Galatasaray İcra Kurulu Başkanı Lutfi Arıboğan, "Sürecin başından itibaren bakarsanız, TFF suçlu, polis suçlu, siyaset suçlu, cemaat suçlu, UEFA suçlu, FIFA suçlu, Mehmet Ali Aydınlar suçlu, savcı suçlu, CAS suçlu, medya suçlu, Şenes Erzik suçlu, Lutfi Arıboğan suçlu son olarak da Ebru Köksal suçlu. Bu olacak şey değil. Bu ünlü fıkradaki deyimi anlatıyor, 'hırsızın hiç mi suçu yok' Bu bir komedidir gidiyor." dedi.
Galatasaray İcra Kurulu Başkanı Lutfi Arıboğan, Fenerbahçe'nin UEFA'daki davayla ilgili olarak kendisine yöneltilen suçlamalara sert bir şekilde cevap verdi. Spor Toto Süper Lig fikstür çekimi sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Galatasaray İcra Kurulu Başkanı Lutfi Arıboğan, yaptığı bu açıklamayı Galatasaraylı bir yönetici olarak değil bir önceki kimliği olan TFF 1. Başkanvekili olarak yapmak istediğini belirtti ve bulunduğu yeri de değiştirdi.
Arıboğan, "Samimi olarak söylüyorum ki, bu sabah gazeteleri açtığımda ben ve mesai arkadaşlarımla ilgili bir sürü yalan yanlış haberlere şahit oldum. Sözlerimin başında şunu belirtmek istiyorum. Açıkçası, bu haberler bu bilgilendirme belli kaynaklardan ortaya atılan, en başından beri malum şahsın kamuoyunu yanlış bilgilendirmek için ortaya koyduğu iletişim stratejisi. Memnuniyetle gözlüyorum ki; ben bu iletişim stratejisini yemiyorum, kamuoyunun da yediğini düşünmüyorum. Kimsenin böyle spekülasyonlara, böyle yalanlara, böyle iftiralara, böyle yanlışlara inanacağını düşünmüyorum." diye konuştu.
Şike sürecinin başladığı günden bu yana hakkında çıkan yalan yanlış bilgilendirmeye cevap vermediğine değinen Lutfi Arıboğan, şöyle devam etti:
"Hem ceza yargılamasını hem de sportif yargılamasını etkilememek adına hakkımda çıkan yalan yanlış bilgilendirmeyi cevapsız bıraktım. Ama bir müddettir gözlediğiniz gibi özellikle son birkaç haftadır başlayarak, bu olaylara belgelerle cevap veriyorum. Açıkçası, birileri UEFA’yı bilgilendirdi dediler, UEFA’nın belgesini sunduk, böyle bir bilgilendirme olmadığına dair. Daha sonra bir disiplin müfettişinin kullandığı 16 Ağustos belgesinden bahsedildi, benim imzam olan. Bir de bu gizli bir belge değil, herkesin bildiği hatta internette yayınladığımız belgeyi, gizli bir belgeymiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Onun da ne olduğunu açıkladık.
Yani; gizlilik sürerken sportif yargılamayı federasyon olarak yapamayacağımızı, bunun mümkün olmadığı adı geçen kişi ve kulüplerden savunmalarını almadan bu yargılamaları yapamayacağımızı söyledim oradan da bir cevap yok. Bu nedenle gizlilikten dolayı bunu yapamayacağımızı belirten bir yazıydı. Türk futbolunun lehine olan bir yazı."
HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOK
"Yapılan şey; bilgi kirliliği, suyu bulandırmaktır. Kamuoyu artık buna inanmıyor. Sürecin başından itibaren bakarsanız, TFF suçlu, polis suçlu, siyaset suçlu, cemaat suçlu, UEFA suçlu, FIFA suçlu, Mehmet Ali Aydınlar suçlu, savcı suçlu, CAS suçlu, medya suçlu, Şenes Erzik suçlu, Lutfi Arıboğan suçlu son olarak da Ebru Köksal suçlu. Bu olacak şey değil. Bu ünlü fıkradaki deyimi anlatıyor, 'hırsızın hiç mi suçu yok' Bu bir komedidir gidiyor. Artık komedi olarak gitmeyecek." diyen Arıboğan, sözlerini daha sonra şöyle sürdürdü:
"Hukukçularıma gerekli yetkiyi verdim. Konuyu hukuki olarak inceliyorlar. Bu iş bu kadar değil. İnsanları suçlamak, aileleri suçlamak, bu işlere aileyi karıştırmak. Kitlelerin karşısında can güvenliğin sorun olduğu bir dönemde bu sorumsuzlukları yapmak artık kolay olmayacak. Sizin aracılığınızla malum şahsa ve arkadaşlarına buradan iletiyorum."