Portekiz alarm veriyor

Hafta başında istifalar ile gündem gelen ve Avrupa krizinin yeniden hatırlanmasına neden olan Portekiz’de alarm zilleri çalıyor.

Portekiz alarm veriyor

Önce maliye bakanı ardından da dış işleri bakanlarından gelen istifa haberleri sonrasında tahvil piyasasından sert hareketlere neden olan Portekiz gerilimi Avrupa genelinde risk unsuru olarak gündeme geldi.

Azınlık hükümetini ayakta tutmaya çalışan Portekiz Devlet Başkanı gelecek yıl piyasalara dönmesi beklenen ülkenin geline seviyelerde bunu başaramayabileceği konusunda uyardı. Ülkede siyasi kargaşa dinene kadar piyasalara olumsuz sinyaller vermesi bekleniyor.

Ülkede siyasi gerilimin ilk kıvılcımları ile 10 yıllık tahvil faizi Çarşamba günü yüzde 8 seviyesine kadar gelirken ECB ve BoE’den yapılan açıklamaların yarattığı iyimserliğin ve başbakandan gelen açıklamaların etkisi ile faiz haftanın son işlem gününde yüzde 6.8’e çekildi. Pedro Passo Coelho Perşembe günü yaptığı açıklamada hükümetin istikrar kazanması için bir formül bulabileceklerini söyledi. Coelho, istifa eden Dışişleri Bakanı ve koalisyonun küçük ortağı Sosyal Demokrat Merkezi ve Halk Partisi'nin lideri Paulo Portas ile görüşmelerini sürdürerek, çözüm yolu bulmak için çaba göstereceğini dile getirdi.

Şimdilik sular durulmuş gibi görünse de piyasa uzmanları sürece dair yatırımcıları uyardı. ETX Capital’den Ishaq Siddiqi, ülkenin 2014 yılında tahvil piyasalarına dönüş yapmamasının yeniden Troyka ile ilişkilerin sıkılaşması anlamına geleceğini söyledi. Portekiz’de başa dönülebileceği uyarısını yapan Siddiqi, Portekiz’in şimdiye kadar iyi bir öğrenci olduğunu fakat politik gerilimin yarattığı ürkek ekonomi ile bu çalışmaların sıkıntılı bir döneme girdiğini belirtti.

Capital Economics ekonomisti Jennifer McKeown ise ülkede siyasi istikrarsızlığın reformları tehdit ettiğini söyledi. Kaygan zeminde politikacılarında yapacaklarının sınırlı olduğunu belirten McKeown, yıl sonunda erken seçim yapılabileceğini öngördü.

Daiwa ekonomik araştırmalar yöneticisi Chirs Scicluna ise krizin henüz çok başından olunduğunu, süreçte acı veren reformların ikinci planda kalabileceğini söyledi. Bu noktada hükümet üzerindeki baskılarında aratacağına dikkat çekildi.