Mete Yarar, "Konvansiyonel savaşlar dönemi kapandı. Bu bakımdan DAEŞ de PKK da Türkiye’ye vekâleten saldırıyor" dedi.
Güvenlik uzmanı Mete Yarar, Radikalleşen dünyada terör örgütleri de giderek radikalleşiyor. 1990 sonrası dünya düzeni değişince sistemler parçalandı ve iç savaş olarak adlandırılan vekâlet savaşları başladı. Bunun en yakın örneği Ukrayna’dır. Ukrayna’da devletler savaşmıyor ama sınırlar değişiyor. Bir ülkeden bir toprak parçası ayrılıyor başka bir ülkeye bağlanabiliyor" dedi.
Yarar, Star Gazetesi'nden Fadime Özkan'ın sorularını yanıtladı.
KONJONKTÜR DEĞİŞTİ, PKK DEĞİŞTİ
Türkiye PKK ile 35 yılı aşkın bir süredir mücadele ediyor, bir tecrübe biriktirdi. Devlet bu tecrübeden faydalanarak terörü bitirmek istedi, çözüm süreci başlattı. Toplum da destekledi. Lakin bu esnada PKK fikir değiştirdi ve süreci bitirip terör saldırılarına başladı. Siz de PKK artık PKK değil KCK diyorsunuz. KCK, amacı yapısı kapsamıyla PKK’dan nerede farklılaşıyor?
PKK değişti çünkü konjonktür değişti. Türkiye çözüm sürecine giden süreçte, bu meselenin bölgedeki diğer muhataplarının, İran, Irak ve Suriye’nin de masaya oturabileceği bir zemin hazırlamaya çalışmıştı. Dönemin MİT müsteşarı defalarda tur attı, bu ülkelerle toplantılar yaptı, kalıcı çözüm için uğraştı. O zaman ki konjonktür çözüm için çok uygundu aslında. Ama Suriye’deki durum ve DAEŞ-IŞİD’in çıkmasıyla başlayan süreç, konjonktürel anlamda vekalet savaşı yapacak terör yapılarının elini güçlendirdi. Ve PKK hiçbir şekilde uzlaşmaya yanaşmayan ve başka aktörler tarafından şiddete teşvik edilir hale geldi. Karşılığında da daha fazla ödüller verildi ona. PKK’yı tanıyoruz evet, tecrübemiz var evet. Ama bizim tanıdığımız ve Kürtlerin desteğine ihtiyaç duyan PKK, şehirlerde sivilleri bu kadar bile isteye arada bırakıp ölsünler diye uğraşır mıydı, cami yakar, minarelerden halay müzikleri yayınlar, Kürtlerin değerlerine bu kadar hoyratça hakaret eder miydi? Etmezdi.
PKK İÇİNDE EL MUHABERAT VAR
Ne değişti o halde, insan, para ve moral deposu olarak baktığı Kürtlerin çocuklarını sonu mutlak ölüm olan bir maceraya neden sürdü PKK?
Neden diye sormak önemli. Sonuçlara bakmakla yetinmemek nedenlere ve aykırılıklara bakarak analiz etmek gerekiyor sorunları. Ben kendi tecrübem içinden baktığımda PKK’nın bu kadar hunharca ve Türkiye’nin sinir uçlarına basarcasına saldırmasının arkasında yalnızca PKK olmadığın görebiliyorum. Artık PKK değil karşımızdakiler. Kim? KCK’yı organize eden güçler. Şu anda Suriye’de vekâlet savaşını sürdüren grupların arkasındakiler kim ise onlar. PKK’yı kurduran ve ilk yaşatan baba Esed’di. Organizasyon olarak, istihbarat olarak hala Suriye rejimi var PKK’nın arkasında. PKK içinde çok sayıda Suriye’nin istihbarat örgütü El Muhaberat’ın adamları var. Ayrıca üçüncü ülkeler de var. Bu üçlü grubun ağırlığının olduğu bir KCK’nın eski KCK olduğunu söyleyebilir miyiz? Hayır! Vekalet savaşı veren bir örgütten bahsediyoruz artık.
KÜRTLERE VERDİĞİ ZARAR PKK’NIN UMRUNDA DEĞİL
Yani PKK Türkiye’ye başkaları adına, Suriye, İran ve Rusya’nın menfaatleri için ve onların talimatıyla mı saldırıyor?
Bu yüzden işte Kürtlere verdikleri hasarın büyüklüğünden hiç endişe etmiyorlar. Amaçları Türkiye’de bir kazanım elde etmek değil çünkü. Türkiye’deki sistemi değiştirmek için.
HEDEF ÖNCE ROJAVA SONRA TÜRKİYE
PKK’nın son saldırılarının amacı Türkiye’yi meşgul etmek yani?
Evet.
Türkiye Rojava’daki kantonları kabul etsin diye mi yakıyor PKK Kürt şehirlerini?
Aynen öyle.
