Batılın Hakk'a savaş açtığı 28 Şubat postmodern darbesinin hedefi, bir milletin mayasında saklı öz kimliği olan İslam'ı ve Müslümanlığı ilelebet Anadolu topraklarından silmekti.
Yeryüzündeki her türden hak ve özgürlüklerin bu amaç uğrunda ayaklar altına alındığı süreçte sırf namaz kılıyor ya da başörtüsü takıyor diye milyonlarca insanın hayatı karartıldı. Aynı zamanda Türkiye'nin siyasi tarihine kara bir leke düşüren o sancılı yılların ortaya koyduğu ibretlik fotoğraf, üzerinden bin yıl geçse de unutulmayacaktır.
24 ARALIK - 1995
Kartel medyasının siyaset üzerinde kıırdıığu baskılara rağmen 1995 genel seçimlerinden Refah Partisi %21,38 oy oranıyla birinci parti olarak çıktı.
28 HAZİRAN - 1996
Aralıksız devam eden medya baskısının kızıştırdığı ortamda Refah Partisi ile Doğru Yol Partisi hükümet kurmak için anlaştı. RE-FAH-YOL koalisyon hükümetinin başbakanı Necmettin Erbakaıı oldu.
24 EKİM
Batı'ya inat Başbakan Necmettin Erbakaıı, 8 İslam devletinin katılımıyla uluslararası ekonomik sahada işbirliğini sağlayarak D-8'i kurdu.
28 ARALIK
Aczimendiler'iıı lideri olarak gösterilen Müsliim Gündüz, Fadime Şahin ile yakalandı. Gündüz'ü evine kameralar eşliğinde yapılan baskının görüntüleri uzun süre televizyon kanallarının ana haber bültenlerinde döndürülerek ülkede bir anda "irtica'' adlı bir heyula hortlatıldı.
11 OCAK - 1997
Erbakan Hoca, Başbakan sıfatıyla iş dünyası ve belirli sermayelerin tekelindeki medyanın kara propagandasına rağmen üniversitelerde başörtüsü serbestliği getiren kararnameyi bakanlar kurulunda imzaya açtı.
16 OCAK
Başbakan Necmettin Erbakan’ın, kendi konutunda tarikat ve cemaat liderlerine verdiği yemekle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.
22 OCAK
Yüksek rütbeli askerler Gölcük’te olağanüstü toplandı. 72 saatlik bir şûraya dönüşen toplantıda “TSK iç ve dış tehdide karşı ülkeyi korumakla görevlidir” denildi.
30 OCAK
Sincan’ın Refah Partili Belediye Başkanı Bekir Yıldız, Kudüs için anma etkinliği düzenledi. Etkinlikte Filistin’deki intifadanın canlandırılması askerleri rahatsız etti.
3 ŞUBAT
Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Sincan’da belediyenin düzenlediği “Kudüs Gecesi” etkinliğiyle ilgili soruşturma kapsamında Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız’ın da aralarında bulunduğu 11 kişi hakkında tutuklama kararı verdi.
4 ŞUBAT
4 Şubat’ta Sincan halkı güne tank sesleriyle uyandı. Askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla Sincan’da geçiş yaptı. 21 Şubat’ta bu olayla ilgili beyanat veren Org. Çevik Bir “Demokrasiye balans ayarı yaptık” dedi. Bu söz dönemin fotoğrafını çekmesi bakımından zihinlerdeki yerini aldı.
28 ŞUBAT
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından toplanan Milli Güvenlik Kurulu, 9 saatlik mesainin ardından tarihe 28 Şubat kararları olarak geçecek bildiriyi açıkladı.
Başbakan Erbakan, MGK’da alınan 18 maddelik kararların altına imza atmayacağını söyledi. Erbakan bazı maddelerdeki ifadelerin gereğinden fazla sert ve kabul edilemez olduğu kanaatindeydi.
3 MART
Askerin halkın iradesini temsil eden siyasilere tahakküm etmeye çalıştığı atmosferde Erbakan Hoca, “Hükümet, TBMM’de kurulur, MGK’da kurulamaz” sözleriyle milli iradeye saygı duyulması gerektiği mesajını verdi.
7 MART
Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı sıfatıyla MGK kararlarının arkasında durarak askerden yana tavır almayı tercih etti.
