Reklam ve SMS ile rahatsız eden firmaya bunu hemen yapın

Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük, "Tüketicinin iletilere cevap verme yükümlülüğü yok. Sessizlik 'ret' anlamı taşıyor" dedi.

sms almak istemeyen vatandasa onemli uyari!Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük, gönderilen reklam iletilerinin tüketicileri bunalttığını belirterek, bu kapsamda, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un yürürlüğe girmesini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Yeni dönemde, tüketici onayı dışında ticari elektronik ileti gönderilemeyeceğini hatırlatan Küçük, kanuna aykırı hareket edenlere değişen miktarlarda idari para cezası uygulanacağını belirtti.

Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından ileti göndermeye devam etmek isteyen firmaların tüketiciden onay almak için yoğun çaba sarf ettiğine dikkati çeken Küçük, "Tüketiciler, kendilerini rahatsız eden firmalara onay vermesinler. Firmanın bu konudaki cazip promosyonlarını da dikkate almasınlar" dedi.

"ONAY İSTEYEN MESAJA CEVAP YÜKÜMLÜLÜĞÜ YOK"

Yasanın uygulamaya girmesiyle tüketicilerin cep telefonlarına "Kampanya ve bilgilendirme SMS'lerini almak istemiyorsanız bu numaraya çağrı bırakın ya da 'hayır' yazarak bu mesajı cevaplayınız" diye iletiler gönderildiğini belirten Küçük, şunları kaydetti: "Firma burada tüketiciden onay istiyor ve tüketicilerimizin kafası karışıyor. Elektronik ticarette yeni dönemi başlatan kanunun yürürlüğe girmesiyle alıcılara gelmeye başlayan 'SMS almak istemiyorsanız arayın, mesaj atın' gibi iletilere tüketicilerin cevap verme yükümlülüğü bulunmuyor. Bu konuda 'sessizlik' ret anlamı taşıyor. Eğer onay almayan firmalar ileti göndermeye devam ederse suç işlemiş olacak ve tüketicilerimiz, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına şikayette bulunabilecektir. Vatandaşlar, bu yasayla hormonlu kısa mesaj ve maillerden kurtulacak.

Tüketiciler, firmaların gönderdiği, kendilerini rahatsız eden mesajlar için şikayet hakkını mutlaka kullansın."

----------------------- Güncellendi.. -------------

İhlal eden firma fena yanacak!

E-Ticaret Kanunu Hazırlama Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Tekin Memiş, yürürlüğe giren yasanın bilinmeyen yönlerini anlattı.

İnternet ve telefon üzerinden satış/pazarlama faaliyeti sunan şirketlere yönelik çeşitli yükümlülükler getiren Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun bugün itibariyle yürürlüğe girdi.

E-Ticaret Kanunu Hazırlama Komisyonu Başkanı ve Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tekin Memiş, bugünden itibaren Türkiye’de yeni bir sayfa açıldığını, firmaların artık izinsiz mesaj gönderemeyeceğini ifade etti. Cezaların mesaj sıklığına göre düzenlendiğine dikkat çeken Memiş, tek bir SMS için bin lira, mesajın kimin gönderdiği bilinmiyorsa 10-15 bin TL, toplu mesajlarda ise 50 bin TL ceza öngörüldüğünü kaydetti.

Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'un Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde hazırlandığını ifade eden E-Ticaret Kanunu Hazırlama Komisyonu Başkanı ve Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tekin Memiş, “Bugünden itibaren artık Türkiye’de yeni bir sayfa açılacak. Bundan sonra bize gönderilecek mesajlarda mutlaka bizden izin alınması gerekiyor. O kadar çok yoğun mesaj trafiğine mağdur kaldık ki hatta taciz boyutuna geldi ki artık okumadan silmeye başlamıştık. Artık ilgili insanlara mesaj gidebilecek. Dolayısıyla ben ilgilendiğim, almak istediğim mesajları alacağım, almak istemediğim mesajlardan da kurtulma imkanına sahip olacağım” dedi.

“BENİ OĞLUMDAN DAHA FAZLA ARADILAR”

Kanunun hazırlayan komisyon başkanı olarak firmalara tarafından aranmak istemediğini belirtmesine rağmen ısrarla arandığını belirten Tekin Memiş, “Bazı firmalar var inanın kanunu hazırlayan komisyon başkanı olarak söylüyorum beni oğlumdan daha fazla arıyor. Her hafta üç kere aramayın dememe rağmen arıyor. Aslında kanunun çıkmasının temel amacı buydu. Aslında sektör kendini düzenlemiş olsaydı bana gelen mesajda ben artık çağrı almak  istemiyorum dediğim zaman aramasa idi, inanın böyle bir kanun hükmüne ihtiyaç yoktu” diye konuştu.