KCK’nın amacı kısa vadede Rojava’da PKK devleti, orta uzun vadede Türkiye’de önce özerk-federe sonra bağımsız devlet midir peki?
Onların sıralaması önce Rojava şeklinde, “şu ana kadar ki en önemli kazanımımız” diyorlar. O yüzden Rojava’yı ayakta tutmak Türkiye’deki çıkarlarımızdan daha önemli değil diyorlar. Amaç önce Rojava sonra Türkiye. O yüzden KCK için kısa dönemde Türkiye’de taban kaybetmek, Kürtlerin ölmesi, şehirlerin yanması, partinin baraj altında kalması hiç önemli değil.
PKK SİLAHLARINA BAKINCA…
PKK Türkiye’deki bir sosyolojiden ve siyasi sorunlardan çıktı ve beslendi ama Esed rejimi başta olmak üzere başka ülkelerden de destek gördü. Son konjonktürde PKK’nın İran, Rusya ve Esed tarafından kullanıldığı da açık ama başka ülkelerde var mı bilmemiz gereken?
Ben batı ülkelerini bu listeye koymam çünkü hepsi demokratik ülkeler. Hesap vermeleri gereken bir hukuk ve demokratik düzen var. Elbette bir terör örgütünün arkasındaki ilişkiler ağını bütün derinliklerine kadar bilmek mümkün değil ama kullanılan silahların tipine, malzemelerin türüne baktığımızda aksini söyleyemeyiz. Ama konjontürel olarak PYD, IŞİD’le savaşıyorum pozisyonuyla kendisine güç ve itibar devşirmiştir. Ama bu durum, PKK’nın hem Avrupa’da hem Amerika’da nasıl görüldüğü gerçeğini değiştirmemiştir. Tüm hukuki metinlerde ve raporlarda kara paradan insan kaçakçılığına ve uyuşturucuya PKK suç örgütü, terör örgütüdür. Bu nedenle Avrupa ve Amerika’nın PKK’ya bir desteği olamaz.
PKK’YA KİM YARDIM EDİYOR?
İstihbarat örgütleri aracılığıyla da mı olamaz?
O farklı bir destektir. Olabilir. Ama fiili desteğe dönüşmez. Ne desteği yapabilirler? Elemanlarını görmezden gelebilirler, zaman zaman adamlarının geçişine hareketine izin verebilirler. Ama fiili olarak eleman kazandırmak, üs tesis etmek, silah depolarını onların kullanımına açmak, mühimmat vermek… Bunları yapamazlar. Operasyonel ve taktiksel anlamda yapabilir ama stratejik anlamda yapamaz. Hesap vermek zorunda olduğu bir hukuk ve devlet düzeni var çünkü. Ama bazı ülkeler için geçerli değil bu. Sadece Şırnak genelinde günDE 60 bin mermi sıkıyor PKK, düşünün değirmenin suyunu.
ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI YAŞANIYOR
Amerika böyle istedi diye mi böyle oldu?
Hayır, Amerika bunu öngördü. Gelinen nokta buyken gidilecek nokta geriye dönüş olmayacaktır. Bu coğrafyada kullanışlı gruplar yaratmak çok kolay. Şu an Suriye’de en az yüz grup sayarım. Dilerseniz biraz para, biraz silahla Suriye’nin yarısını da aldırtabilirsiniz. DAEŞ’i böyle düşünün. O yüzden gelinen noktayı PKK ya da DAEŞ üzerinden okumamak gerekir. Bu örgütlerin adı, varlığı önemli değil. Bir üçüncü dünya savaşı yaşandığını görmek zorundayız. Bu savaşı DAEŞ çıkarmadı. Çizdiğiniz çerçevede Ortadoğu’nun yeni dizaynı için DAEŞ sadece bir maymuncuk. Nerenin alınması isteniyorsa oraya yönlendiriliyor.
PKK DA, DAEŞ DE BİRER MAYMUNCUK
Sahada birbirlerine karşı savaşıyor görünseler de DAEŞ gibi PKK da mı maymuncuk?
Şu ana kadar DAEŞ en çok PKK’ya vurdu deniyor ama diğer terör örgütleri gibi DAEŞ de sonuçta homojen bir örgüt değil. İçinde farklı gruplar var. Yüzde 60’tan fazlası yabancı savaşçıdan oluşuyor. Yüzde 35’i bunların, Rus kökenli. Bunların hepsi bir arada grup halinde. Mesela Dağıstanlılar grubu bir yerde, Türkmenistan grubu bir yerde. Dolayısıyla her biri kendi yaklaşımını sergiliyor. Biri PKK’ya saldırırken diğeri başka yerde PKK’nın önünü açıyor. Tek DAEŞ yok. 35 yıldır tek PKK mı vardı? Devletleri homojen görmezken terör örgütlerini homojen görmek büyük hata olur. Bu bölgenin parçalanmasında PKK da elbette bir maymuncuktur.
Kaynak : Star