği acımazsızca hedef alınmaya devam ediliyor.

Peki, son yıllarda elde ettiği başarılar ile karını katlayarak içeride ve dışarıda örnek banka olarak gösterilen Halkbank'ın tüzel kişiliğini doğrudan hedef alan iddiaların gerçeklik payı ne?

Konuyla ilgili Halkbank tarafından kendilerine yönelik ortaya atılan her bir iddiaya cevap verildi. Yapılan açıklamalarda söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığı gözler önüne serildi.

Bugün Rıza Sarraf'a Halkbank tarafından usulsüz bir şekilde verildiği iddia edilen gayrimenkul kredisinin perde arkasını aralıyoruz...

SATIŞ KAMU AYDINLATMA PLATFORMU'NDA YAYINLANMIŞ

Krediye konu gayrimenkul Aksigorta'nın İstanbul Fındıklı'daki eski genel müdürlük binasının bulunduğu gayrimenkul olarak biliniyor. Bahse konu gayrimenkul Mayıs 2013'te Aksigorta tarafından Rıza Sarraf'ın ortağı olduğu şirkete 72 milyon TL'ye satılmış ve bu satış tüm ayrıntıları ile birlikte Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda da yayınlanmış.

FİRMA EN YÜKSEK NOTA SAHİP

Satış işlemlerinin gerçekleştirilmesinden sonra Aksigorta'dan aldığı gayrimenkule otel yatırımı yapmak isteyen firma Halkbank'a kredi başvurusu yapıyor. Yapılan başvuru sonrası bankanın kredi uzmanları tarafından öncelikle firmaya bir kredi notu çıkartılıyor. Kredi derecelendirme sistematiğine göre firmanın kredi notu ise en yüksek derece olan ''A'' olarak hesaplanıyor. Bu ise firmaya maddi teminat olmaksızın kredi açılabileceği anlamına geliyor.

PROSEDÜRLER FAZLASIYLA UYGULANDI

Belirlenen kredi notu doğrultusunda firmaya bankanın yönetim kurulu kararı ile 42 milyon dolar yatırım kredisi tahsis ediliyor. Yalnız bu kredi tutarı karşılığında iddia edilenlerin aksine gereken tüm prosedürler fazlasıyla uygulanıyor.

5 GAYRİMENKULE İPOTEK

Banka, kredinin teminatında 72 milyon dolara satın alınan gayrimenkul başta olmak üzere, firmaya ait farklı yerlerdeki toplam ekspertiz değeri 12,6 milyon TL olan dört adet gayrimenkule daha ipotek koyuyor. Tüm bu ipotekli mülklerin yanı sıra kişiler ve şirketlerin de kefaletleri alınıyor. Öte taraftan sadece otel yatırımına konu olan gayrimenkulün Galataport hinterlandı içerisinde olduğu ve kredinin teminatını fazlasıyla karşıladığı da unutulmamalı.

YÜZDE 120 ORANINDA TEMİNAT

Kullandırılan 40 milyon dolarlık krediye karşılık Sarraf'ın ortağı olduğu şirkete ait gayrimenkuller üzerine toplamda 65,5 milyon dolarlık ipotek alınmış. Bu da kredinin teminatında gerçekleşen satış rakamlarından hareketle kredi tutarının en az iki katı kadar ekspertiz değeri göz önünde bulundurulur ise yüzde 120 oranında maddi teminat yani gayrimenkul ipoteği bulunduğunu gösteriyor.

ÖDEMELER DÜZENLİ OLARAK YAPILMIŞ

Kredi kullanımında gerçekleştirilen işlemlerin yanı sıra kredi borçlusu firma da bugüne kadar tüm ödemelerini düzenli olarak yerine getirmiş. Firma tarafından yapılan düzenli ödemeler sonrasında anapara, komisyon ve faiz ödemelerinin tamamı gerçekleştirilmiş olup 40 milyon dolar olan anapara tutarı ödenen 7 taksit sonrası 37 milyon dolara gerilemiş.

USULSÜZLÜK VE RİSK YOK

Tüm bu bilgilerin ışığında söz konusu iddialarda bahsedildiği gibi kredi kullanımında her hangi bir usulsüzlük olmadığı tam aksine tüm prosedürlerin fazlasıyla uygulandığı ortaya çıkarken bankanın krediyi, mevzuat ve genel bankacılık teamülleri ile birlikte karlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda risk oluşturmayacak şekilde tahsis ederek kullandırdığı da görülüyor.