Bozdağ: "DEAŞ, uluslararası bir 'proje terör örgütü' ve oyunun farkındayız"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, oynanan oyunların farkında olduklarından hareketle şu soruyu sordu:  "Avustralya'dan, Amerika'dan, Avrupa'dan, Asya'dan, Ortadoğu'dan, Afrika'dan, bu kadar dili, kültürü, dini, mezhebi farklı insanları kimler ikna edip de Suriye'ye, Irak'a ölmek ve öldürmek üzere gönderiyor veya getiriyor? Bir terör örgütü 3 sene içerisinde bu kadar ülkenin dilini ne zaman teröristlerine öğretti? Bu ağı nasıl kurdu? O insanları nasıl getirdi?"

Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonu

Bakan Bozdağ, Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonuna ilişkin soru üzerine de DEAŞ terör örgütünün, uluslararası proje bir terör örgütü olduğunu söyledi.

daes_projesi

Örgütü 66 ülkenin havadan bombaladığına, örgütle mücadele için bir koalisyon oluşturulduğuna ancak DEAŞ'ın varlığını devam ettirdiğine dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:

"Dünyanın bütün devleri bir araya gelmiş, bir terör örgütüyle mücadele ediliyor ve bu mücadele 3 senedir devam ediyor. Hala bitmemiş, ne zaman biteceği de kestirilemiyor, bilinemiyor. Bu örgüte dünyanın yaklaşık 150 ülkesinden yabancı savaşçılar gelip katılıyor. Herkesin burada şunu sorması lazım, Avustralya'dan, Amerika'dan, Avrupa'dan, Asya'dan, Ortadoğu'dan, Afrika'dan, bu kadar dili, kültürü, dini, mezhebi farklı insanları kimler ikna edip de Suriye'ye, Irak'a ölmek ve öldürmek üzere gönderiyor veya getiriyor? Bir terör örgütü 3 sene içerisinde bu kadar ülkenin dilini ne zaman teröristlerine öğretti. Bu ağı nasıl kurdu, o insanları nasıl getirdi, çok açık. Bu kadar herkesin düşman olduğu bir terör örgütü silahlarını kimden alıyor ve nasıl kullanıyor. Bakıldığı zaman bu çok net bir şekilde Ortadoğu'da, Irak'ta ve Suriye'de enerji kaynakları üzerinde hedeflenen planların tahakkuku için DEAŞ bir araç olarak kullanılıyor ve onun üzerinden başka hesaplar görülüyor. Bunu Türkiye çok net ifade etti her zaman. Hem DEAŞ'a karşı en etkin mücadeleyi, en kararlı mücadeleyi Türkiye verdi hem de bunun gerçek yapısını ortaya koydu."

Bekir Bozdağ, FETÖ, PKK, PYD ve YPG'nin her defasında Türkiye'yi DEAŞ terör örgütüne yardım eden bir ülke olarak göstermek için büyük iftira kampanyaları düzenlediklerini ve bunu algı operasyonlarıyla gerçekleştirmeye çalıştıklarını anlattı.

Erdoğan: "DAEŞ bahanesi, at izinin it izine karıştığı trajik bir oyun"

Türkiye'nin Suriye'de DEAŞ'la en etkin ve en kararlı mücadeleyi yaptığını, DEAŞ'ın da Türkiye'de pek çok eylem gerçekleştirdiğini ifade eden Bozdağ, "Nasıl oluyor? Bir yandan bu kadar etkili operasyonları Türkiye her gün yapacak, Türkiye'de DEAŞ canlı bomba eylemleri yapacak, bir yandan da Türkiye buna destek verecek. Akıl alır bir iş mi? Değil. Türkiye bugüne kadar 4 bin civarında yabancı savaşçıyı ülkelerine geri göndermiş. 52 bin civarında yabancı savaşçı veya böyle olma ihtimali olanlar için Türkiye giriş yasağı koymuş. Ama başka ülkeler kendi ülkelerini terk edip DEAŞ'a katılmak üzere gitmek isteyenlere bir yasak koymuyorlar. Çok ilginçtir bu." şeklinde konuştu.

isid-daes-deas-dais-kimdir

Adalet Bakanı BEKİR BOZDAĞ, Türkiye'nin Irak'ta da Suriye'de de barış ve huzur istediğini vurguladı. Irak ve Suriye'deki her yangının, her hadisenin Türkiye'yi etkilediğini, bu ülkelerdeki olayların Türkiye'nin ulusal güvenliğiyle doğrudan ilgili olduğunu vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Amerika geliyor, öte yandan Rusya geliyor, İran geliyor hiçbirinin sınırı yok, başka Avrupa ülkeleri geliyor, hiçbirinin sınırı yok. Onlar orada söz sahibi, adım atacak ama sizin yanı başınızda, komşularınız, akrabalarınız, tarihi bağlarınız olan insanlarla ilgili söyleyecek sözünüz olmayacak. Bu kabul edilebilir bir durum mu? Değil. Ayrıca Türkiye'ye hem Suriye'den hem Irak'tan terör ihraç ediliyor. Terörist Türkiye'ye geliyor ve Türkiye'nin güvenliğini tehdit ediyor. Musul'da da Suriye'de de ayrıca bir mezhep çatışması çıkarmak için sinsi çatışmalar olduğunu her defasında söylüyoruz. Türkiye bölgede bir mezhep çatışması çıkarılmasına karşıdır ve bu projenin hayata geçirilmesinin önündeki en büyük engeldir."

