Hükümetin Bayırbucak Türkmenlerine yardımını ihanet ve savaş suçu ilan eden Bahçeli adeta Türkeş'in kemiklerini sızlattı.
Bugün Ortadoğu'da yaşanan zulüm ve katliamlar Müslüman ülkelerinin hep kaderi oldu.
Türkiye ise mahsun ülkelere sahip çıkan bir ülke olarak yardımlarını eksik etmedi. Bundan tam 55 yıl önceki bir anektod, bugün hükümeti hainlikle suçlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi adeta susturacak nitelikte...
BAŞBUĞ'UN KEMİKLERİNİ SIZLATTI
Geçtiğimiz gün Cumhuriyet gazetesinin casusluk ve devlet sırrını ifşa edip MİT TIR'ları ile ilgili hazırladığı habere sahip çıkarak AK Parti Hükümetini, hainlik ve vahşet planları yapmakla suçlayan Bahçeli, Milliyetçi hareketin lideri olan Alparslan Türkeş'in kemiklerini sızlattı.
DİN VE KAN KARDEŞLERİMİZE YARDIM ETMELİYİZ
Öyle ki Alparslan Türkeş, "Din ve kan kardeşlerimizin bağımsızlığı için yardım etmeliyiz" diyerek 1960 yılında Fransa'nın işgali altında olan Cezayir'e Türkiye olarak silah ve cephane yardımı gönderdi.
SİLAHLAR CEZAYİR HALKINA DENİZALTIYLA GİTTİ
Fransız mezalimi durdurmak için direnen halka en büyük destek Türkiye'den gelmişti. Silahlar önce Trablus sonra da Tunus yolu üzerinden mücahitlere ulaştırılmıştı. 16 Eylül 1960 günü başta Türkeş olmak üzere bazı Milli Birlik Komitesi üyesi, bağımsızlık mücadelesi veren Cezayir Kurtuluş Hareketi’nin desteklendiğini açıkladı. Bizzat Türkeş’in emriyle Türkiye’den Cezayir’e gizlice silah, cephane ve para yardımı yapıldı. Yardımlar bir denizaltıyla Cezayir'e gönderildi.
"20 BİN TÜFEK, 200 TOP GÖNDERDİM"
1995 yılında Kanal7'deki programda bu tarihi anektodu paylaşan Türkeş, o günleri şöyle anlatıyordu;
"Bağımsızlık mücadelesi veren Cezayir'e silahları ben gönderme kararı aldım. Cezayir halkına Libya üzerinden 20 bin tüfek, 200 top gönderdim. İstek Cezayir'den geldi bizde isteklerine karşılık verdik. Fransa bize karşı sürekli karşı çıktı ama biz kabul etmedik. NATO'da müttefiktik ama Cezayir bizim vatanımızın bir parçasıydı. Siz bizden orayı istila ederek aldınız. Orada yaşayanlar da bizim kardeşlerimizdir. Hem din kardeşimizdir hem de kan kardeşimizdir. Bu kardeşlerimiz bağımsız olmak istiyorlardı. Biz mümkün olan her türlü yardımı yaptık."