Washington’dan sonraki ilk merkezini İstanbul’da açan IFC’nin Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Tsitsiragos, “Türkiye’de yatırım rekoru kırdık. 2014 daha iyi olacak” dedi
Milliyet'ten Pınar Çelik Nacar'ın haberine göre Dünya Bankası Grubu kuruluşu Uluslararası Finans Kurumu (IFC), 2014 yılına olumlu beklentilerle giriyor. Dünyanın sadece özel sektöre yatırım yapmaya odaklanmış en büyük küresel kalkınma kuruluşu olan IFC’nin Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Dimitris Tsitsiragos, “Çok güçlü bir 2012 geçirdik. Bizim resmi finansal dönemimiz Temmuz. IFC için 2012 dünya çapında yatırımlarda rekor yılı oldu. Dolayısıyla Türkiye’de de rekor kırdık. Türkiye’de 20’den fazla projeye milyar dolarlık yatırım yaparak yılı kapattık. Bu yıla da iyi bir başlangıç yaptık” dedi.
45 yılı aşkın süredir Türkiye’de özel sektörü destekleyen IFC, dünyada yatırım yaptığı 4 ülkeden biri olan Türkiye’ye 52 ülkenin merkezi haline getirdi. Bu konuda Tsitsiragos şunları söyledi:
‘DAHA İYİ HİZMET İÇİN GELDİK GELDİK’
“IFC’nin bu kararı İstanbul’un finans merkezi olma projesini de destekleyen bir adım oldu. 2010’da Wasginton dışında müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek için büyük bir operasyon merkezi kurmaya karar verdik. Dünya genelini araştırdık ve Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan İstanbul’da karar kıldık.”
“IFC’nin toplam yatırımlarının yüzde 33’ü Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde gerçekleşiyor ve İstanbul ofisinden yönetiliyor” diyen Tsitsiragos şöyle devam etti: “Türkiye’nin konumu ve burada kurduğumuz operasyon merkezi sayesinde, bulunduğumuz bölgede kalkınma projelerinde derinleşme ve ihtiyaç bulunan bölgelere erişme imkanı bulduk. Çalışanlarımız için de burası iyi bir yer.”
Tsitsiragos, “Yatırım planlarımızda öncelikli alanların altyapı yatırımları, yenilenebilir enerji, ulaşım ve şehir altyapı hizmetleri, enerji verimliliği, finansal kurumlar aracılığı ile finansal erişim ve KOBİ’ler ile Türk şirketlerinin yurtdışına açılımlarını desteklemek var” dedi.
İSTANBUL ŞİMDİDEN ‘MERKEZ’
İstanbul’un 10 yılda finans merkezi olmasının mümkün olduğunu dile getiren Tsitsiragos, altyapı kalitesi, sosyal altyapı, ülkeye yapılan yatırımlar ve ülkenin büyüklüğüne bakıldığında İstanbul’a şimdiden bir finans merkezi gibi bakılabileceğini belirtti. Tsitsiragos, “Türkiye hem Asya ve Avrupa’nın arasında hem de Ortadoğu, Orta Asya ve Doğu Avrupa’nın havuzu konumunda. 12 yıldır siyasi istikrar var. Ekonomik istikrar da aynı şekilde. Kısa sürede gayrisafi yurtiçi hasıla üçe katlandı. Pazar büyüyor. Altyapı iyi” dedi.
Bu avantajlara rağmen gidilecek yol olduğunu kaydeden Tsitsiragos, bununla ilgili hükümetin çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
‘İÇ SIKINTILAR ATLATILMALI’
OECD eski yöneticisi Barış Dinçer, 2014’ün dünya ekonomileri için bir toparlanma yılı olacağının belirterek şunları söyledi: “Geçtiğimiz 3 yılda reel küresel büyüme ortalama yüzde 2 seviyesinde iken, 2014 yılı için bu oranın yüzde 2.5 civarında gerçekleşeceği konusunda neredeyse bir konsensüs var. En büyük ticari ortağımız AB sıkı mali politikalarını gevşetmesi sonucu resesyondan çıkma emareleri göstereceğe benziyor. Enerji fiyatlarını etkileyebilecek İran, Suriye gibi krizlerin yakın gelecekte olma ihtimalinin azaldığını da söyleyebiliriz. Dış konjonktür bu kadar müsaitken, eğer Türkiye seçim süreçlerinin doğurabileceği iç sıkıntıları atlatabilirse, dünyadaki bu büyümeden payını muhakkak alacaktır.”
Dinçer, İstanbul’da iş yapan yatırımcıların ağırlıklı olarak siyasi gelişmeleri ve FED’in frene basmasının ülkemiz ekonomik dengeleri üzerindeki etkilerini izleyeceklerini vurguladı.
PİYASALAR GELİŞMELİ
Modern uluslararası firmaların işe alım yaparken kişinin yetenek ve donanımlarına baktığını ifade eden Tsitsragos, finansal merkez olmak için gerekli olan diğer unsurun ise sermaye piyasalarını geliştirmek olduğunu söyledi. Tahvil piyasası ile hisse piyasasının gelişmesi için çalışmaya vurgu yapan Tsitsiragos, “Amerika’nın bir bölümünde pek çok altyapı projesi sermaye piyasaları tarafından finanse ediliyor. Ve bence bu bir fırsat. Eğer Türkiye sermaye piyasaları ile birlikte altyapı finansı da sağlarsa hükümet bu alanda çok daha fazla şey yapacak” dedi.
Tsitsiragos, Türkiye’nin sağlam finansal altyapısı sayesinde krizi çok iyi yönettiğini belirtti. Hükümetin sermaye piyasalarına odaklandığını bir yandan da yeni bir işsizlik stratejisi oluşturduğunu aktaran Tsitsiragos, bunların çok önemli adımlar olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin yüksek büyüme oranlarıyla yatırım çekmeye devam edeceğini belirten Tsitsiragos şöyle devam etti: “Yatırım finansmanı konusunda pek çok sektörden de ciddi talep alıyoruz. Türkiye bugün dünyanın en büyük 18’inci ekonomisi. Yoksul segment hızla orta sınıfa doğru geçiyor. Dolayısıyla Türkiye’den öğrenilecek çok şey var.” Dünyada yeni yatırım alanlarının arandığını özellikle sektörlere değer katacak alanlara yatırım yapıldığını vurgulayan Tsitsiragos, “Bilgi teknolojilerine, mesleki eğitime, ekoloji merkezlerine yatırım yaptık. Farklı alanlardaki fırsatlara bakıyoruz” dedi.
