Günlerdir konuşulan Musul operasyonu başladı. Peki Musul'da neler oluyor?
Haber7 yazarı Taha Dağlı, bugünkü köşesinde Musul'da neler olduğunu yazdı.
İşte Dağlı'nın köşesinden satırbaşları:
DAEŞ terör örgütü Musul’u 11 Haziran 2014’te, Irak hükümetine bağlı asker ve polislerin 2 saat içerisinde kaçması sonucu tek mermi yakmadan teslim aldı.
Ağustos ayına gelindiğinde DAEŞ, Erbil’in kapısına dayandı. Kuzey Irak’taki bölgesel yönetim, DAEŞ tehdidini iliklerine kadar hissettiğinde takvimler 6 Ağustos’u gösteriyordu. Müdahale sonucu DAEŞ teröristleri Erbil’den çekildi.
Ancak Barzani üzerindeki PKK tehdidinin yanına o gün bir de DAEŞ üzerinden tehdit eklenmişti. Kuzey Irak yönetimi işte o süreçten itibaren Türkiye’den kendi topraklarına asker göndermesini talep etti.
KOBANİ KRİZİ ÇIKTI
2 ay sonra bu kez Kobani krizi patlak verdi. Türkiye o tarihte Peşmerge’nin Kobani’ye geçişine izin verdi. Bu hamle iki terör örgütü arasında tehdit üstüne tehdit yiyen Barzani’ye nefes aldırmıştı.
Erbil’e bakınca küçük bir Türkiye görüyorsunuz. Kale ve çevresindeki eski şehrin bitişiğine kurulan yeni Erbil’in büyük bölümü, Türkler tarafından inşa edildi.
Erbil’in modern yüzünde Türk izleri var, sokaklarda Türkçe konuşan Kürtlere rastlayabiliyorsunuz, AVM’lerin içerisinde her iki mağazadan birinin adı Türkçe, her yerde bir Türk görebilmek de mümkün.
Erbil’e yerleşen orada yaşayan, ekmeğini Erbil’de kazanan Türklerle konuştuğumuzda Musul operasyonunda Türk askerinin yer almama ihtimali bile suratları asıyor.
BÜYÜK FELAKET OLACAK
Bölgede Türkler ile Kürtler arasında gözle görülür bir bağ var. O kadar ki Kürtlerin Musul operasyonu ve sonrasıyla ilgili tüm endişeleri Türklerinkiyle aynı. Türkiye’nin Musul operasyonuna dışardan bakması bölge için büyük bir felaket olacak.
Çünkü operasyonda belirleyici unsurlar Irak Ordusu ile Haşdi Şabi militanları. Her ikisi de ABD ve İran güdümünde.
Üçüncü güç ise Peşmergeler. Erbil’de dolaşırken, 70 kilometre batıda bulunan Musul’a çıkan yollarda konvoylarla ilerleyen Peşmergelerin sıralandığını görüyoruz.
Musul’a atılacak her bomba, Erbil’de yankılanacak. Bu çok net bir şekilde ortada.
O nedenle Erbil’de Musul’la ilgili onlarca kaygı var.
DAEŞ KİMYASAL SİLAHLA SALDIRABİLİR
En basitinden DAEŞ terör örgütünün kimyasal silahlarla saldırı yapma ihtimalleri konuşuluyor, Erbil’de herkes böyle bir saldırıda ilk hedefin kendileri olacağını çok iyi biliyorlar.
Musul’da operasyonun şiddetlenmesi halinde büyük bir göç akınının ortaya çıkması bekleniyor, böyle bir durumda ilk adres yine Erbil olacak. Musul öncesi bölgesel yönetim ekonomik kriz uyarısı yaptı, Bağdat hükümetine ekonomik yönden bağlı olan Erbil’in bir de Musul’dan dolayı kriz yaşaması, ciddi kırılmalara yol açabilir.
Sonuçta Kuzey Irak’ta Barzani’ye karşı İran’a yakın duran Kürt gruplar da var ve olası başarısızlıklar halinde fırsat kolluyorlar.
Bu endişeler operasyon süreciyle ilgili bir de operasyon sonrası karşılaşılması muhtemel felaketler var.
Mezhepsel farklılıklarla hareket eden Şii militanların Musul kenti içerisine girmeyecekleri açıklandı. Ancak bu sadece Haşdi Şabi adı verilen o militan grupların Musul’daki sünni sivillere yönelik saldırılarını engeller. Ya operasyon sonrası Haşdi Şabi ekipleri Musul ve çevresinde nasıl konumlandırılacaklar?
Burası hiç de belli değil. Onların bölgede yerleşik hale gelmesi çoğunluğu Sünni Kürt ve Türkmenlerden oluşan bölge halkı için büyük bir tehdit olarak duruyor.
Sünnilerin yaşadığı bölgelerin anahtarının “Hüseyin’in intikamını almaya gidiyoruz” sloganıyla hareket eden mezhepçi katil sürülerine teslim edilme ihtimali bile ürkütücü.
Kaldı ki Haşdi Şabi meselesi kökünden çözülmüş olsa bile operasyonda en önde giden Irak Ordusunun da yine Şiilerden oluştuğu ve bizzat İran tarafından kontrol altında tutulan Şii hükümete bağlı oldukları gerçeği ortada duruyor.
Musul için Erbil için Kerkük için diğer Türkmen şehirleri için kısacası Irak’ın Kuzeyi için endişe kaynağı yine sadece Şiiler değil. Musul temizlense de oradan kaçan DAEŞ teröristlerinin nerelere gideceği belirsiz. Terörist teröristtir, bir yerden çıkarılırken ne kadarı öldürülse de kurtulanlar bir başka yerlerin başına bela olacak.
ABD Musul operasyonuna PKK’nın katılmayacağını duyurdu. Bu Türkiye’nin son süreçte gerçekleştirdiği önemli bir hamleydi.
Erdoğan'dan İbadi'ye: "Muhatabım değilsin.. Önce haddini bil!"
SİNCAR'A PKK KONUŞLANMIŞTI
Ancak unutmamak gerekir ki geçen yıl Musul’un batısındaki Suriye-Irak sınırına yakın noktada bulunan Sincar bölgesi de Peşmerge tarafından DAEŞ’ten temizlenmiş sonrasında ise Sincar’a PKK terör örgütü konuşlanmıştı.
PKK Sincar’ı ikinci Kandil gibi görürken, PKK’nın yarın Musul operasyonu sonrası bu operasyona katılmasa bile tıpkı Şiiler gibi Musul üzerinde bir tehdit olmaya devam etme ihtimali yüksek.
Operasyona katılacak bir diğer güç ise Türk askerinin Başika’da eğittiği Haşdi Vatani grubu. Sünni grubun operasyondaki konumlanması şu an için net ancak sonrası konusunda ne olacağı belirsiz.
Çünkü karşı tarafta DAEŞ ile birlikte Sünnileri de katletmeye çalışan mezhepçi militanlar var.
Musul konusunda manzara böyle. Türkiye ortada bunca kaygı varken, yarın sınırında büyük soru işaretleriyle dolu bir ortam hazırlanırken, Musul operasyonuna kayıtsız kalamazdı, kalmıyor da.
ABD, İran ya da Bağdat’taki kukla yönetimleri ne derse desin, Türkiye bu ortaya çıkan endişeli fotoğrafı çoktan gördü ve ona göre planlarını yaptı, adımlarını da bu doğrultuda atacak.