Doğu'nun önde gelen kanaat önderlerinden Mehmet Kırkıncı Hoca ve Muhammed Şevket Gökşan Hoca, 7 Haziran ile ilgili kanaatlerini açıkladı.
Türkiye 7 Haziran seçimlerine yaklaşırken yurdumuzun önemli kanaat önderleri seçime özel açıklamalarda bulundu.
Vuslat Derneği Onursal Başkanı ve İsmailağa Cemaati'nin Erzurum vekili Muhammed Şevket Gökşan Hoca ve Bediüzzaman Said Nursi'nin yaşayan talebelerinden Erzurum'un yetiştirdiği önemli din âlimi Mehmet Kırkıncı Hoca ile Ali Ramazan Dinç Hocaefendi seçimlere yönelik düşüncelerini paylaştı.
DİNÇ HOCA: BİZ AK PARTİDEYİZ, AK PARTİ BİZDE!
Ali Ramazan Dinç Hoca, cemaate yönelik bir açıklama yaparak seçimde Ak Parti'nin desteklenmesini istedi.
Dinç şu açıklamayı yaptı: "Lazımdır yanlışı düzeltmek için beraberlik. Yanlışsak, yanlışımızı düzelttirmek için efdaldir beraberlik. Biz Ak Partideyiz, Ak Parti bizde. Ülkemizin ve bütün dünyanın sulhuna vesile olmak için Ak Parti'de bütünleşmeye davet ediyorum ihvanı kiramımızı..."
KIRKINCI: MEVCUT HÜKÜMETİ TÜM KUVVETİMİZLE DESTEKLİYORUZ
Türkiye üzerinde ihanet şebekelerinin büyük oyunlar oynadığını vurgulayan Mehmet Kırkıncı Hoca "Milletin birliğini parçalamaya çalışanlara karşı, mevcut hükümeti tüm kuvvetimizle destekliyoruz" dedi. Türkiye'de birlik ve beraberlik mesajlarının verildiği yıllarda şer odaklarının harekete geçtiğini dile getiren Mehmet Kırkıncı Hoca, kurulan ihanet şebekelerinin güzide vatanı parçalamaya çalıştığını belirtti.
Kırkıncı Hoca, "Vatanımızda oluşan muhabbet havası ihanet şebekelerini rahatsız etti. Muhabbeti parçalamak için dehşet verici tahribatlar düzenleniyor. Milletin ve vatanın selameti için, muhabbet halinin istikrarı için, mevcut hükümeti bütün kuvvetimizle destekliyoruz. Üstadımızın talebelerinin açıklamalarına da aynen iştirak ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
HALVETİ ŞEYHİNDEN DESTEK AÇIKLAMASI
Halveti Uşşaki Son Şeyhi Fatih Nurullah Efendi de oylarını Ak Parti'ye vereceklerini açıkladı.
"Dünyanın her tarafından hükümetimiz için hayır dualar ediliyor" diyen Halveti Uşşaki Son Şeyhi Fatih Nurullah Efendi, müritleri ile buluşmasında cemaatinden oylarını Ak Parti'ye vermesini istedi.
Müritlerin her birinin 10 kişiye bu yönde mesaj götürmesi de istendi.
GÖKŞAN HOCA: HDP'NİN SON ÇIRPINIŞI
Doğu ve Güneydoğu'da Kürt halkının son 12 yıllık süre zarfında kendine geldiğini, terörün derin izlerini silmeye çalıştığını söyleyen Muhammed Şevket Gökşan Hoca da, "Kürt halkına uygulanan baskılar, terör örgütü ve onun uzantısı olan siyasi parti HDP'nin son çırpınışları. Doğu'da köylere gidip herkesi meydana topluyorlar. Bir rakam verip 'Bu kadar oy çıkmazsa kötü olur' diyerek tehdit ediyorlar. Kürt halkı ise artık uyandı. Müslüman Kürtler tehditlere rağmen oyunlara gelmeyecek" diye konuştu.
"KÜRTLER ASABİ DEVLETİ UNUTTU"
HDP'nin son çırpınışlarını yaşayan pervasızlar gibi davrandığını dile getiren Gökşan Hoca, Kürt halkının asabi devlet yapısını unuttuğunu söyledi. Gökşan Hoca, "Devlet 12 yılda Kürt halkının haklarını iade etti. Asabi devlet gitti, bunu gören terör örgütü ise halka ciddi baskı yapıyor. Halk ise terörün ve HDP'nin bölgede sıhhat için çalışmadığını, kendi menfaatini düşündüğünü biliyor. Ümit ediyorum ki, uyanmış olan Müslüman olan Kürt halkı oyuna gelmeyecek. Bu dönemden bu halk selametle çıkarsa, HDP ve terör örgütü iyi biliyorlar ki, artık eylemleri para etmeyecek bu yüzden can havliyle mücadele ediyorlar" diye konuştu.
