PPK geride kalırken, piyasalarda beklentinin satın alınması sebebiyle yenilerine ihtiyaç duyuluyor. "Yeni dönem" ve reform söylemleri ile hedeflenen yabancı ilgisinin devam edip etmeyeceği yeni odak noktası oluyor.
Ekonomi yönetimindeki değişikliğin ardından piyasalarda yön belirleyen süreçlerin başında gelen faiz beklentisi dün artış ile sonlandı. Merkez Bankası, piyasada oluşan güçlü beklentiyi karşıladı ve politika faizini piyasalarda fiilne uygulanan yüzde 15 seviyesine getirdi. Ayrıca faiz stratejisinde de sadeleşmeye giderek, piyasa ile iletişimi de güçlendirdi. Bu hamlelerle birlikte piyasaların önündeki beklentilerden güçlü bir madde eksilerek, 'yatırımcıların yanındayız' açıklamalarının da altı çizildi.
PPK'nın geride kalması sonrası piyasalar yeni beklenti arayışına girdi. Yatırımcıların önümüzdeki dönemde odak noktasında ne olacak? Dünya'dan Hüseyin Koyuncuoğlu haberine göre, korona virüs gündemi ve salgının ekonomilere etkileri 1 yıldır olduğu gibi yine listenin başında yer alıyor. Peşpeşe gelen aşı haberleri ile pandemi gündemden çıkınca, korona virüs sonrasında gündeme neler gelecek?
Yabancı ilgisindeki artış yakından izlenecek
Ekonmi yönetimindeki değişim ile son haftalarda yeni dönem algısının, reform söylemleri ile güçlenmesiyle yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarına yaklaşımında köklü bir değişim gözlemleniyor. Geçen hafta 1 milyar doları bulan yabancı girişi bu hafta da devam etti. Yabancı finans kurumları Türkiye'yi mercek altın aldı. Merkez Bankası da üzerine düşeni yaparak bu ilgiyi sürdürecek faiz hamlesini yaptı.
Kısaca, önümüzdeki günlerde Türkiye piyasaları için korona virüs gündemi dışında konuşulacak en önemli husus yabancı ilgisi olacak gibi görünüyor.
Korona virüs gündemi öncelikli!
Prof.Dr. Erhan Aslanoğlu, pandemi dolayısıyla özellikle zor durumdaki sektörlerin ve şirketlerin ihtiyaçlarına getirilecek çözümlerin çok konuşulacağını düşünüyor. Türkiye ekonomisinin 2021'in ilk çeyreğinde daralabileceğini ifade eden Aslanoğlu, "2021'in ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinde olası bir daralma durumunda yapılandırmalar ve kredi yoluyla sağlanacak destekler de bu süreçte önemli olacak" ifadelerini kullandı.
"Özellikle hukuk alanındaki reformlar güçlü bir şekilde yanıt bulabilir"
Kovid-19 dışında gündemi ise ekonomi ve ekonomi alanı dışında yapılacak olan reformların Türkiye piyasalarında belirleyeceğini belirtti. Özellikle hukuk alanında atılacak her adımın piyasalardan güçlü bir şekilde yanıt bulmasını bekleyen Aslanoğlu, "Bu reform sürecinde küçük ya da büyük her somut gelişme doğrudan yabancı yatırımcı ilgisini artırıcı etki yapacaktır" ifadelerini kullandı.
Reform sürecinin yanı sıra ABD'nin yeni Başkanı Joe Biden ile birlikte ABD-Türkiye ilişkilerinin de yakında izleneceği bir döneme girildiğine işaret eden Aslanoğlu, iki ülke arasında Türkiye lehine olacak bir politika değişikliğinin de piyasalara iyi geleceğinin altını çizdi.
DTH'lardaki çözülmeler izlenecek
Doğrudan piyasaları ilgilendiren veriler açısından bakıldığında ise teknik olarak rekor seviyelere çıkan döviz tevdiat hesaplarındaki olası çözülmelerin önemli bir işaret olduğuna değinen Aslanoğlu, aktif rasyosu düzenlemesinin kaldırılması, güven endekslerindeki pozitif gelişmeler ve stopaj düzenlemelerinin uzatılması piyasaların yönüne ilişkin sinyaller verebileceğini belirtti.
2020 yılı boyunca erimeye devam eden rezervlere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Aslanoğlu şunları söyledi:
Önümüzdeki dönemde reform süreci devam ederse Merkez Bankası, yeni bir ihtiyaç olmayacak beklentisiyle swapları iade edebilir net rezervini eksiden artıya döndürme çabası içinde olabilir. Ancak bunun rezervler üzerindeki etkisi sınırlı olacaktır. Zira, ihracat turizm gibi Türkiye'nin en güçlü olduğu alanlar salgın nedeniyle zarar görmüş durumda. Sadece bir miktar sıcak para girişi rezerve dönüşebilir
https://www.canliborsa.site/bist-senet-fiyatlari