Seri katil Atalay Filiz, "Ankara'da işlediğim cinayetleri öğrendiğini düşündüm. Panikledim. Öldürdüm" diye cevap verdi.
Atalay Filiz dün İzmir'de yakalandı. Atalay Filiz'e dedektiflerin ilk sorusu Tuzla'da öldürülen 2 çocuk annesi tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı cinayeti oldu. İzmir'de yakalanan ve dün akşam saatlerindeİstanbul'a getirilen 3 cinayet zanlısı Atalay Filiz, ilk sorgusunda 2 çocuk annesi öğretmen Fatma Kayıkçı'yı, kendisinin gerçek kimliğini tespit ettiğini, Ankara'da işlediği cinayetleri öğrendiğini düşündüğü için öldürdüğünü itiraf etti.
İZMİR'DE YAKALANDI
Ankara'da 16 Eylül 2013'te Göktuğ Demirarslan ve Rus sevgilisi Elena Radchikova ileİstanbul'da 27 Mayıs'ta tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı öldürdüğü iddiasıyla aranan Atalay Filiz, dün sabah saklandığı ormanlık alandan çıkarak İzmir-Gümüldür dolmuşuna bindi.
MİNİBÜSTEKİ YOLCU YAKALATTI
Yolculardan Taha Gürses'in kendisini tanıdığını fark eden seri katil, minibüsten indi. Taha Gürses, şoför Mustafa Berber ile yanındaki oğlu Özgür'e "Bu, aranan seri katil" diyerek 155'i aradı. Atalay Filiz'in ters yönde giden bir minibüse bindiğini plakasıyla polise söyledi. Seri katil, Kenan Aka'nın kullandığı Bulgurca-İzmir dolmuşunda giderken polis yolu kesti. Yakalanan Atalay Filiz, İzmir'de sorgulandıktan sonra İstanbul'a götürüldü.
"PANİKLEDİM, ÖLDÜRDÜM"
Atalay Filiz'e dedektiflerin ilk sorusu ise Tuzla'da öldürülen 2 çocuk annesi tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı cinayeti oldu. Atalay Filiz, dedektiflerin 'Fatma Kayıkçı'yı sen mi öldürdün?' sorusuna 'Evet' yanıtı verdi. İstanbul cinayet masası dedektiflerinin "Fatma Kayıkçı'yı neden öldürdün sorusuna" ise yanıtı şu oldu:
"'Gerçek ismimin Atalay Filiz olduğunu anlamıştı. Ankara'da işlediğim cinayetleri öğrendiğini düşündüm. 'Beni yakacak' dedim. Panikledim. Öldürdüm."
İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan Atalay Filiz'in sorgusu gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti.
**********
Atalay Filiz'in İTİRAF DETAYLARI
Emniyet güçlerine verdiği ifade de işlediği cinayetlerin tüm detaylarını anlatan Atalay Filiz, yanında bulunan parayı üç yıl boyunca biriktirdiğini, üzerinden çıkan kimlik ve kredi kartlarını ise çalıştığı çay bahçesinde unutulan cüzdanlardan çaldığı öğrenildi.
Bugüne kadar üniversite mezunu olduğu çeşitli haberlerde yer alan Atalay Filiz’in aslında Fransa’da okulunu bitirmeden geri döndüğü ailesine bile okulu bitirdiğini söylediği tespit edildi.
Atalay Filiz: "Yatak görüntülerini çekmeyi planlıyordum!"
Şüphelinin öldürdüğü çocukluk arkadaşı ve sevgilisinin yatak görüntülerini çekmeyi planladığını söylediği belirtildi. Şüpheli ifadesi sırasında ailesiyle görüşmek istemedi.
İfade 5 saat sürdü!
Atalay Filiz’in Cinayet Büro Amirliğinde verdiği ifadesinin yaklaşık 5 saat sürdüğü, ifadesi sırasında oldukça soğukkanlı olduğu öğrenilen Atalay Filiz’in sorulara düzgün ve mantıklı cevaplar verdiği belirtildi.
