Mustafa Koç, Fethullah Gülen ile Mayıs ayında ABD'de görüştüğünü belirterek, anans konusunda ise ''gayet lezzetliydi'' ifadesini kullandı.
Koç Grubu sessizliğini bozdu. Aylardır hiçbir röportaj teklifini kabul etmeyen Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç Hürriyet'e konuştu.
Koç, hem şahsının hem de ailesinin isminin bir şekilde geçtiği bütün iddialara cevap verdi...
Sizin şahsen Fethullah Gülen ile nasıl bir ilişkiniz var? Hiç görüştünüz mü?
Ben Türk ekonomisinin neredeyse yüzde 10'unu oluşturan bir topluluğun yönetim kurulu başkanıyım. Hangi kulvardan olursa ülkemizde önemli ve etkili olan tüm isimlerle görüşebilirim ve görüşürüm. Bu da kimseyi ilgilendirmez. Bu bağlamda, ben kendisiyle görüştüm.
En son ne zaman görüştünüz?
Mayıs ayında ABD'ye gittiğimizde görüştüm.
Peki kendisiyle görüşmüş olmanız Türkiye'deki meşru hükümete karşı dış güçlerin de desteğini alan yeni bir dizayn arayışı mı?
Bunların hepsi tamamen hayal ürünü. Biz hiçbir zaman siyaseti tasarlayan, içinde olan bir konumda olmadık. Hep tarafsız kaldık. Ben bugün TÜSİAD, MÜSİAD, TUSKON gibi bütün önde gelen sivil toplum kuruluşlarıyla da ilişkiler içindeyim. Afrika'da iş yapıyoruz. 2011 senesinde Güney Afrika'da çok ciddi bir alım yaptık. TUSKON'un Afrika'daki faaliyetleri belli. Bir kere beraber Afrika'ya gittik, ortalık birbirine girdi. Oysa iş geliştirme açısından bundan daha normal bir şey olamaz.
GAZETEDEN ÖĞRENDİM
Gülen'in sizin Uganda'da bir rafineri alabilmeniz için o ülkenin devlet başkanı üzerinden devreye girdiği de doğru mu?
Ben de CEO'muz da böyle bir rafinerinin varlığından ve bizim de dikkatimize getirildiğinden gazeteler aracılığıyla haberdar olduk. Biz kurumsal ve çok büyük bir yapıyız. Bu tip yurtdışı ihale fırsatları olunca da profesyonel kadrolarımız değerlendirir, uygun görürlerse plan ve projeyle bize gelirler. Bu konu enerji grubumuza aktarılmış, onlar da ilgilenmeyeceğimizi söyleyerek geri dönmüşler. Velev ki böyle bir şey olsaydı, bir Türk şirketinin Afrika'da bir rafineri almasından daha doğal ne olabilir ki? İnsan böyle bir şey olsa ülkesi adına mutlu mu olur, yoksa üzerine komplo teorileri mi üretmeye çalışır?
Ananas lezzetliydi
Bana Türkiye'nin dört bir yanından, bayilerimizden yörelerine özgü pek çok şey geliyor. Yoğurdundan, baklavasından halısına ne isterseniz. Yok o ananas değilmiş de elmasmış, yok o bir şifreymiş. Bana ananas yollandı. Ben de aradım teşekkür ettim. Bu kadar basit. Bildiğiniz ananas yani, bu arada gayet de lezzetliydi. Sonra öğrendik ki Uganda rafinerisiyle değil de ananasıyla meşhurmuş. Hakikaten.
Peki ya tespih?
Beni tanıyan herkes uzun yıllardır tespih koleksiyonum olduğunu bilir. Hatta basında da yer almıştı. Hediye olarak gelen bir tespihe bambaşka anlamlar yüklenmesini anlamakta güçlük çekiyorum.
TARAF DEĞİLİZ
Siz kendinizi yaşanan çekişmede bir taraf olarak görüyor musunuz?
Kesinlikle görmüyorum.
Koç Grubu olarak ikisine de eşit mesafede duruyoruz diyebiliyor musunuz?
Tabii. Bizim Cemaat'le ya da hükümete ne gibi bir problemimiz olabilir ki? 2008 senesinde AK Parti'nin kapatılması için dava açıldığında tesadüfen yurtdışındaydım. Bana ne düşündüğümü sordular. Ben de "Bir demokraside yapılacak en son şeydir. Bu parti bir daha kapatılırsa daha kuvvetli bir şekilde haklı olarak geri gelir. Demokrasilerde parti kapatmalarla bir yere varılmaz, çok yanlış bir yöntemdir" dedim.
Türkiye'ye döndüm. 'Mustafa Koç AK Parti'nin kapatılması için Washington'da lobi yapıyor' diye bir söylenti çıkardılar. Sayın Başbakan'a gidip durumu izah ettim. O da anladı sağ olsun. Ankara ile aramızda çok ciddi dezenformasyon yapılıyor. Bizim hükümete yakın olmamızı istemeyen bir kesim var. İftira üzerine iftira, yalan üzerine yalan, bir yere kadar. En sonunda kendinizi çekiyorsunuz tabii. Bakın biz geçmişten beri hiçbir zaman günlük siyasi çekişmelerin içine girmedik ve tarafsız kaldık. Ama ülkemizin tüm meseleleriyle de ilgilendik ve katılımcı olduk. Böyle de devam edeceğiz. Sonuç olarak bu ülke hepimizin ülkesidir ve tabii ki sahip çıkmak da sorumluluğumuz ve görevimizdir.
Başbakan ile en son ne zaman görüştünüz?
Bir sene kadar oldu.
CHP'NİN BAŞINA GETİRMEK BİZE Mİ KALDI!
Büyük İstanbul sermayesi olarak aylardır toplantılar yapıp CHP'nin başına Mustafa Sarıgül'ü getirmeye mi çalışıyorsunuz?
Mustafa Sarıgül herhalde 25 senedir siyasetin içinde. Bize mi kaldı Mustafa Sarıgül'ü CHP'nin başına getirmek. Kendisi gayet başarılı Şişli Belediye Başkanlığı yaptı, şimdi de büyükşehir adayı. Yok efendim Kandilli'de, Çubuklu'da, Amerika'da toplantılar olmuş. Yok böyle bir şey.