2013 yılı Türkiye ekonomisi açısından iki farklı hikayenin yaşandığı bir yıl oldu.
Yedi ay önce Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye çekmesiyle iki yıllık tahvil faizleri rekor düşük seviyeye gerilemişti. Şimdi ise kötüleşen cari açık, FED'den gelen tahvil alımlarının azaltımı kararı ve yolsuzluk skandalıyla tahvil faizleri üç ayın en yüksek seviyesine gelirken, TL dolar karşısında en zayıf seviyeyi gördü.
Bloomberg'ün haberine göre, Toronto-Dominion Bank Gelişmekte olan Ülkeler Stratejisti Cristian Maggio, azaltım hikayesi ve ülke içinde yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin alehine olduğunu söyledi. Maggio, küresel yatırımcılar için en önemli faktörün, yüksek sürdürülebilir büyüme oranlarını sağlamak için gerekli olan siyasi ve kurumsal istikrar olduğunu belirtti. Londra merkezli GAM Investment'dan Paul McNamara ise, ''Türkiye, en çok endişe duyduğumuz ülkelerden biri. Cari açıkta yıllık bazda kötüleşmeye atıfta bulunan McNamara, dış dengedeki iyileşmenin kuşkulu olduğunu dile getirdi. Union Investment Privatfonds'dan Barinov ise Türkiye'nin hikayesini aşktan nefrete doğru giden bir adım olarak nitelendirdi. ''Türkiye ekonomisinde büyüme oranları gelişmekte olan ülkelerin ortalamasında yüksekti ve insanla bu hikayeyi sevmişti'' diyen Barinov, fakat şu anda piyasadan para çıkışının hızlandığını belirtti. Bu yıl Türk Lirası, dolar karşısında yüzde 14 oranında gerileyerek gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en büyük düşüşün kaydedildiği para birimi oldu. Dolar/TL kuru 2,09 seviyesini aşarak rekor kırdı. Türk Lirası tarihine en zayıf seviyesine geriledi. 17 Mayıs tarihinde yüzde 4,79 seviyesinde seyreden iki yıllık tahvil faizi yüzde 9,36'ya fırladı. Son üç günde borsada satışlar yüzde 8'e yaklaştı.