59 sivil toplum kuruluşu, 1128 akademisyenin imzaladığı bildiriye "Bizi Bölemeyeceksiniz" başlıklı sert bir bildiriyle cevap verdi.
Eski Kültür ve Turizm Bakanı, Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu, "Ülkenin bu kadar meselesi varken, kendisinden iki kat fazla oy alan ve ilk defa halk tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanı'na siyasi etik ve ahlak dışı hakaret etmeyi marifet sayan ama bununla birlikte bu akıl ve vicdan tutulması olarak gördüğümüz bildiriyi destekleyen Anamuhalefet partisini, milletimiz ve STK'lar adına kınıyorum" dedi.
"BİZİ BÖLEMEYECEKSİNİZ"
Yerli Düşüncü Derneğince bir otelde düzenlenen programa katılan Topçu, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adıyla bin 128 akademisyenin imzaladığı bildiriye karşı 59 sivil toplum kuruluşunun imzaladığı "Bizi Bölemeyeceksiniz" başlıklı metni gazetecilerle paylaştı.
Topçu, sözde akademisyenlerin imza vererek suni gündem oluşturmaya çalıştığı ihanet bildirisine karşı, 59 sivil toplum kuruluşunun duygu ve düşüncelerini kamuoyuyla paylaşmak üzere bir araya geldiklerini söyledi. Türkiye'yi uluslararası arenada zayıf düşürmek amacıyla yürütülen küresel bir projenin görevli piyonluğunu yapan sözde akademisyenlerin imzasıyla yapılan bildiri eyleminin oldukça manidar ve ibret verici olduğunu ifade eden Topçu, terörle mücadele operasyonlarına içeriden ve dışarıdan çeşitli bariyerler çekilmeye çalışıldığını dile getirdi.
"ANAMUHALEFETİN TUTUMU DA BİR AKIL VE VİCDAN TUTULMASIDIR"
Topçu, terörle topyekun mücadele edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, terör örgütünün etkilediği çeşitli aşırı sol gruplarla ortaklık kuran taşeron paralel yapıların katil diye yaftaladıkları devletin üniversitelerinde hücre tarzı örgütlendiğini vurguladı.
Topçu, bu bildiriyle terörün ne boyutlara geldiğinin açık ve net bir şekilde göründüğünü belirterek, "Bu alçakça bildiriye destek verdiğini açıklayan Anamuhalefet partisinin tutumunu da bir akıl ve vicdan tutulması olarak görüyoruz. Bir grup vekiliyle TRT'yi basan, bu yetmemiş gibi ülkenin bu kadar meselesi varken, kendisinden iki kat fazla oy alan ve ilk defa halk tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanı'na siyasi etik ve ahlak dışı hakaret etmeyi marifet sayan ama bununla birlikte bu akıl ve vicdan tutulması olarak gördüğümüz bildiriyi destekleyen Anamuhalefet partisini, milletimiz ve STK'lar adına kınıyorum" diye konuştu.
Seçilmişliğin ne ihanet etmeye ne de hakaret etmeye cevaz vermeyeceğini vurgulayan Topçu, yargıçların, ihanet edenlere de hakaret edenlere de gereğini yapması gerektiğini bildirdi.
"DEVLETİN ŞEFKAT ELİNE BİLE KURŞUNLA CEVAP VERİYORLAR"
Topçu, son aylardaki etkili operasyonlarla terörün belinin kırıldığına işaret ederek, şunları kaydetti: "İşte bu yüzden uyuyan bütün hücreler harekete geçti. Terörle mücadeleden asla taviz verilmemelidir. En önemlisi, kalkınan ve büyüyen bu aziz milletten ve devletten medet uman medeniyet coğrafyamızdaki milyonlarca kardeşlerimizin yeşeren umutlarını menzile ulaştırmaktır. Elbette hiçbir ana ağlamasın. Devletin büyük riskler alarak uzattığı şefkat eline bile kurşunla cevap verenlerin ne bu toprakla ne de bu milletle bir bağı kalmamıştır. Irkçı, Marksist, bölücü, vahşi bir terör örgütüyle adı ne olursa olsun yürütülecek hiçbir süreç olmamalıdır."
Barış için Akademisyenler İnisiyatifi adıyla bin 128 akademisyenin imzaladığı bildiride, güvenlik güçlerinin terörle mücadele çalışmaları ve sokağa çıkma yasakları bahane edilerek, "kasıtlı ve planlı kıyım yapıldığı" öne sürülmüştü.
Kaynak : AA