“KİŞİSEL VERİLERİMİZ PİYASADA SATILAMAYACAK”

Kanunun SMS mesajları yasaklamasının yanı sıra kişisel verilerimizin de artık korunacağına dikkat çeken Memiş, bu sorunu da ortadan kaldırdıklarını ifade etti.

Kimlik bilgilerimizden ev telefon numaralarımıza kadar birilerinin özel verilerimizi piyasada sattığını belirten Memiş, “Aslında biz yukarıda bizi gözetleyen bir üst akıl veya üst firma tarafında camdan bir insanız, şeffaf hale geldik. Hepimizin bilgileri cep telefonları, yaşımız, kimliğimiz, ev telefonları birilerinin elinde, birilerine pazarlanıyor. Bizden izinsiz ve onaysız bir şekilde pazarda satılıyor. Sizlere gelen reklamlara bir bakın, hayatınızda hiç uğramadığını iş yerlerinden ya da otellerden size mesaj geliyor. Nasıl geliyor bunlar? Elektronik ticaret kanunuyla beraber aslında bu izinsiz verilerin değeri sıfırlanmış olacak. Hiç olmazsa şunu engellemiş olacağız; benim verilerim  artık bundan sonra piyasada satılamayacak. Verilerimizin güvenliğini de bu şekilde sağlamış olacağız” diye konuştu.

“SÜREKLİ NOKTA OLARAK BİLE TAKİP EDİLİYORUZ”

Kişisel verilerimizin birilerinin eline geçmesinin büyü tehlike doğurduğunu anlatan Prof. Dr. Tekin Memiş şunları söyledi: “Bizim hiç tanımadığımız, görmediğimiz bir kimse profilimizi çıkarabilmekte. Mesela kredi kartlarımızın bilgisine ulaşan kimse benim bütün tüketici alışkanlıklarıma erişebiliyor. Hangi yerlerde seyahat ettiğime erişebiliyor. GSM operatörlerinden sürekli nokta olarak takip ediliyoruz. Nerelerde dolaştığım her şey ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla tüketiciyi bu üst akıldan korumamız lazım. Çünkü yukarıdan gözleyen bir kimse benim bütün zaaflarımı bilebilmekte, mesela alışkanlıklarımı, siyasi tercihlerimi, mezhep tercihlerimi, cinsel eğilimlerimi bilebilir. Yine aynı şekilde mesela internet ortamında gezinirken çerezler vasıtasıyla hangi sayfaya girdiysem takip ediliyorum. Aslında bu kişisel verilerin birilerinin eline geçmesi ayrımcılık dediğimiz ve bizim hukukta çok da korktuğumuz başka bir tehlikeyi beraberinde getiriyor. Birileri beni kategorize ediyor, ‘bu adam böyledir bu kadın böyledir.’ Dolayısıyla toplumda ayrıştırmaya başlıyor. Ona göre işlem yapıyor. Bu bizim için çok ciddi bir risk. Benim bir profilim ortaya çıkartılıyor. Bunların kişiye özgü kişinin özel alanında kalması gereken bir sır olduğunu düşünüyoruz.”

GÜMRÜK VE TİCARET İL MÜDÜRLÜĞÜNE BAŞVURUN

İzinsiz mesaj alan kimsenin izleyeceği yol hakkında da bilgi veren Memiş, “Mesajı alan kimse izinsiz mesajı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İl Müdürlüklerine bildirebilecek. Bu il müdürlüklerine bildirirken kendi ismini, nereden mesaj aldığını, mesajın içeriğini, mesajın görüntüsünü güvenli bir elektronik imzası varsa e-devlet yoluyla ya da ıslak imza ile yapabilecek” dedi.

“FİRMALAR YENİ DÖNEMİ FIRSATA ÇEVİRMELİ”

Firmaların ilgilenen insanlara mesaj atmaları ile yeni dönemden daha çok faydalanabileceklerine işaret eden Memiş, “Yeni dönemi karanlık bir dönem, SMS gönderemedikleri bir dönem olarak değil ama bir fırsata dönüştürme dönemi olarak değerlendirmelerini isteriz. Reklam şirketleri, firmalar gerçek alıcılarını bulsunlar ve onlara reklam yapmayı denesinler. Dolaysıyla bunu bir fırsata çevirsinler derim” ifadelerini kullandı.