ÖSYM 2012'deki adli yargı-avukat sınavına dair medyada yer alan iddialarına açıklık getirdi.
ÖSYM, 6 Mayıs 2012'de yapılan adli yargı-avukat sınavına ilişkin medyada yer alan "şüpheli olarak şikayet edilen adaylar yerine başka isimlerin savcılığa bildirildiği" iddialarının kabul edilemez olduğunu bildirdi. ÖSYM'den, bazı medya organlarında yer alan 2012-Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavı-1'e (2012-Adli Yargı -Avukat-1) ilişkin haberler üzerine yapılan açıklamada, 6 Mayıs'taki bu sınavın sonuçlarının ilgili kuruma iletilmesinden sonra ortaya atılan iddiaların,ÖSYM tarafından oluşturulan komisyonca son derece titiz ve detaylı incelendiği ifade edildi. İnceleme komisyonunun çalışmaları süresince Adalet Bakanlığınca kazanan adayların mülakatının sürdürüldüğü ancak sonuçlarının açıklanmadığı ifade edilen açıklamada, ÖSYM Yönetim Kurulunun, hak ve adalet olgusundan asla taviz vermediği, hazırlanan rapora dayanarak bu sınavı iptal ettiği vurgulandı.
Ancak ÖSYM'nin iptal kararının yargıya taşındığı ve Ankara İdare Mahkemelerince bu işlem için yürütmeyi durdurma kararı verildiği belirtilen açıklamada, " ÖSYM için geçerli olmayan busınav sonuçları, mahkeme kararının yerine getirilmesini teminen geçerli kabul edilmek durumunda kalındı" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Diğer taraftan ayrı bir incelemede, 23 Ekim 2011'de yapılan Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Sınavı'na girip de başarısız olan, sonrasında iptal edilen 6 Mayıs 2012'deki sınava girip başarılı olan, ancak 13 Ekim 2012'de yapılan sınava da girip yine başarısız puanlar alan, durumu şüpheli 10 aday hakkında da suç duyurusunda bulunuldu.
Fakat bu başvurumuz Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca görülen 6 Mayıs 2012'deki Avukatlar için Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Sınavı'na yönelik soruşturma dosyasıyla birleştirilmek suretiyle şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verildi. Dolayısıyla medyada yer alan 'şüpheli olarak şikayet ettiği adaylar yerine, başka isimlerin savcılığa bildirildiği' iddiaları kabul edilemez."
Açıklamada, basında yer alan bu konulara ilişkin bilgilerin gerçek dışı olduğu bildirildi.