Paralel yapının kurduğu tuzak sonrası 2009 yılında görevinden alınan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan'ın TBMM'de verdiği ifadelerinde, yasa dışı dinlemelerin nasıl yapıldığı ayrıntılarıyla ortaya çıktı.
Arslan, IMEI numarası üzerinden 'önleme dinlemesi' yapılarak kişilerin zaaflarının belirlenmesinin ardından komploların kurulduğunu anlattı. Birçok hâkim, savcı, siyasetçi, bürokrat ve gazetecilerin dinlendiğini ve zamanı gelince de bu kayıtların kullanılmak üzere bekletildiğini anlatan Arslan, bunu yapanların da önleme dinlemelerini yapanlar ve elinde tutanlar olduğunu söyledi.
Telekulak Komisyonu'na anlattı
Paralel yapının kurbanlarından biri olan Arslan, 2009 yılında uyuşturucu ticareti yapan Habip Kanat'la bağlantısı olduğu iddiasıyla tutuklanmış, ilk duruşmada da tahliye edilmişti. Emniyet eski Müdürü Hanefi Avcı'nın yakın arkadaşı olan ve Avcı'nın kitabında "Cemaat oyunuyla görevinden alındı" dediği Arslan, Nisan 2013 yılında TBMM Yasa Dışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu'na ifade vermişti. Arslan, yasa dışı dinlemelerin nasıl yapıldığı ve kimlerin yaptığına dair önemli bilgiler vermişti.
Sahte isimle dinleme kararı
Star gazetesinde yer alan habere göre; Arslan, yasa dışı dinlemeye tabi tutulan kişilerin gerçek isimlerinin kullanılarak değil, telefon IMEİ numarasıyla dinlendiklerini söyledi. İstihbarat Daire Başkanının kararıyla terör ve organize suçlarla ilgisi olmayan kişilerin açık kimliklerine yer verilmeden telefonlarının IMEİ numarası üzerinden aylarca dinlendiklerini belirten Arslan, "Sonradan 'suç unsuruna rastlanmamıştır' gerekçesiyle dinlemelere son veriliyor. Kayıtların imha edilmesi gerekirken hangilerinin imha edildiği, hangilerinin ileride kullanılmak üzere saklandığını öğrenmek mümkün değil" dedi.
"Dinlemelerde tespit edilen bilgiler doğrultusunda kişilerin kendisi veya yakınlarının iş ve evlerine kamera-böcek yerleştirilip toplanan bilgileri yaygınlaştırılarak bu kişiler itibarsızlaştırılıyor" diyen Arslan, her gün gazetelere çıkan, istifa eden ve bir kısmı intihar eden kişilerin IMEİ numarası üzerinden telefonlarına bakıldığında önleme dinlemesine tabi tutulduklarının ortaya çıkacağını söyledi.
Kayıtları tutan şantajı yapıyor
Birçok hâkim, savcı, siyasetçi, bürokrat ve gazetecinin dinlendiğini aktaran Arslan, dinlyemeleri kimin yaptığını da şöyle anlattı: "Bunlar zamanında kullanılmak üzere bekletiliyor. MHP milletvekilleri, CHP'den ve AK Parti'den de bu dinlemelere maruz kalanlar oldu. Bu kadar büyük bir organizasyonu ortaya koyabilmek için Türkiye'de dara kayıtlarının hepsini kim tutabiliyorsa, kim bu önleme dinlemeleri yetkileriyle adresleri tespit edebiliyorsa bunu yapan da odur. Bu yetkiye kimler haizse yani 'devlet gücünü art niyetli kullanan kişiler' diyebilirim."
Emniyet müdürüne tuzak
"Emniyet Genel Müdürlüğünde dava dosyalarında var, daire başkanlığı ve polis başmüfettişliği yapmakta olan kişiler gerçek kimliği belirtmeksizin telefon veya IMEİ numaraları üzerinden dinlendi. Benim de yargılandığım davada Mustafa Aral, emniyet müdürü olmasına rağmen dinleme kararı alınırken 'Mustafa adlı kişi' diye telefon numarası yazılarak dinlendi. Mesela, Kazım Çilloğlu'nun oğlu Gökhan Çillioğlu'nun uyuşturucu kaçakçısı gibi gösterilip jandarmaca dinlendiği kolayca tespit edilmiş. İstenirse ortaya çıkarılıyor."
Hakim kararı olmadan dinleme yapılabiliyor
Emniyette A15, A25 daha üst modeller denilen teknik cihazlar olduğunu belirten Emin Arslan, bunların elzem cihazlar olduğunu ve iyi kontrol edilmediği halde özel hayatı suistimal edecek şekilde de kullanılmasının mümkün olduğunu belirtti. Arslan "Bunlar, sahte baz istasyonu görevi üstleniyor. Çevresindeki telefonları kapasitesine göre kendine bağlıyor. Bu baz istasyonu üzerinden yapılan görüşmeleri istisnasız, hiçbir savcı, mahkeme kararına gerek duyulmaksızın kontrol ediyor. Buradan gönderilecek sinyallerle de evinizdeki telefonlarınızın mikrofonu verici hale getirilip sanki odanıza böcek yerleştirilmiş gibi çok rahat bir şekilde izlenebilirsiniz. Bu cihazlar emniyettei jandarmada ve MİT'te vardır" dedi.
Örtülü'den alınan dinleme cihazları kayıt altında değil
Emniyetteki birçok dinleme cihazının son iki yıldır örtülü ödenekle alındığını anlatan Emin Arslan, cihazların envantere kaydedilmediğini ifade etti. Arslan, bunun nedenini de şöyle açıkladı: "Ben, mahkeme salonunda beklerken kapıda bir görevli duruyor, elinde de anahtar var. Anahtarlık kamera, ucunda anahtar yok. 'Anahtarlığın çok güzelmiş' deyince huylandı, kaçmaya başladı, görevliler yakaladı. Bütün görevlilerin ve 6 avukatın yanında makas isteyerek cihazı açtım ve kamera özelliğini, USB bağlantısını avukatlara ve görevlilere gösterdim. 'Bu bir kameradır, bizi neden izliyorsun' diye sordum ve kendisini çaycı diye tanıtan kişin Emniyet istihbarat'ta polis memuru olduğu ortaya çıktı."
Yakalanınca önlem aldılar
"6 avukat ve görevliler bu cihazı ve kişiyi savcıya teslim etti. Tahliye olduktan sonra olayı soruşturan savcı, yakaladığınız bu anahtarlık mı deyip, bana ve diğer tanık avukatlara normal bir araba anahtarı gösterdi. Ben ve olaya şahit olan 6 avukat yakalananın bu olmadığını bildirdik. Savcı Bey, 'Bize Adli Tıp'tan gelen bu' diye cevap verdi. Yakalanan anahtarlık şeklindeki kamera değiştirilmişti. Çünkü demirbaşa kayıtlıydı, bazı olaylarda da benzer durumlar yaşanınca, bu cihazların örtülü ödenekten alınıp demirbaşa kaydedilmemesi uygulaması başlamıştır."