Ailesine yalan söylemiş!
Atalay Filiz’in ifadesinde Galatasaray lisesinden mezun olduktan sonra okumak için Fransa’ya gittiğini söylediği belirtildi. Burada 4 yıl boyunca kalan Atalay Filiz’in okulun son senesinde Erasmus öğrenci değişim programıyla Paris’e gelen daha sonradan öldürdüğü Göktuğ Demirarslan ile aynı evde kalmaya başladığı tespit edildi.
Atalay Filiz: "Okulu bitiremedim ve geri döndüm"
Polisteki ifadesinde bu konuda konuşan Atalay Filiz "Okulu bitiremedim ve geri döndüm. Ancak ailem dahil herkese okuldan mezun olduğumu söyledim. Bir süre İstanbul’da ailemin yanında kalmaya başladım. Ancak ailem iş bulmam için ısrar ediyordu. Bana diplomamı soruyorlardı. Bu baskıdan bunalarak, tek başıma Ankara’ya gittim. Orada bir ev kiralayıp, bir de otomobil aldım" dediği belirtildi.
Üzerinden porno yıldızlarının olduğu liste çıktı!
Öldürdüğü kişilerin yatak görüntülerini çekmeyi planladığı öğrenilen Atalay Filiz, Ankara’da Göktuğ Demirarslan ve sevgilisi Elena Radchikova ile tekrar bir araya geldiklerini ifade etti ve sözlerine şöyle devam etti:
Amacım birlikte oluşlarını kameraya çekmekti!
Atalay Filiz; "Onlarla zaman zaman bir araya gelmeye başladık. Ancak onlar ne zaman bir araya gelsek. Bana Olga’yı soruyorlardı. Sürekli ona benim bir şey yaptığımı ima ediyorlardı. Bunun üzerine ben de karşılık olarak bir şey yapmaya karar verdim. Bir cep telefonunu mıknatısla onların otomobiline yerleştirdim. Amacım onları takip edip bir açıklarını bulmak ve görüntü çekmekti." dedi.
Arkadaşlarının Antalya’ya tatile gideceklerini öğrendiğinde bu planını uygulamaya koyduğunu anlatan Atalay Filiz,"Amacım onların kaldığı otele gidip, yan odayı tutmak. Daha sonra bir yolunu bulup odalarına girerek bir kamera yerleştirmekti. Daha sonra onların birlikte oluşlarını kameraya çekmekti. Böyle onlara karşı elimde bir koz olacaktı. Ancak onlar tatile otomobille değil de otobüsle gidince nereye gittiklerini bulamadım ve bu planı uygulayamadım." dedi.
Öldürüp kaçtım!
Arkadaşlarıyla tatil dönüşü yine buluştuklarını anlatan Atalay Filiz "Onlarla buluştuğumuzda yine Olga konusu açıldı. Bu sırada daha önceden av tezkeresiyle aldığım pompalı tüfeğim, arabamın bagajındaydı. Sinirlenince tüfeği alıp onları öldürdüm. Olayı gerçekleştirdikten sonra paniğe kapıldım. Otomobilime binerek hızla oradan uzaklaştım" ifadelerini kullandı.
Cinayetten sonra otomobilde yaşadım!
Ankara'da 43 plakalı bir otomobil satın aldığını belirten Filiz, "Yola çıktıktan sonra önce Polatlı’ya daha sonra Eskişehir’e gittim. Kullandığım araba 43 plakalı olduğu için dikkat çekmemek için Kütahya’ya gittim. Burada 2 gün otomobilin içinde yaşadıktan sonra aracı orada bıraktım ve İstanbul’a geldim. Günlük kiralık ev kiralayarak 2 gün kaldım. Daha sonra tekrar Kütahya’ya gittim. Otomobili bıraktığım yerde bulamadım. Bunun üzerine tekrar İstanbul’a dönerek iş aramaya başladım." dedi.
