Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi basın yayın organlarında yer alan "araştırma görevlilerine soruşturma" haberlerine yaptığı yazılı açıklama ile yanıt verdi.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden "araştırma görevlilerine soruşturma" haberlerine ilişkin yapılan açıklamada, "Bu soruşturma, araştırma görevlileri Gezi eylemlerine katıldığı için açılmamıştır. Bu konunun Gezi eylemleriyle ilintilendirilerek, başka boyutlara taşınmaya çalışılması üzüntü verici olup, basın etiği ile bağdaşmamaktadır" denildi.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi basın yayın organlarında yer alan "araştırma görevlilerine soruşturma" haberlerine yaptığı yazılı açıklama ile yanıt verdi. Yapılan açıklamada, "7 Mayıs - 4 Haziran 2013 tarihleri arasında yapılan final sınavlarında 4 Haziran 2013 tarihli öğleden sonra gerçekleştirilen sınav oturumlarına bazı araştırma görevlilerinin, kendilerine verilen sınav gözetmenliği görevlerine gelmemeleri nedeniyle, önemli aksamalar olmuştur.
Bu nedenle haklarında soruşturma açılan araştırma görevlileri, göreve gelmeme nedenlerini idari usul ve mevzuat çerçevesinde bildirmeleri gerekirken bildirmemişler ve sınavlara katılan öğrencilerin mağduriyetine neden olabilecek bir tutum sergilemişlerdir. Eğitim öğretim görevi gibi son derece önemli bir çalışma alanında görev alan insanların, diğer hak ve özgürlükler kadar önemli olan 'Eğitim Hakkı'nın hayata geçirilmesi ve korunması konusunda da titiz davranmaları beklenir" denildi. Araştırma görevlileri hakkında açılan soruşturmanın gerekçelerinin sıralandığını açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Soruşturma açılması gerekçeleri şunlardır: Fakültemizde eğitim ve öğretim faaliyetlerinin aksatılması, Dekanlığı bilgilendirmeden görev yerinin terk edilmesi, Araştırma görevliliğinin gerektirdiği görev ve sorumluluklarla bağdaşmayacak şekilde hareket etmeleri, Fakültemizde yürütülen hizmetlerin akış düzenini ihlal etmeleri. Fakülte Yönetim Kurulu'nun iyi niyetle ve son derece hassas davranarak ele aldığı soruşturma süreci ilgili mevzuat çerçevesinde devam etmektedir. Neticelenince kamuoyu bilgilendirilecektir. Bazı basın organlarında yer aldığı gibi bu soruşturma, araştırma görevlileri gezi eylemlerine katıldığı için açılmamıştır. Bu konunun gezi eylemleriyle ilintilendirilerek, başka boyutlara taşınmaya çalışılması üzüntü verici olup, basın etiği ile bağdaşmamaktadır. Fakültemizde halen farklı sendikalara mensup doksanın üzerinde öğretim elemanı görev yapmaktadır."
Üç beş ağaç için gözyaşı dökme numarası yapanların foyası ve amaçları zaten ortaya çıktı. Görevlerini aksatan bu araş. görevllerinin FİLİSTİN ve SURİYE’deki katliamlara gıklarını çıkartmıyor olmaları, samimiyetlerini ortaya koyuyor. Bir bildiri yayınlayıp açlıktan ölen suriyeliler için de bir kınama yaptıklarını görmek isterdim. Burada maksat, olayı siyasi arenaya bulaştırıp soruşturmadan kurtulmaya çalışmak ve otoritenin itibarını sarsmak gibi görünüyor.
Bir vatandaş olarak ben ünv. hocalarını SAYGIDEĞER görürüm. Her kamu görevlisi gibi hocaların da şuraya buraya TARAF olduğunu görmek üzüntü verici. Üstelik de yakan, yağmalayan bir kalkışma hareketinin içinde olmaları kahredici.
Dekanlığın açtığı soruşturma bana göre %100 haklıdır ve gereklidir. Hiç kimse kafasına göre takılamaz. Orası bir ilim yuvasıdır. Siyasi gösteri alanı değildir. Üniversitelerde böyle tipler görmek son derece üzücü.
TÜSİAD, YÖK gibi kurumların gazete ilanlarıyla hükümet kurup devirdikleri günler bitti.. Herkes haddini bilecek. Bilmeyenlere öğretilecek.
Vay be.. Sendikal faaliyet diye acil servisi terkedip hastayı öldürmek gibi bir şey..
Sınav tarihleri çok önceden belliyken, sınav görevini terkedip öğreniciyi umursamayan hoca kılıklılar..
Tam 11 kişi.. HEPSİ AYNI anda HASTA mıydı? Hayır,,
Hepsi aynı anda KAZA MI GEÇİRMİŞLERDİ? Hayır..
Öğrenciyi hiçe sayan hoca olur mu? Hayır..
Sanki yakıp yıkan GEZİ OLAYLARI güzel bir şeymiş gibi sığınmak doğru mu? Hayır..
Soruşturma “NEREDEYDİNİZ?” diye değil, “SINAV GÖREVİNE (topluca) NEDEN GELMEDİNİZ?” diye açılmış.
Efendim sendikamız buyurdu bizde GEZİ’ye gittik diyerek siyasal yönlere saptırma gayretleri net olarak görülüyor.. Paçayı sıyırmaca..
İnşallah hakettikleri cezayı alsınlar.. Bu işler çocuk oyuncağı değil.. Hastasını öldürme pahasına sendika faaliyeti kabul edilemez.. O fakültede çocuklarımız okuyor..