Türk şirketlerinin elini güçlendirecek hamle!

ABD dolaylı yoldan Türkiye'ye 'dur' dedi, Başbakan Erdoğan ise bu çağrıya kulak asmadan 1,5 trilyonluk İran pastasında Türk şirketlerin elini güçlendirecek hamleyi yaptı.

turk sirketlerinin elini guclendirecek hamle!

Uzun yıllar bölgede kapalı kutuyu oynayan İran'da geçtiğimiz Ağustos ayında Mahmud Ahmedinejad'dan Cumhurbaşkanlığı koltuğunu devir alan Hasan Ruhani sonrası yeni bir dönem yaşanıyor. Görevde kaldığı yıllar boyunca uyguladığı politikalarla ABD'ye kafa tutan Ahmedinejad'ın aksine Ruhani İran'ın uluslararası tecridine son vermek için birçok reformu bir bir hayata geçiriyor.

Bu reformlar çerçevesinde geçtiğimiz Kasım ayında 5+1 ülkeleri ile yapılan nükleer anlaşması ise en önemlilerinden biri olarak göze çarpıyor. Anlaşma uzun yıllar bölgede gerginliğe yol açan krizin çözümüne yönelik ilk adım olarak yorumlanırken başta Amerika olmak üzere Batılı ülkeler tarafından da son derece olumlu karşılandı. Öte taraftan İran da anlaşmanın ilk meyvelerini almaya başladı. Ülkeye yönelik uygulanan ekonomik yaptırımlar Amerika tarafından alınan kararlar doğrultusunda yavaş yavaş gevşetiliyor. Onlarca İran şirketine yaptırım listesinden çıkartılarak ticaret yapma izni verildi.

Tabi tüm yaşanan bu gelişmeler sonrasında uzun yıllar ambargodan kaynaklı İran pazarına iç geçirerek bakan dünyanın önde gelen şirketleri de İran kapısında el değmemiş trilyon dolarlık İran pastasından pay kapmak için yarışa girdi.

1.5 TRİLYON DOLARLIK PAZAR

İran dünyaya ham petrol ve doğalgaz gibi stratejik anlamda son derece önemli ürünler ihraç ediyor. Ülke uzun yıllar ambargo yüzünden ertelediği yatırımları yaşanan gelişmeler üzerine bir bir hayata geçirecek. Bu kapsamda İran Ekonomi Bakan yardımcısının verdiği bilgilere göre  İran'ın 5 yıllık planı da hazır. Plana göre her yıl 300 milyar dolarlık alt ve üst yapı yatırımları gerçekleştirilecek ve 5 yılın sonunda 1 ,5 trilyon dolarlık yatırımla İran yaklaşık 30 yıllık ambargonun acısını çıkartarak eksiklerini gidermiş olacak.

TÜRK ŞİRKETLERİN ELİNİ GÜÇLENDİRECEK ADIM

İran ile geliştirilen ilişkilerde ilk zamanlarda Batı ile köprü görevini üstlenen Türkiye ise gelişmeleri çok yakından takip ediyor. ABD Hazine Bakanlığı Müsteşarı David Cohen'in "İran ile ticaretin henüz zamanı değil" şeklindeki üstü kapalı Türkiye göndermesine rağmen Başbakan Erdoğan geçtiğimiz günlerde İran'a bir ziyaret gerçekleştirerek İran pazarında Türk şirletlerinin elini güçlendirecek ilk adımı Başbakan düzeyinde atmış oldu. Yapılan ziyarette İran'la karşılıklı imtiyazları verileceği Tercihli Ticaret Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma ile birlikte önümüzdeki günlerce İran ile Türkiye arasında pek çok sektörde karşılıklı ticaretler gerçeleşecek.

Başbakan'nın Amerika'nın "Dur" mesajına rağmen İran'a gitmesinin zamanlama açısından çok akıllıca bir hamle olduğunu vurgulayan Ortadoğu Uzmanları bölgede yaşanan son gelişmeleri yorumladı...

BATILI ŞİRKETLER İRAN'A AKIN EDİYOR!