12 MART
MGK kararları doğrultusunda ilk olarak Ankara’da üç Kur’an kursu kapatıldı. Ardından yurt genelinde yüzlerce kurs kapatılarak Kur’an okumanın öğrenilmesine engel olundu.
4 NİSAN
Eski Türkiye fotoğrafında yaptığı çıkışlarıyla çalkantılı süreçlerin baş aktörlerinden birine dönüşen iş dünyasını temsil eden TÜSİAD’dan yapılan açıklamalar da üstü kapalı olarak hükümet ve seçilmişleri hedef alıyordu. 4 Nisan’da açıklama yapan dönemin TÜSİAD Başkanı Muharrem Kayhan, “MGK sivillerin boşluğunu doldurdu” sözleri, halkın sırf tercihlerinden dolayı içine sürüklendiği cendereyi ne denli kabullendiklerinin bir ifadesi olarak geçti kayıtlara.
16 NİSAN
Darbenin “fetva” makamında FETÖ vardı. Postmodern darbenin yaşandığı yıllarda kamuoyunda “Hocaefendi” diye bilinen Fetullah Gülen, Kanal D adlı televizyon kanalında Yalçın Doğan’a verdiği mülakatta darbeyi övdü. MGK’nın hükümeti devirmeye yönelik kararları için Gülen, “İslami usullere göre değerlendirildiğinde bu bir içtihattır” sözleriyle yetinmeyerek aynı konuşmada askerler için “Hata yapsalar bile bir sevap alırlar” dedi. Bu mülakattan iki gün sonra ise (18 Nisan 1997) en başta Hürriyet olmak üzere sürecin yanında yer alan gazetelerin manşetlerini Fetullah Gülen’in “Beceremediniz bırakın” çağrısı süsledi.
Asker ve medya cuntasının elbirliği yaparak ortaya çıkardığı kaos ortamında Fetullah Gülen’in açıklamaları “fetva” gibi değerlendiriliyordu. 29 Mart tarihinde kendi kurdurduğu Samanyolu TV’ye konuk olan Gülen ise, “Asker daha demokrat” sözleriyle darbeden yana olduğunu perçinledi. Bugün artık örgüt olduğu bilinen cemaatin yayın organı Zaman Gazetesi, 1 Temmuz 1997’de, REFAH-YOL hükümetinin devrilmesinden sonra Mesut Yılmaz başkanlığında kurulan 55. hükümeti “Hayırlı olsun” manşetiyle karşıladı.
22 MAYIS
Türkiye’nin yakın siyasi tarihine kara bir leke düşüren süreci Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş başlattı. O tarihte Anayasa Mahkemesi’ne giderek seçimden birinci çıkan Refah Partisi’nin kapatılması talebinde bulunan Savaş, başvurusunda “Türkiye iç savaşa sürükleniyor” gerekçesini ileri sürdü.
27 MAYIS
Olağanüstü şekilde toplanan Yüksek Askeri Şura kararıyla 161 subay ve astsubay terfi beklerken sebep gösterilmeden ordudan atıldı. Geçmişi sayısız başarı, derece ve takdirlerle dolu askerler, sırf namaz kıldıkları ya da eşleri başörtülü oldukları için özel hayatları deşifre edilerek 6 milyon kişi fişlendi.
11 HAZİRAN
11 Haziran’da hâkim ve savcılara Genelkurmay çatısı altında “irtica” konulu bir brifing verildi. Bir gün sonra da aynı brifing yine Genelkurmay’da medya patronlarına verildi.
18 HAZİRAN
Başbakan Necmettin Erbakan, istifa dilekçesini Cumhurbaşkanı’na sundu. Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, hükümet kurma görevini mecliste en çok sandalyeye sahip ikinci parti olan Doğru Yol Genel Başkanı Tansu Çiller yerine Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz’a verdi. Demirel’in sandıktan çıkan sonucu bir kenara bırakarak yaptığı bu hamle kamuoyu beklentisini ters köşeye düşürdüğü için uzun süre tartışma konusu oldu.