İlk başta her şey yolundaydı!
Gazete ilanlarından Tuzla’da bir çay bahçesinde çalışmaya başladığını anlatan Atalay Filiz; "İlk başlarda her şey çok güzeldi. Çalışıyordum. Ayda 1250 lira para alıyordum. Neredeyse hiçbir şeye para harcamıyordum. Kaldığım evden yediğimiz yemeğe kadar her şeyimizi karşılıyorlardı" dedi.
Evimdeki eşyalarımı karıştırmışlar!
Çalıştığı çay bahçesinin kapandığını anlatan Filiz; "İşsiz kalınca evde oturmaya başladım. Bu sırada oturduğum evin bir odasını Fatma Kayıkci ve ailesi depo olarak kullanıyordu. Bu nedenle evin bir anahtarı onlardaydı. Onların içeri girip eşyalarımı karıştırdığından şüpheleniyordum. Zaman zaman eşyalarımın yerinin değiştiğini fark ediyordum" dedi.
Bana 'Günaydın Atalay' deyince kendimi kaybettim!
Olay günü Fatma Kayıkci’nin kendisine merdivenin başından "Günaydın Atalay" diye bağırdığını söyleyen Atalay Filiz, "İsmimi duyunca şok geçirdim. Onun üzerine yürüyüp evin içine çektim. Evdeki bıçakların biriyle 5-6 kez bıçakladım. Her taraf kan olmuştu. Cesedi evde bulunan en büyük bavulun içine yerleştirdim. Daha sonra evi temizledim. Gece olunca arka kapıdan bavulla çıkıp cesedi atacağım yere doğru yürüdüm. Bu sırada yolda içki içen bazı kişilerle karşılaştım. Ancak benden şüphelenmediler. Cesedi bavuldan çıkarıp çalıların arasına attım. Geri döndüm eşyalarımı toplayıp evden ayrıldım" dedi.
Önce Adapazarı sonra İzmir'e gitmiş!
Evden ayrıldıktan sonra Gebze minibüsüne bindiğini söyleyen Atalay Filiz,"Minibüsle Gebze otogarına gittim. Buradan bir otobüse binerek Adapazarına gittim. Yanımdaki sahte kimlikleri kullanarak bir otele yerleştim. Bir gece orada kaldıktan sonra ertesi gün gece saat 22.00 sıralarında bir otobüse binerek İzmir’e gittim. Otobüs servisiyle Buca’ya giderek bir İnternet kafede kendime kalacak yer ayarladım. Günlüğü 50 liradan bir odaya yerleştim" dedi.
Cinayetten 4 gün sonra arandığını öğrenmiş!
Polis tarafından kimliğinin tespit edildiğini ve her yerin arandığını cinayetten 4 gün sonra öğrendiğini söyleyen Atalay Filiz; "Evde otururken televizyonu açtığımda. Bir anda herkesin beni aradığını öğrendim. Bunun üzerine tekrar kaçmaya karar verdim. Bavullarımı iç içe koyarak bir tek bavul haline getirerek. İzmir, Gümüldür, Özdere kamplar mevkiine geldim. Burada bulunan milli parkın içine girerek saklanmaya karar verdim. Burada karşılaştığım bazı balıkçılara ailemle aramın bozulduğunu bu nedenle tatile çıktığımı söyledim" dedi.
1 Hafta ormanda yaşamış!
Filiz; "Ancak burada her yerimi böcekler soktu. Günlerdir yıkanmıyordum. Bu nedenle Menderes ilçesine gidip günlük bir ev kiralayarak bir gün dinlenmeye karar vermiştim. Ancak bindiğim minibüste tanınınca indim. Bindiğim diğer minibüste ise polis beni yakaladı." ifadelerini kullandı.
Ailesiyle görüşmek istemedi!
