Brezilya'da son bir kaç haftadır gündeme damgasını vuran gösteriler ülke çapında etkinliğini sürdürürken Devlet Başkanı Dilma Rousseff dün bazı bakanlar, ülke çapında görev yapan 27 vali ve 26 belediye başkanını toplayarak durum değerlendirmesi yaptı.
Toplantıda halkın taleplerinin karşılanması için federal, eyalet ve belediye düzeyinde 5 konuda uzlaşma sağlanması bekleniyor.
Toplantıdan sonra konuşan Dilma Rousseff, enflasyon önleme programları ve politika reformlari için Anayasa'nin ilgili maddelerinin degistirilmesiyle ilgili halkoylamasina gidileceğini ve sağlık, eğitim ve ulaşım alanında düzenlemeler yapılacağını duyurdu.
Sao Paolo Universitesi Siyaset Felsefesi Bölümü'nden Cihan Haber Ajansı'na konuşan öğretim üyesi Prof. Dr. Renato Janine Ribeiro gerek hükümetin gerekse Devlet Başkanı Rousseff'in olayların başlamasının hemen ardından yaptığı yapıcı açıklamaların yatıştırıcı rol oynadığını söyledi.
Renato Ribeiro, "Olayların başlama nedeni aslında kötü yaşam koşullarıydı. Toplu taşıma alanındaki yüksek fiyatlardı. İnsanların evlerinden işyerlerine gitmeleri bazen 2, bazen de 4 saat sürüyor. İnsanlar bunu katlanılmaz buldular. Gösteriler yerel belediye yönetimine karşı başladı. Ancak federal devlete bağlı olarak çalışan polisin tutumu olayların ülke geneline yayılmasına ve bu kez de sağlık, eğitım ve yolsuzlukla mücadele alanlarında bazı değişiklikler yapılmasına neden oldu." şeklinde konuştu.
Prof. Ribeiro gösterilerin başlangıçta sol grupların taleplerini içerdiğini ancak daha sonra sağcı ve muhafazakar gruplar tarafından manipule edilerek Devlet Başkanı Dilma'ya yönelik protestolara dönüştürüldüğünü söyledi. Ribeiro, "Bir cok kişi bu yüzden protestoların orta sınıflarca kundaklandığını düşünüyor." dedi.
Siyaset felsefesi öğretim üyesi askerlerin 20 yıla yakın bir süre ülkeyi yönettiğini ancak Brezilya'nın bugün karşı karşıya kaldığı global ölçekli sorunları çözebilecek donanımda olmadıklarını bildikleri için darbeyi akıllarından bile geçirmeyeceklerini söyledi.
Olayların arkasında her hangi yabancı bir ülke olabileceğine inanmayan Renato Janine Riberio, "Brezilya'da sorun çıkarmak isteyen bir ülke olsa olsa ABD olurdu. 1964 yılında bir askeri darbeyi desteklediklerini biliyoruz. Ancak bugün bunu yapmalarını gerektirecek bir nedenleri de, bunu yapacak imkanları da yok." sözlerini sarfetti.
Brezilya'yla Türkiye arasında turizm faaliyetleri yürüten ATUF şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Karadağ ise yaşanan olayların işlerini durma noktasına getirdiğini ifade etti. Karadağ, Türkiye'deki müşterilerinin Brezilya'daki olaylardan, Brezilya'daki müşterilerinin ise Türkiye'deki olaylardan çekindiklerini söyleyerek rezervasyonlarını iptal ettiklerini belirtti.