Amerikan Merkez Bankası foreks piyasasında manipülasyon yapılıp yapılmadığını araştırıyor.
FED, dünyanın en büyük bankalarındaki traderların faiz oranlarında manipülasyon yapıp yapmadığını araştırıyor.
Regülatörlerin görevi kötüye kullanıp kullanmadıklarını araştırılırken şirketler, büyük cezalarla karşı karşıya kalabilir. Konuya dair doğrudan bilgisi olan bir kaynak, Amerikan banka şirketlerini denetleyen FED'in de Londra'dan Washington'a günlük 5.3 trilyon dolarlık döviz piyasasında kâr amacıyla traderların fiyatları manipüle edip etmediğini araştıran yetkililer arasında olduğunu belirtti. Eski ABD federal savcılarından, Shulman Rogers Gandal Pordy & Ecker PA'nın avukatlarından Jacob S. Frenkel, Fed'in bankalarda, traderların döviz manipülasyonuna imkan verecek kontrol ve denetim eksikliği bulmaları hâlinde bankalara ne kadar ceza vereceği konusunda sağduyulu davrandığını dile getirdi. Fed geçtiğimiz yıl İran'daki ambargoları delme ve türev işlemlerinde usûlsüzlük vakalarında devlet ve federal yetkililerle çalışarak, iç kontrol eksikliklerini cezalandırmıştı.
AVRUPA KOMİSYONU 1,71 MİLYAR EURO CEZA KESMİŞTİ Geçtiğimiz aylarda Avrupa Komisyonu, 8 finansal kuruluşun Libor, Yen Libor ve Euribor sabitlemelerinin belirlenmesinde manipülasyon iddialarına ilişkin yürüttüğü soruşturmada toplam 1,71 milyar euro tutarında ceza kesti. Avrupa Komisyonu yazılı açıklamasında finansal türev araçlarına ilişkin piyasada yasadışı kartel oluşturulması sebebiyle 8 finansal kuruluşa toplam 1 milyar 712 milyon 468 bin euro tutarında para cezası verildiğini duyurdu. Açıklamada, 4 finansal kuruluşun (Barclays, Deutsche Bank, Societe Generale, RBS) euro para birimi cinsinden türev araç faizlerine ilişkin, 6 finansal kuruluşun da (UBS, RBS, Deutsche Bank, JP Morgan, Citigroup, RP Martin) Japon Yeni cinsiden türev araçlarının faizine ilişkin yasadışı yapılanmalara yer aldıkları belirtildi. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Joaquin Almunia yazılı açıklamasında, “LİBOR ve EURIBOR skandallarında şok edici olan sadece dünya çapında finansal denetleyicilerin uğraştığı benchmarkın (faiz oranı) manipüle edilmesi değil, birbirleriyle rekabet içerisinde olmaları gereken bankaların arasında gizli anlaşma olması” ifadesini kullandı.