Atalay Filiz'in sorgusu sırasında polisin ailesiyle görüşmek istermisin sorusuna olumsuz yanıt verdiği belirtildi. Atalay Filiz’in polislerin teklifine; "Şu anda ailemden kimseyle görüşmek istemiyorum" dediği öğrenildi.
***********
İzmir’de yakalandıktan sonra dün İstanbul’a getirilen Atalay Filiz’in Cinayet Büro Amirliğinde verdiği ifadesinin yaklaşık 5 saat sürdüğü tespit edildi. Ankara’da 16 Eylül 2013’te Göktuğ Demirarslan ve Rus sevgilisi Elena Radchikova ile İstanbul’da 27 Mayıs’ta tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı öldürdüğü iddiasıyla aranan Atalay Filiz, sorguda 3 cinayeti itiraf etti. Atalay Filiz'le ilgili çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Atalay Filiz’in ifadesinde Galatasaray lisesinden mezun olduktan sonra okumak için Fransa’ya gittiğini söylediği belirtildi. Burada 4 yıl boyunca kalan Atalay Filiz’in okulun son senesinde Erasmus öğrenci değişim programıyla Paris’e gelen daha sonradan öldürdüğü Göktuğ Demirarslan ile aynı evde kalmaya başladığı tespit edildi. Polisteki ifadesinde bu konuda konuşan Atalay Filiz "Okulu bitiremedim ve geri döndüm. Ancak ailem dahil herkese okuldan mezun olduğumu söyledim. Bir süre İstanbul’da ailemin yanında kalmaya başladım. Ancak ailem iş bulmam için ısrar ediyordu. Bana diplomamı soruyorlardı. Bu baskıdan bunalarak, tek başıma Ankara’ya gittim. Orada bir ev kiralayıp, bir de otomobil aldım" dediği belirtildi. Filiz, doktora yapma bahanesiyle Ankara'ya yerleşmiş.
MEZUN OLAMAMIŞ, AİLESİNİ KANDIRMIŞ
Atalay Filiz, Fransa'daki öğrenim durumu ile ilgili de ailesine doğru söylemediği ortaya çıktı. Filiz ifadesinde, "Fransa'da okulu kredi nedeniyle bitiremedim. Bunu aileme söyleyemedim. Onlar okulu bitirdiğimi zannediyorlardı" dedi.
Filiz, cinayette kullandığı bıçağın yanında olmadığını kaybettiğini söyledi. Polis bu bıçağın kınını Filiz'in çantasında buldu. Filiz, Yunan adalarına geçme niyeti olup olmadığı ile ilgili soruya, "İngilizce, Fransızca biliyorum ama orada Türk yok. Orada gizlenemezdim. Bu nedenle Türkiye'den ayrılmayı düşünmedim." dedi. Filiz, olaydan 4 gün sonra İzmir'de kaldığı öğrenci odasında televizyondan arandığını öğrendiğini söyledi.
ARACINA GİZLİCE YERLEŞTİRMİŞ!
Göktuğ Demirarslan ve kız arkadaşı Radchikova'yı öldürdüğünü kabul ettiği iddia edilen Filiz'in, "Göktuğ ve Elena, Olga'nın kaybolmasından sürekli beni sorumlu tuttular. 'Kızı öldürdün mü yoksa' diyerek üstüme çok yüklendiler. Ben de daha fazla dayanamayarak bu cinayetleri işledim." dediği kaydedildi.
Atalay Filiz Ankara'daki cinayetlerle ilgili şöyle konuştu: "Olga'nın kayıp olması ile ilgili sürekli beni sıkıştırıyorlardı. İyice ayar oluyordum. 2 telefon aldım. Birini Göktuğ'un arabasına monte ettim. Buradan konum uygulamasından takip ediyordum. Antalya'ya tatile gideceklerdi. Ben de otele gidip yan odada kalıp odalarına kamera koymayı planladım.
