Dışişleri çıkıştı: "BM ciddi bir sınamada"

Dışişleri Bakanlığı, BM Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye davet etti.

davutoglundan-iran-ve-hizbullaDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'u arayarak, BM Güvenlik Konseyi'ni Suriye konusunda BM yasasından doğan sorumluluklarını artık yerine getirmeye davet etti.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler'in insanlık vicdanı ve tarih önünde ciddi bir sınamayla karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi.

Bakanlık açıklamasına göre, Türkiye 'nin BM nezdindeki daimi temsilcisi aracılığıyla Suriye'de bulunan BM heyetinin bu konuyu araştırması için BM Genel Sekreteri nezdinde girişimde bulundu.

Bu konuda BM Genel Sekreteri'ne tevdi edilen mektuba ek olarak, Türkiye'nin bazı devletlerce bu konuda BM Genel Sekreteri'ne gönderilecek mektuba ortak imzacı olacağı ve konunun BM Güvenlik Konseyi tarafından acilen ele alınması için New York'ta başlayan çalışmalara da aktif katkı sağlamayı sürdüreceği vurgulandı.

 İZAN VE VİCDANLA AÇIKLANAMAZ

Suriye'nin başkenti Şam yakınlarında kimyasal silah kullanıldığı iddia edilmiş ve olayla ilgili görüntüler sosyal medyaya düşmüştü. Bakanlık açıklamasında, "Gün içerisinde derlenen ve büyük ölçüde uluslararası medyaya da yansıyan bilgi ve görüntüler, izan ve vicdan ile açıklanamayacak bir  kıyım yaşandığını, çocuklar ve bebekler dahil yüzlerce Suriyelinin hayatını kaybettiğini ve yaralandığını göstermektedir." denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Böyle bir saldırı ancak barbarlık ve vahşet olarak tanımlanabilir. Türkiye, Suriye halkını çok yakından tanımakta, kadim, vicdanlı ve asil bir halk olduğunu bilmektedir. Dolayısıyla, Suriye'de 2.5 yıldır süregiden ihtilafta, ister rejim tarafında olsun, ister muhalefet tarafında yer alsın, asker veya sivil, hiçbir normal  Suriye vatandaşının böyle bir vahşeti kabul etmeyeceğinden, mecburen sessiz kalanların bile bu yaşananlara katlanamadıklarından kuşku duymamaktayız. Bu vahşetin sorumluları, her ne pahasına olursa olsun iktidarını muhafaza etmek isteyen rejim yöneticileri ile gözü dönmüş bir gruptur. Halkını öldüren ve Suriye'yi tüketen bu zümre, er veya  geç, yaptıklarının hesabını verecektir."