Bakan Bozdağ, Türkiye'nin terör ihracını engellemek, DEAŞ'la Irak üzerinde etkin ve kararlı bir mücadele bakımından Başika'da olması gerektiğini söyledi.

Musul'da devam eden operasyonun başarılı olmasının, Türkiye'nin tezlerinin dikkate alınmasıyla da doğrudan ilgili olduğunu dile getiren Bozdağ, "Türkiye'nin bugüne kadar Irak ve Suriye konusundaki ikazları ve önerileri dikkate alınmış olsaydı, ben eminim ki bu meseleler çoktan halledilmiş olurdu. Umarız, bundan sonra alınır. Türkiye, Irak ve Suriye'deki sorunun çözümünde en etkin şekilde yer almaya devam edecektir." dedi.

3. Dünya Savaşında ülkeler, DAEŞ ve PKK vekaletiyle savaşıyor!

Adalet Bakanı Bozdağ, 25 Ekim'de ABD'ye yapacağı ziyaret ve FETÖ elebaşısının iadesine ilişkin soru üzerine de şunları anlattı:

"Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasında adli yardımlaşma ve suçluların iadesine dair bir anlaşma var. Bizim beklentimiz, bu anlaşma hükümlerinin amasız, fakatsız, lakinsiz, objektif bir şekilde uygulanmasıdır. Biz ABD'den bunu talep ediyoruz. Türkiye olarak ABD'nin Türkiye'den talep ettiği adli yardım konularında veya suçluların iadesi konusunda biz bu sözleşmenin gereklerini bugüne kadar hep yerine getirdik. Bizden 10 kişinin yakalanmasını, tutuklanmasını talep etmişler, biz 10'u hakkında da yakalama kararı çıkarmışız, 9'unu yakalayıp tutuklamışız, bir tanesi de bulunamadığı için tutuklanamamış. Ama biz şimdi Fetullah Gülen'in yakalanması ve tutuklanması için talepte bulunduk, ABD bu talebimize henüz olumlu yanıt vermiş değil ve birtakım bilgiler isteyerek süreç uzatılıyor ve zamana yayılıyor, bunu da herkes görüyor, biz de görüyoruz.'

Bakan Bozdağ, ABD'ye gönderdikleri dosyada, darbe teşebbüsü ve bunun Fetullah Gülen'in emir ve talimatları doğrultusunda gerçekleştirildiği konusunda yeterinden fazla delil olduğunu aktardı. Bu delillerle ABD'nin Fetullah Gülen'in iadesine karar vermesi gerektiğini vurgulayan Bozdağ, şunları anlattı:

"Dosyanın içerisindeki deliller o kadar sabit ve net. Bu tartışmadan da uzak. Siz iade etmek istemezseniz, tartışacak çok yön de bulabilirsiniz. Ama iade etmek isteyenler için yeterli ve sağlıklı deliller dosyanın içerisinde bulunmaktadır. ABD'nin Başkanı Sayın Obama'ya ve ailesine suikast teşebbüsünde bulunulsa, Beyaz Saray bombalansa, kongre bombalansa, 241 ABD vatandaşı öldürülse, 2 bin 194 ABD vatandaşı yaralansa ve ABD ordusunun uçakları, helikopterleri, tankları, silahları, ABD ordusu içerisindeki darbeciler tarafından kullanılarak bütün bunlar gerçekleştirilse ve bunları yapan askerlerin talimat aldığı kişi de Türkiye'de olsa, onun sevk ve idaresinde bunu yapmış olsa ABD bizden ne ister? Onun iadesini ister. Biz işi zamana yayıp, işte şu eksik, bu eksik, şuraya da bakalım, buraya da bakalım dediğimiz zaman bundan hoşnut olur mu, hoşnut olmaz. Neden? Ülkesinde bu kadar kanlı eylemlerde eli olan bir teröristbaşının iadesini istemek hakkıdır. İade istenen devletin de bunu yerine getirmesi lazım. Şu anda bizim istediğimiz tam da budur."

"Usame bin Ladin ABD için ne ise Fetullah Gülen de Türkiye için odur. ABD, Usame Bin Ladin'i uluslararası planda takip ederken, isterken hangi hukuku uyguladı, o ülkelerden neleri istedi, o ülkeler onlardan ne istedi, biz de aynı şeyi söylüyoruz." diyen Bozdağ, şunları kaydetti:

"Ülkemizi kana bulayan, devletimize, milletimize, demokrasimize bunca zarar veren bir teröristi biz sizden istiyoruz. Siz de o zaman bir terörist kendinize iadesinde hangi usul uygulanıyorsa, aynı usulu Türkiye ile ilgili de uygulayın diyoruz. Bundan sonraki süreçte eğer Fetullah Gülen Türkiye'ye iade edilmezse, Türkiye de ABD'nin iade taleplerine, ABD'nin Türkiye'ye bakışı nasılsa, Türkiye'nin de ABD'ye bakışı aynı olacaktır. Onlar bizden hangi bilgileri, belgeleri istiyorsa, biz de o dosyaların hepsinde aynı bilgileri, aynı belgeleri aynı şekilde isteyeceğiz. Hatta belki kelime kelime bize yazdıkları mektupları biz onlara yazacağız. 'Siz de şunları tamamlayın, biz de ona bir bakalım' diyeceğiz. Çünkü bu dost ve müttefik olan bir ülkenin kendi dostuna, müttefikine yapacağı bir şey değil."