"PARALEL YAPI ÜMMETLE ALAY EDİYOR"
İhanet şebekesi paralel yapının hiçbir süreçte Müslümanların yanında durmadığını belirten Gökşan Hoca şunları söyledi: "Kendi menfaatlerinin dışında hangi olayda, hangi durumda Müslümanların yanında oldular? Yanında olmayı geç bari Müslümanların ittifak yaptığı durumda karşısında olmasaydın. Mavi Marmara'da sustun, 90'larda baskıları yuttun, Müslümanlara 'Beceremedin bırak' dedin. Paralel yapı adeta insanların, ümmetin aklıyla alay ediyor. Bu ne hakkı ne de haddidir."
"HALK ENTRİKALARA DEĞİL İCRAATA BAKACAK"
Halkın tüm entrikalara rağmen ortaya konulan icraatlara bakacağını vurgulayan Gökşan Hoca, "Bir idareyi, siyasi partiyi beğenmeyebilirsiniz. Ama atalarımızın bir sözü var, 'Yiğidi öldür ama hakkını yeme' diye. Biz 'Hedefe götüren her yol mubahtır' diyerek şahsiyetsiz ve kişiliksiz bir duruş sergilemeyiz. Dolayısıyla adaletli olacaksak, bu kadar güzel işlere rağmen ve ona karşı dönen oyunlara rağmen güzellik icra ediliyorsa bunu görmek lazım" ifadelerini kullandı.
"TOPLUMUN ÖZNESİYİZ"
Türkiye üzerinde 'böl, parçala, yut' taktiğinin her zaman hayata geçirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Gökşan Hoca, milletin bir olmaması için her türlü yola başvurulduğunu belirtti. Türkiye'de olmaz denilen olayların olduğunu ifade eden Gökşan Hoca, "Türkiye tarihinden kopmuştu. Kendisini bile kaybetmişti. Devrimler, ihtilaller ile devletin asabi yapısının eksilmediği bir halk kitlesi oluşmuştu. İktidar ile birlikte olmazlar bir anda olmaya başladı. Biz bu toplumun nesnesi değil öznesiyiz. Asli unsuruyuz. Bu vatan, bu toplum bizim demeye başladılar. Yeni Türkiye söylemleri ile insanlarımızda sorgulama ve özüne dönüş süreci başladı. İnsanlarda sosyal sorumluluk bilinci oluştu. Türkiye'de artık Müslümanlar üzerinde irtica, gerici yaftaları tutmuyor. Artık kimse buna kanmıyor. Asılsız bir toplum algısından, aslına, tarihine değerlerine dönen bir toplum var. Nesne olmaktan çıkıp özne olmaya giden bir toplumuz" diye kaydetti.
"SANDIĞA GİTMEK SORUMLULUKTUR"
Türkiye'de ben merkeziyetçi toplum yapısının 'Biz' kavramına dönüştüğünü sözlerine ekleyen Gökşan Hoca, "Medeniyetin mirasçıyım diyen bir millete yapılan hizmetler insanların oy vermelerinde etkili olacaktır. Oy kullanmak sürecinde göz ardı edilmemesi gereken bir konu ise, tarihinden kopartılmış bir devleti alıp özgün ve özgür iradesiyle yaşamaya başlayan bir devlet haline getiriyorsunuz. Hataların olması, suiistimallerin olması kaçınılmazdır. Bu yanlışlara rağmen bana göre, fotoğrafın bütününe bakın. Dallarda çürümüş elmalara bakan ağacı göz ardı eder" sözlerine yer verdi.
"ALDATMAK İSTİYORLAR"
Gökşan Hoca sözlerini şöyle sürdürdü: "Oy kullanmak sorumluluk ve zorunluluktur. Bazı kesimler oy kullanmanın caiz olmadığını söylüyor. Bunu söyleyenler devletin kimliğini taşıyor, vergisini veriyor, her sorumluluğu yapıyor ama oy kullanmaya gelince kabul etmiyorlar. Müslümanları aldatmak için oyun oynanıyor. Müslümanların sandığa gitmeleri sorumluluktur".
"ÜMMETİN UMUDU TÜRKİYE"
"İslam ülkelerine sürekli ziyarete gidiyoruz. Onlarca âlimler ile toplantı istişareler yapıyoruz. Müslüman ülkelerde iç karışıklıklar sürerken, ümmetin hamisi olan Türkiye'ye bakıyorsun, yeryüzünü kasıp kavuran dalgalar arasında Türkiye sağlık sükûnet civarı. Ümmet coğrafyasındaki insanların umudu Türkiye olmuş. Ümmet sükûnete hasret çekiyor, Türkiye yeni kurulacak yüz yıllarda, diriliş sürecinde ümmetin kalbi ve beyni haline getiriyor. Türkiye'nin istikrarını muhafaza etmekle beraber değer ortaya koyan bir yapıya dönmeliyiz. Ümmetin beyni ve kalbi olmaya aday Türkiye. Eskiden İslam ülkelerinden görüştüğümüz âlimler bize Erbakan'ı anlatırdı, şimdi ise âlimler Erdoğan'ı anlatıyor. Gönülden dua ediyorlar."
Kaynak : Yeni Şafak, Haber7