Yabancı ve kurumsal yatırımcılar BIST 30 ve BIST 50’de pozisyon alırken, yerli yatırımcının gözü diğer hisselerde.
Düşen borsada küçük hisselere yönelim arttı. Borsada A grubunda yer alan orta ve küçük ölçekli şirketler yatırımcılara yüksek getiri sağlarken, C grubunda yer alan sığ hisseler ise kaybettirdi.
Milliyet'ten Zeynep Aktaş, yabancı ve kurumsal yatırımcılar, yatırım perspektifleri çerçevesinde BIST 30 ve BIST 50 hisselerinde pozisyon alırken yerlilerin gözü, bu hisselerin dışındakilerinde. Nedeni ise yüksek getiri beklentisi. Yaşanan tecrübelere baktığımızda ise BIST 30 ve BIST 100 endeksindeki büyük hisseler yorulduktan sonra hareket orta ölçekli hisselere kayıyor.
Son zamanlardaki hareket de bunu bir kez daha teyit eder nitelikte. Borsanın lokomotifi konumunda olan bankalarda mayıstan başlayarak yaşanan satış, beraberinde endeksi de aşağıya kaydırdı. Ancak düşüş sırasında özellikle büyük hisselerden çıkan nakdin orta ve küçük ölçekli hisselere kayması bu hissenin yükselmesine neden oluyor.
HAREKET BIST100 DIŞINDA
Bu yönelim endeks düşerken bazı hisselerin yükselmesine neden oluyor. Söz konusu hareketlenmenin daha ziyade hangi hisselerde yoğunlaştığına baktığımızda ise; BIST 100 içinde ağırlığı yüksek olan ilk 30 hisseden sonra gelen 70 hissede yaşandığını görmekteyiz. Merkeze BIST TUM Endeksini aldığımızda ise bu kez hareket BIST 100 hisseleri dışına kayıyor.
BIST 30 Endeksine dahil hisselerde yılbaşından bu yana ortalama yüzde 7.98 oranında değer kaybı yaşanırken, ilk 30 hisseden sonra gelen 70 hissenin ise düşmek bir tarafa yükseldiği, yüzde 9.26 oranında prim yaptığı görülüyor. Aynı süre zarfında BIST TÜM-100 Endeksine dahil hisselerde ise ortalama yüzde 9.84 oranında değer artışı söz konusu.
YÜKSEK GETİRİ BEKLENTİSİ
Prim yapan hisselerin şimdilerde BIST TÜM-100 Endeksine dahil hisselerde ağırlık kazanmış olması, bir sonraki adımın ise BIST TUM Endeksi dışında kalan küçük hisselere de yönelebileceği yorumuna neden olmamalı. Kuşkusuz borsada bulunan her hisse zaman zaman kaybettirdiği gibi kazandırır da. Ancak asıl önemli olan temel yönelimin ne olduğu ve yatırımcısına güvenle kazandırıp kazandırmadığıdır.
Bu çerçevede C grubundaki hisselerde hatta Gözaltı Pazarı’ndaki hisselerde zaman zaman yatırımcısına getiri sağlayabilir. Ancak bu alana girmek beraberinde ciddi riskleri de getirebiliyor. Yatırımcıların en büyük hayali aldıkları kuruş değerindeki hissenin katlanarak prim yapması. Fakat her şey bir tarafa eğer bir hissenin fiyatı 1 TL’nin altına kaymış ise burada başlı başına bir sorun olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor.
NOMİNAL DEĞERİN ALTI
Hiçbir hissenin mali ya da hukuki bir sorunu olmadan nominal değerinin altına inmesini beklememeli. Eğer bir hisse senedi nominal değerinin altında işlem görüyorsa zaten başlı başına bir sorun olduğunu kabul etmek gerekiyor.
C GRUBU HİSSELERE DİKKAT
SPK, 2010 yılında hisseleri A,B,C olmak üzere üç gruba ayırdı. C grubundaki hisseler A ve B grubundakilerden ayrı olarak borsada sürekli müzayede yöntemiyle işlem görmüyor.
Bu hisseler için tek fiyat sistemi uygulanıyor. Yani alım ve satış emirleri toplanıyor ve en fazla işlemin gerçekleşeceği fiyat üzerinden işlemler eşleştiriliyor.
Bu noktada C grubu hisseleri A ve B grubu hisselerden ayıran en belirgin özellik sürekli müzayedenin olmaması. C grubuna giren hisselerin işlem hacmi dar olduğu gibi likiditesi de düşük. Bu nedenle zaman zaman çok sert iniş ve çıkışlara neden olabilmekteler.
Yatırımcılar ise böylesi durumlarda kâr edebileceğini düşünerek alım yapabilmekte ancak sonrasında geri dönüşlerde satış yapmaya fırsat bulamama olasılığı ile sıklıkla karşılaşmakta.
Böyle bir durum yatırımcılar için ciddi zararların yaşanmasına neden olmakta. Ayrıca, Gözaltı Pazarı’ndaki hisselerin tamamı C grubunda yer alırken söz konusu hisseler asla BIST 100 Endeksi içine dahil olamamakta.
BU HAFTA KRİTİK
Salı günü yurtiçi piyasalar oldukça hareketli olacak. Gözler Merkez Bankası’nın PPK toplantısına çevrilecek. TCMB’nin toplantıda faiz koridorun üst bandında değişikliğe gidip gitmeyeceği tartışılıyor. Beklenti ise üst koridorun sabit tutulması yönünde. Öte yandan ikinci çeyrek bilançolar da açıklanmaya devam etmekte. Özellikle sanayi sektöründe ön plana çıkan Sabancı Holding, Koç Holding, Ereğli Demir Çelik ve Bim’e ait mali tablolar bu noktada yatırımcının yakından takip edeceği veriler arasında olacak.
A, B, C GRUBU FARKI NEDİR?
SPK, 2010 yılında hisseleri A,B,C olmak üzere üç gruba ayırdı. Amaç, işlem hacmi sığ ve likiditesi düşük hisselerde manipülatif işlemleri engellemek. C grubundaki kredili işlem ve açığa satışa izin verilmiyor. Bu hisselerde tek fiyat sistemi uygulanıyor. B grubu, C kadar olmasa da hacimleri ve fiili dolaşımdaki payları düşük hisseler. Bu grup hisselerde de kredili işlem ve açığa satış söz konusu değil. B ve C grubu dışındaki hisseler A grubuna dahil.
SIĞ HİSSELERDE KAYIPLAR ARTTI
Borsada işlem gören şirketler içinde C grubundaki 26 hisseden 24’ü yılbaşından bu yana kaybettirirken sadece ikisi değer kazandı. Likiditenin düşük olması, hisselerin hemen paraya çevrilememesi, özellikle yabancı yatırımcıları bu hisselerden uzak tutuyor.
Kurumsal yatırımcılar da C grubu hisselere ilgi göstermiyor.