VİDEOLARINI ÇEKECEKTİM
Videolarını çekip yayınlayıp onlara zarar verecektim. Bununla ilgili hazırlık yaparken konum Ankara'da sürekli bir yerden geliyordu. Gidip baktığımda otomobilleriyle gitmediklerini anladım. Av tezkeresi ve pompalı tüfek aldım. Nasıl kullanıldığını internetten öğrendim. Olay günü de buluşmuştuk. Yine üzerime geliyorlardı. 43 plakalı Murat 131 araba almıştım. Tüfek bagajdaydı aldım ve ateşledim. Araba 43 plakalı olduğu için Kütahya'ya kaçtım. Burada farkedilmem diye düşündüm. 2 gün burada arabada kaldım. Daha sonra arabayı orada bırakarak İstanbul'a geldim. Sonra geri döndüm araba yerinde yoktu" dedi.
İNAYETTEN SONRAKİ KAÇIŞ ROTASI BELLİ OLDU
Filiz'in cinayetten sonra Kaynarca'ya, daha sonra Gebze otogardan Adapazarı'na gittiği burada bir gün sahte kimlikle otelde kaldığı, ertesi gün otobüsle Buca'ya geçtiği belirtildi. Filiz'in emniyetteki ifadesinde, "Buca'daki internet kafeden ev araştırıp 50 liraya öğrenci evi buldum. Salı günü öğrenciler diğer odadayken, tüm televizyonlarda kendimi gördüm. Bunun üzerine oradan çıkıp Gümüldere'ye geçtim. Oradaki göletin orada yaklaşık 1 hafta kaldım, böceklerin ısırmasından sonra rahatsız oldum ve Menderes'e gitmeye karar verdim. Bindiğim minibüste bir kişi bana bakarak telefonla konuşunca başka bir minibüse bindim ve polisler beni yakaladı." dediği belirtildi. Atalay Filiz'in, üzerinden çıkan paraları çalışarak kazandığını söylediği, Kayıkçı'yı öldürdüğü bıçağın kendisinde olmadığını sadece kılıfının kendisinde kaldığını belirttiği öğrenildi.
"ÇAY BAHÇESİNDE ÇALIŞIRKEN MUTLUYDUM"
DHA'nın haberine göre Filiz'in ifadeleri şöyle: İlk başlarda her şey çok güzeldi. Çalışıyordum. Ayda 1250 lira para alıyordum. Neredeyse hiçbir şeye para harcamıyordum. Kaldığım evden yediğimiz yemeğe kadar her şeyimizi karşılıyorlardı " dedi.
"EVİMDEKİ EŞYALARIMI KARIŞTIRMIŞLAR"
Ancak çalıştıkları çay bahçesinin kapandığını anlatan Atalay Filiz "İşsiz kalınca evde oturmaya başladım. Bu sırada oturduğum evin bir odasını Fatma Kayıkci ve ailesi depo olarak kullanıyordu. Bu nedenle evin bir anahtarı onlardaydı. Onların içeri girip eşyalarımı karıştırdığından şüpheleniyordum. Zaman zaman eşyalarımın yerinin değiştiğini fark ediyordum " diye konuştu.
ARANDIĞINI CİNAYETTEN 4 GÜN SONRA ÖĞRENMİŞ
Polis tarafından kimliğinin tespit edildiğini ve her yerin arandığını cinayetten 4 gün sonra öğrendiğini söyleyen Atalay Filiz "Evde otururken televizyonu açtığımda. Bir anda herkesin beni aradığını öğrendim. Bunun üzerine tekrar kaçmaya karar verdim. Bavullarımı iç içe koyarak bir tek bavul haline getirerek. İzmir, Gümüldür, Özdere kamplar mevkiine geldim. Burada bulunan milli parkın içine girerek saklanmaya karar verdim. Burada karşılaştığım bazı balıkçılara ailemle aramın bozulduğunu bu nedenle tatile çıktığımı söyledim" diye konuştu.