Tüm dünyanın ortak derdi

Dünyanın büyük bir kısmında, yüksek değerlerde seyreden işsizlik oranları, ABD'de 2008'de yaşanan küresel ekonomik krizle gelişmiş ülkelere de sıçradı.

Tüm dünyanın ortak derdi

Önümüzdeki yıllarda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ayrımı olmaksızın işsizlik oranlarının artacağı öngörülürken, bu durumun yaratmakta olduğu sosyal ve ekonomik baskının daha fazla hissedilir olması bekleniyor.

Küresel mali kriz sonrasında artan işsizlik sorunundan en fazla Euro Bölgesi ülkeleri, en az Japonya ve Çin etkileniyor.

ABD'de 2008'de konut sektöründe başlayan ve finans piyasalarının ardından reel kesime de sıçrayan, "yüzyılın küresel krizi"nin en önemli sonuçlarından biri de yükselen işsizlik oranları oldu.

Kriz sonrasında daralan piyasalarla artan işten çıkarmalar, yeni istihdam alanlarının açılamaması, yükselen faiz oranları gibi nedenlerle işsizlik hemen her ülkenin ortak derdi haline geldi.

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) "dünya ekonomisinin 1930'larda bu yana karşılaştığı en tehlikeli finansal şok" olarak tanımladığı kriz, finans sektörünün devlerini yuttu ve başta otomotiv sektörü olmak üzere reel kesimin lokomotif sektörlerine büyük darbe indirdi.

Krizin yarattığı daralmadan kurtulmak için dünya genelinde 6 trilyon doları aşkın kurtarma paketleri açıklanırken, Amerikan Merkez Bankası (FED) ve diğer merkez bankaları tarihte görülmemiş şekilde, koordineli olarak faizleri düşürdü. Bazı Avrupa Birliği (AB) ülkeleri bankalardaki mevduat garantisini artırırken, bazıları ise tam güvence getirdi.

Dünya genelinde finans devleri ve reel sektörde faaliyet gösteren uluslararası şirketler, krizin başladığı ilk dört aylık süreçte yüzbinlerce kişinin işine son verirken, tüm dünyada orta ve küçük ölçekli işletmelerden çıkarılanlarla birlikte bu sayının milyonları bulduğu tahmin ediliyor.

Krize bağlı olarak artan işsizlikten en çok "Euro Bölgesi" ülkeleri etkilenirken, Yunanistan ve İspanya yükselen işsizlik oranı konusunda başı çekti.

"Gelişmekte olan ülkeler daha hızlı toparlanıyor"

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) raporlarına göre, küresel mali krizden beş yıl sonra bile, uluslararası istihdam durumu düzenli bir seyir izlemezken, gelişmekte olan ülkelerde istihdam oranlarındaki toparlanma, gelişmiş ekonomilerin pek çoğundan daha hızlı seyrediyor.

ILO'nun verilerine göre, yüksek gelişmiş ülkelerde, krize neden olan anahtar işgücü piyasasındaki zayıflama daha kötüleşerek devam etti. Bu duruma bağlı olarak, geçtiğimiz beş yılda uzun dönemli işsizlik, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yüzde 60 oranında artış gösterdi.

ILO, istihdam konusundaki politikalarda değişiklikler olmadığı takdirde, dünya sathında işsiz insanların sayısının artacağına dikkati çekerken, küresel çapta işsiz sayısının 2015'te 208 milyona ulaşacağını öngörüyor.

Küresel mali kriz sonrası işsizlik oranları

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) verilerine göre küresel ekonomik krizin başladığı temmuz 2008'den ocak 2013'e kadarki dönemde Euro Bölgesi ülkeleri genelinde işsizlik oranı yüzde 7,7'den yüzde 11,8'e çıkarken, ABD'deki yüzde 5,8'lik işsizlik oranı krizden sonraki iki yıllık süreçte yüzde 10'a çıktı; sonrasında ise yüzde 7,8'de sabitlendi. OECD üyesi ülkelerde işsizlik oranının seyri ise ocak 2013 itibariyle yüzde 8,2 olarak belirlendi.

Yine OECD rakamlarına göre, Kanada'da temmuz 2008 - ocak 2013 döneminde işsizlik oranları yüzde 6'dan yüzde 8,8'a çıktı. Fransa'da aynı dönemlerde bu rakamlar, yüzde7,8'den yüzde 11'e yükselirken, İtalya'da yüzde 6,8'den yüzde 11,8'e ulaştı. İngiltere'de ise yüzde 5,8 olan işsizlik rakamları yüzde 8,5'e çıktı.

Yunanistan da kriz sonrası yüksek işsizlikten en çok etkilenen ülkelerin başında yer aldı. 2008'de yüzde 7 oranında olan işsizlik rakamları 2013 itibariyle yüzde 26,4'e ulaştı.

Japonya'da yüzde 4 olarak seyreden işsizlik oranı ekonomik kriz sonrasında yüzde 5,3'e çıktı ve 2013'e kadar ki süreçte tekrar yüzde 4'e döndü.

Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden Çin'de ise Japonya'ya benzer bir durum yaşandı. Kriz öncesinde yüzde 4 oranında olan işsizlik, krizle yüzde 4,3'e çıktı ancak 2013 itibariyle yüzde 4,1'e indi.

Küresel ekonomik krizden bağımsız olarak, dünyadaki en yüksek işsizlik oranları Afrika ülkelerinde. Zimbabve, yüzde 95 ile dünyada en yüksek işsizlik oranının görüldüğü ülkeyken, Nauru yüzde 90'la ikinci, Liberya yüzde 85'le üçüncü sırada yer alıyor. Bu ülkeleri ise Burkina Faso ve Cibuti izliyor.

Türkmenistan yüzde 60 işsizlik oranıyla listenin üst sıralarında yer alırken, Bosna-Hersek yüzde 46, Kosova yüzde 45 ile işsizliğin en fazla yaşandığı ülkelerden.