Merkez Bankası faiz kararını açıkladı - 18 mart

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftalık gösterge repo faizinde 200 baz puan artışa gitti.

Son dakika: Merkez Bankasi faiz kararini acikladi

TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından yapılan  açıklamaya göre, haftalık repo faizi yüzde 17,00'den yüzde 19.00'a yükseltildi.

Foreks anketine katılan 24 ekonomistin 19'u faizin 100 baz puan, 1'i 75 baz puan, 2'si 125 baz puan artırılacağı tahmininde bulunurken, 2 ekonomist ise faizin sabit bırakılacağını öngördü.

TCMB en son Aralık toplantısında faizi 200 baz puan artırmış,  sonraki 2 toplantısında değişikliğe gitmemişti. Merkez Bankası Beklenti Anketinde enflasyon beklentisi yıl sonu için yüzde 11,54, 12 ay sonrası için yüzde 10,47 ve 24 ay sonrası  için yüzde 9,18 seviyesinde bulunuyor.

TCMB'nin enflasyon beklentisi 2021 yıl sonu için yüzde 9,4, 2022 yıl sonu için yüzde 7,0 seviyesinde bulunuyor. TÜİK en son tüketici fiyatlarını yıllık %15,61 olarak açıkladı.

TCMB'nin bir sonraki toplantısı 15 Nisan'da gerçekleştirilecek.

Toplantı sonrasında yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Genişleyici parasal ve mali politikalar ile aşılama sürecinde  yaşanan olumlu gelişmelerin etkisiyle küresel büyüme görünümünde  iyileşme ve uluslararası emtia fiyatlarında artış görülmektedir.

Yükselen küresel enflasyon beklentileri, gelişmiş ülke para  politikalarına ilişkin belirsizliklere ve küresel finansal piyasalarda  dalgalanmaya yol açmaktadır. İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. Salgına bağlı  kısıtlamaların hafifletilmesiyle hizmetler ve bağlantılı sektörlerde  iktisadi faaliyetin artması beklenmektedir. Bununla birlikte, salgının  seyrine ilişkin muhtemel gelişmelere bağlı olarak iktisadi faaliyet  üzerindeki riskler önemini korumaktadır. Salgın döneminde sağlanan  yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güçlü seyreden iç  talebin yanı sıra ithalat fiyatlarındaki artışlar cari işlemler  dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Diğer taraftan,  finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte yavaşlayan kredi büyümesi  son dönemde bir miktar yükseliş eğilimi sergilemiştir.

İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet  etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve  enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları  ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Öte  yandan, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile  gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli  enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Gerçekleştirilen  parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı  etkilerinin daha belirgin hale geleceği beklentisi korunmakla  birlikte, son dönemde kredi büyümesindeki yükseliş eğilimi ile ithal  maliyetlerdeki artış, talep ve maliyet unsurlarında öngörülen kademeli  iyileşmeyi geciktirmektedir.

Kurul, söz konusu gelişmelerin enflasyon beklentileri, fiyatlama  davranışları ve orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu  yukarı yönlü riskleri dikkate alarak, önden yüklemeli ve güçlü bir  ilave parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir.

2021 yılsonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı  düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana  kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet  sürdürülecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret  eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama  davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve  maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde  hedeflerle uyumu yakından izlenmeye devam edilecektir. Gerekmesi  durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.

Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar, para  politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge,  güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla  sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun bu şekilde  sürdürülmesinin fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin  yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin  başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman  maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve  finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.

TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle,  enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel  alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir. Açıklanacak her türlü yeni  verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu  değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."

Hisse Senetleri