Hasan Ruhani'nin kriz haline dönüşen  nükleer konusunda farklı bir yol izleyeceğinin sinyallerini vermesinden sonra İran piyasasını önemsemesine rağmen 1979'dan beri bir türlü bu piyasaya giremeyen Batı sermayesi için ilk defa böyle bir sayfanın açıldığını söyleyen Türkiye Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi (TÜRKSAM) Ortadoğu Uzmanı Arif Keskin, yaşanan gelişmeler üzerine Batı sermayesinin İran'da kendisine yer bulmak için arayışa girdiğini beliterek, "Biliyoruz ki İran'ın petrol ve doğalgaz sanayisinden alt ve üst yatırımlara kadar birçok alanda yatırıma ihtiyacı var. Bu nedenden dolayı Batılı şirketler İran'a akın ediyor." diye konuştu.

ERDOĞAN'IN ZİYARETİ ÇOK AKILLICA

İran'da çok çetin bir ekonomik rekabetin olduğunu ve ülkede "İran piyasasında kim daha etkili olacak? Türk sermayesi mi, Batı sermayesi mi?" sorularının yüksek sesle yükseldiğini belirten Keskin,  bu tartışmaların yaşandığı şu günlerde Başbakan Erdoğan'ın İran ziyaretini ise zamanlama açısından çok akıllıca bulduğunu söyledi.

ÇOK CİDDİ ÇARPIŞMA OLACAK!

Batılı ülkelerin Erdoğan'ın bu ziyaretinden rahatsız olduğunu ve  Amerika Hazine Bakanı Cohen'in ''İran'la ticaret yapılacak ama şimdi zamanı değil'' demesine rağmen Türkiye'nin bu hamlesinin çok doğru olduğunu vurgulayan Keskin, "Bu söylem Erdoğan'ın İran ziyaretinden önce söylendi. Bir nevi Başbakan Erdoğan'a 'dur' dendi. Ambargo süreci içerisinde Türkiye'nin ve Halkbank'ın ayrıcalıklı yeri olduğu için ciddi rahatsızlardı. O yüzden önümüzdeki süreçte İran'da kim aslan payını koparacak. Türk sermayesi mi? Batı sermayesi mi? Batı ile Türk sermayesi arasında çok ciddi çarpışma olacak. Yeni bir çekişme alanı doğacak." dedi.

İRAN YÜKSELECEK

İsrail'in bölgedeki korkularından biri olan nükleer konusunda İran'ın Amerika ile anlaşıp faaliyetlerini denetime açması sonrasında sistemin tamamen değiştiğini söyleyen Ortadoğu uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni ise yaşanan açılım ile İran'ın yükseleceğine vurgu yaparak, "Algı ve yapı değişti. 80 milyonluk bir halk var ve o alandan Çin'e ve Pakistan'a da gidiliyor. Türkiye ve diğer ülkeler Amerika'nın baskısı üzerine buradan enerji alımını azaltmışlardı. Şimdi İran'daki bu 80 milyonluk pastaya ve Rusya'dan çok daha ucuz olan petrol ve doğalgaza Batılılar ihtiyaçları olduğu için saldırıyor. Türkiye de içeride böyle kaynakları olmadığı için ve tam aksine Irak'tan petrol alımına da engel olunduğu için burada bir şeyler yapmaya çalışıyor." şeklinde konuştu.

HEM İRAN HEM DE BATI SORUNLARI AŞMAK İSTİYOR

İran'ın nükleer programı ile ilgili yapılan anlaşmanın yürütülebilinmesi halinde İran'a uygulanan yaptırımların aşamalı olarak kaldırılacağını ifade eden Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kamer Kasım, "Zaten İran'a yönelik ABD Başkanı Obama Kongreye açıkça şunu söyledi, ''İran'a yönelik yeni yaptırımlara izin vermeyeceğim''. Tabi bu durum öncelikle BM uygulamaları çerçevesinde çıkan yaptırımların kaldırılmasına kadar gidecek bir süreç anlamına geliyor. Bu da İran'la daha önce ticaret yapmaya çekinen ülkelerin bölgeye akın etmesine doğal olarak yol açacak. Yeni yatırımlar ortaya çıkacak. Tabi tüm bunların hepsi İran'ın tutumuna bağlı. İran nükleer konusunda işbirliği yaparak yaptırımları kaldırmak istiyor çünkü Amerika ve Batı'nın İran üzerinde uyguladığı yaptırımlar çok ciddi sonuçlar verdi. Ancak son anda yine bir şey çıkabilir. Her şey şok net değil. Ama görünen o ki hem İran hem de Batı bu mevcut sorunları aşmak istiyor." dedi.