30 HAZİRAN
Tarihe postmodern darbe olarak geçen süreçte karargâhtan aldığı emirlerle hareket eden Mesut Yılmaz, 30 Haziran’da Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve Demokrat Türkiye Partisi bir araya gelerek ANASOL-D azınlık hükümetini kurdu. İmam Hatip Liseleri’ni bitirmek ve Kur’an öğrenme yaşını 14’e çekmek için 28 Şubatçıların talimatını yerine getiren Yılmaz, “Siyasi hayatıma mal olsa bile bu kanunu çıkaracağım” dedi. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim yasası azınlık hükümetinin oylarıyla Meclis’ten geçti.
7 EKİM
İstanbul Üniversitesi’nde başörtülü öğrencilerin kayıtları yapılmadı. İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Nur Serter’in kurdurduğu ikna odalarında başörtülü öğrencilere hür iradeleriyle örttükleri başlarını açmaları için psikolojik baskı yapıldı.
16 OCAK - 1998
Dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer, Refah Partisi’nin kapatıldığını açıkladı. Mahkemenin aldığı kapatma kararına gerekçe olarak partinin “laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı eylemlerin odağı olduğu” bahane edildi.
21 NİSAN
Dönemin Refah Partisi’nin adayı iken seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kürsü konuşmasında okuduğu şiir yüzünden 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Erdoğan’ın aldığı hapis cezasından sonra kartel medyası “Artık muhtar bile olamaz” manşetleri attı. Diyarbakır DGM’nin aldığı karara gerekçe gösterilen şiir ise ünlü Türk şairi Ziya Gökalp’e aitti.
31 MAYIS
ABD’deki Yahudi lobisinin etkili kurumu JİNSA, Erbakan hükümetini kendilerinin düşürdüğünü itiraf etti.
9 HAZİRAN
İstanbul Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu’nda sınava giren başörtülü öğrenciler, çevik kuvvet ekiplerince zorla dışarı çıkarıldı. Bir gün sonra Üniversitenin Fen Fakültesi’nden 11 başörtülü öğrenci mezuniyetlerine bir hafta kala okuldan atıldı. Takip eden gün İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin değişik alanlarında eğitim gören öğrenciler sınavlara alınmadı.
12 HAZİRAN
Başörtülü öğrenciler Anadolu ve fen liseleri sınavlarına alınmadı.
9 TEMMUZ
Milli Askeri Stratejik Konsept’in yeni hedefi ‘İslami sermaye’ olarak belirlendi. Medya üzerinde “yeşil sermaye” adı verilerek yaftalanan Anadolu insanının özverisiyle kurulup büyüme yoluna girmiş KOMBASSAN ve YİMPAŞ gibi şirketler zaman içinde kapanma noktasına getirildi.
9 AĞUSTOS
İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, üniversitelerde kılık kıyafet yasağını serbest bırakan 2547 Sayılı Kanun’un ek 17’nci maddesini üniversitenin mevzuat kitabından çıkarttırdı. Buna benzer birçok hukuksuz uygulamalar yüzünden yüzlerce başörtülü öğrencinin üniversite okuma hayalleri, kapısına kadar geldikleri okulun avlusuna dahi giremeden bir drama dönüştürüldü.
2 MAYIS - 1999
Fazilet Partisi İstanbul Milletvekili Merve Kavakçı’nın TBMM’de başörtüsüyle yemin etmesi engellendi. Meclis’te başörtüsüne karşı, özellikle DSP sıralarının başının çektiği yüksek sesli tepkiler, ülkenin demokrasi ve siyasi tarihine kara bir leke düşürdü.
7 MAYIS
Bu olaydan iki gün sonra Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, bu kez Fazilet Partisi’nin kapatılması yönünde dava açtı. Savaş, dava gerekçesinde Fazilet Partisi’ni, Refah Partisi’nin devamı olmakla suçladı. Dava, iki yıl sonra partinin kapatılmasıyla sonuçlandı.
31 MAYIS
Malatya’da başörtüsü davasında başörtülüler hakkında idam istendi.
26 TEMMUZ
Açık Öğretim Fakültesi sınavına giren başörtülü öğrencilerin kâğıtlarının hepsine birden sıfır notu verildi.
4 EYLÜL
Darbenin mimarlarından olan Orgeneral Kıvrıkoğlu açıklamasında “28 Şubat bin yıl sürecek” dedi.