Kürt siyasetinin yereldeki unsuru belediyelerin hizmet anlayışı: hendek kazma, molotof ve kurşun atmaktan ibaret.

Terörün dağdaki halini biliyoruz ama şimdi bir de deri koltuklu hali deşifre oldu.

HDP ve DBP'li belediyelerden bahsediyorum. Önce Siirt'te belediyenin yardımıyla yola döşenen patlayıcı, askeri aracın geçtiği sırada patlatıldı ve 8 asker şehit oldu. Bu hain saldırının ardından Van'da geçen hafta belediyeye ait kamyonda 100 kilo patlayıcı ele geçirildi.

Alt yapı, üst yapı, yol; kısaca vatandaşa hizmet etmesi gerekli olan belediye asker, polis öldürmek için lojistik destek veriyor.

Yıllardır Kürt siyasetinin elinde perişan olan şehirlere bakmak bir zihniyeti anlamak için yeterlidir.

Örneğin; Diyarbakır’ın siluetine bir bakın: Yıllarca şehre bir tek çivi çakılmadı. Şehrin merkezinde bile çöp dağlarıyla karşılaşmak sıradan bir olay.

Bu rasyonel örnekten sonra şimdiki manzaraya bakalım: Belediyelere taşeron isçiler alınacak: İşe alınmanın birinci koşulu: Hem terörist birinci sınıf olacak hem de sabıkası olmayacak.

İşçi alımı sağlandıktan sonra her türlü terör faaliyeti için şehre inilecek, hendek kazılacak, güvenlik güçlerine ateş açılacak sonra da hiç gitmediği belediyeden maaşını alacak. Çünkü neden? O kadar yaşadığı şehre zarar vermiş, kamu malını yağmalamış, yakmış tabii ki devletin verdiği ödenekten maaşını alacak!

Devletin sağladığı araçlarla bomba taşı, devletin kepçesiyle hendek kaz, sonrasında arkaik dönem sosyalist sloganlar eşliğinde özerklik ilan edip devletin belediye başkanlarına verdiği maaşı hiç utanmadan al. Madem özyönetim ilan ettin insan tanımadığı otoriteden maaş alır mı?

Ha bu arada en son özyönetim ilan edenlerin hepsi tutuklandı. Özyönetim ilan etmenizde bir mahsur yok. Devletin hapishanelerinde hepinize yetecek kadar yer var.

serkan.ustuner@haber7.com