Araştırmacı yazar Müfid Yüksel, "Bediüzzaman, Kur'an'a ve imana hizmeti şiar edinmiş, iman ve Kur'an eridir" diyerek ona atılaf iftiraları reddetti.
Yüksel, Twitter hesabından yazdığı mesajlarla son günlerde Bediüzzaman'a saldırmanın 'moda' haline geldiğine de dikkat çekti. Geçmişte de bunun yapıldığına dikkat çeken Müfid Yüksel, konu ile ilgili belgeler de yayınladı.
İşte, Müfid Yüksel'in mesajları:
Son dönemlerde bir kısım Siyasal İslamcılar arasında, Bediüzzaman'a saldırmak adeta moda haline geldi. Bu kabul edilemez.
Bediüzzaman İslâm âleminin önemli bir değeridir. Kimsenin şamar oğlanı değildir.
Bediüzzaman ve Risâle-i Nur, Aydınlanmacı Pozitivizmin dayattığı iman yoksunluğuna karşı bir iman soluğudur.
Bediüzzaman bu nursuz asırda, İslâm âleminin önemli bir şansı ve fırsatıdır.
Mustafa İslâmoğlu'nun Bediüzzaman'a yönelik iftiraları kesinlikle kabul edilemez.
"Bediüzzaman" mahlasını kullanmanın neresi "Şirk, Şirk Koşmak" oluyormuş? Bu mahlası kullanmanın "Şirk"le ne alakası var?
Bedüzzaman'a bu lakabı, Hocası Nehcu'l-Enâm sahibi Molla Halil Es'ardi'nin torunu Merhum Molla Fethullah Şiirt'te yanında okurken vermişti.
Bediüzzaman, Kur'an'a ve imana hizmeti şiar edinmiş, iman ve Kur'an eridir.
Bediüzzaman, 19. Asır pozitivizminin/materyalizminin tehdit ettiği imanın muhafazası için sağlam bir istihkam inşâ etmiştir.
Bediüzzaman'a iftira edip saldıranların 1959'da bu yazıları yazan Sadun Tanju'dan farkları yok.
Ayrıca Müfid Yüksel, "Bediüzzaman'a iftira edip saldıranların 1959'da bu yazıyı yazan Sadun Tanju'dan farkları yok" diyerek aşağıdaki gazete küpürünü paylaştı:
(Küpüre tıklayıp büyük görüntüleyebilirsiniz)
Yüksel, Bediüzzaman'a, bu lakabı veren Molla Fethullah'ın Abdülgaffâr Arvâsi'ye verdiği kendi hattı ile olan ilim icâzetnâmesini de paylaştı:
Mücahit Çakır/ İstanbul